İnsanlar otizmi çok kesin ve kısıtlı tariflerle tanımlama eğilimindeler ancak gerçek hayatta, bizle ilgili bir çok farklılık mevcut. | TED | البشر يميلون إلى تشخيص التوحد بوسائل وأوصاف محددة، ولكن في الواقع، تختلف كليا على ما نحن عليه. |
O, otizmi soğuk ve sevgisiz ebeveynlerin neden olduğu bir çocuk psikozu olarak sınıflandırdı. | TED | فلقد صنّف التوحد كنوع من الذهان الطفولي الناجم عن نزلات البرد وقساوة الوالدين. |
Önemli bir şekilde, Asperger otizmi yetenekli olmakla engelli olma aralığını kapsayan farklı bir süreç olarak görmüştür. | TED | بشكل حازم إعتبرأاسبرجر التوحد كنوع من التواصل المختلف يتجاوز نطاق مدهشاً من الموهبة والإعاقة. |
Ama bu davranışlar bir çocukta otizmi işaret eder. | Open Subtitles | تلك التصرفات الصادرة عن طفل تشير إلى التوحد |
otizmi ve hastalığının diğer yönleriyle, 17 yaşındayken, ...normal olduğu beyan edildi. | Open Subtitles | أن يعاني شخص من مرض التوحد وهو بسن السابعة عشر إذن هو فرد طبيعي |
İnsanlar otizmi sıklıkla sadece matematik ve bilimi sevmekle ilişkilendiriyor halbuki ben yaratıcı olmayı seven bir çok otistik insan tanıyorum. | TED | الناس غالبا ما يربطون التوحد بحب الرياضيات والعلوم ولا أي شيء آخر لكنني أعرف الكثير من المتوحدين ممن يحب أن يكون مبدعا وخلاقا. |
Bir kişinin bakımı yaklaşık 3,000 dolardı. Ve Asperger's hastası, ileri zeka otizmi, olan bir çocuğun ebeveynleri onun örneklerini bilindik bir şirkete gönderdiler; onlar gerekeni yapamadılar. | TED | البحث في الشخص الواحد يكلف 3000 دولار تقريباً. ووالد الطفل المصاب بمرض أسبرجرز، التوحد ذو الذكاء العالي، قام بإرسال عينات لشركة تقليدية؛ لم يقوموا بها. |
Tamam, şimdi eğer siz otizmi anlamak istiyorsanız hayvanları anlayacaksınız. | TED | حسناً , الآن , إذا أردتم أن تفهموا التوحد , الحيوانات . |
O halde, 3. seviye otizmi olan biri nasıl başvurabiliyor? | Open Subtitles | لكن... مع كونه يعاني من التوحد دخل للإمتحان؟ |
Otizm Konuşuyor gibi yardım kuruluşları otizmi tekrar tekrar, Disneyland'daki başka bir çocuktan kapılabilecek bir salgınmış gibi değerlendiriyorlar. | TED | إذ أن منظمات جمع التبرعات مثل "أوتيزم سبيكس" دائما ما تتحدث عن التوحد كوباء، وكأنه يمكن أن ينتقل إليك عن طريق طفل آخر في ديزني لاند. |
Bazıları otizmi lütfu olarak görür. | Open Subtitles | بعض الناس تعتبر التوحد موهبة |
Paval'ın ileri derece otizmi var. | Open Subtitles | (بافل) يعاني من حالة حادة من التوحد |