"otopsinin" - Translation from Turkish to Arabic

    • التشريح
        
    • تشريح الجثة
        
    • للتشريح
        
    • تشريح جثة
        
    • تشريحِ
        
    Gerçek ölüm nedeninin belirlenmesi için otopsinin önümüzde 48 saat içinde yapılması bekliyor. Open Subtitles عملية التشريح تم الترتيب لها خلال 24 ساعة القادمة لتحديد سبب الوفاة الفعلى
    Bir şeyi hatırlatayım halk kısa otopsinin ne olduğunu anlamaz. Open Subtitles تذكر شيئاً الشعب لا يفهم التشريح المختصر
    otopsinin bize somut bir şeyler verebilmesini umalım. Open Subtitles حسناً، فلنأمل أن يجدي التشريح نفعاً في تحديد شيء ما
    Madeleine Elster'in ölümünden önceki ruh halinin ölüm şeklinin ve ölümünün esas nedenini gösteren otopsinin ışığında karara varmakta zorluk çekmemelisiniz. Open Subtitles والآن من الحاله العقلية لـ "مادلين إلستر" فى الفترة قبل موتها ومن طريقة الموت ومن تشريح الجثة يظهر سبب الموت بوضوح
    Sanırım otopsinin biraz beklemesi gerekecek. Open Subtitles أعتقد أنّ تشريح الجثة عليه الانتظار قليلاً
    otopsinin yanında kranyatomi ve doku tahlili yapılmasını istiyorum. Open Subtitles أريد أن أكون متأكداً أنه بالإضافة للتشريح, ستقومون أيضاً بفحص تاريخي ووتركيبي.
    Yani bu senin yaptığın otopsinin video kaydı mı? Open Subtitles [نقر، لفّ] لذا هذا فلم الفعلي تشريح جثة أدّيت؟
    Yarım yamalak bir otopsinin ne yeri ne de zamanı. Open Subtitles هذا لَيسَ الوقتَ أَو المكانَ... لإداء تشريحِ جثة على سمكةِ.
    İş demişken, seni bugün öğleden sonra otopsinin başında göreceğim. Open Subtitles بمناسبة العمل , أتوقع رؤية التشريح هذه الظهيرة
    Kendim yapamazdım ama sanal otopsinin sihri ile.. Open Subtitles أنا لا يمكن أن أفعل ذلك بنفسي، ولكن مع سحر التشريح الظاهري،
    otopsinin yetersiz olduğunu düşünüyoruz.. Open Subtitles نعتقد أن عملية التشريح قد تكون غير حاسمة
    Ama onlarınki, otopsinin bittiğini ve bulaşıcı doku bulunduğunu söylüyor. Open Subtitles الفرق الوحيد أنهم قالوا أن التشريح منتهي و تم إيجاد نسيج ناقل للعدوى
    Biraz da şansla, otopsinin hastanede yapıldığını farzederler ya da müdür evraklarda bir hata olduğunu falan söyler. Open Subtitles سيُرجعوا هذا إلي عملية التشريح في المستشفي أو إلي بعض الأخطاء في الأوراق,لاأعلم.
    Normal bir otopsi kadar iyi değil ama... Normal otopsinin bulacağı herhangi bir şeyi bulmak istediğimde kullanabiliyorum. Open Subtitles ليس بجودة التشريح العاديّ، لكن يمكنني استخدامه لحسم أمور يحسمها تشريح
    otopsinin bulgularında leke, kan pıhtıları ve koroner kaslarda morarma olacağına eminim, ki akut miyokard enfarktüsünde olan budur. Open Subtitles أنا واثق بأن التشريح سوف يظهر لويحات وجلطات الدم واسوداد العضلة القلبية، وهو ما يحدث عندما تتعرض لجلطة قلبية جسيمة
    Yani, salak olmayan biri otopsi yapılacağını ve otopsinin de kızın kimliğine dair rahatsız edici sorulara neden olabileceğini bilir. Open Subtitles أعني ، من دونِ احمق ، هل تعرف بأن هناك تشريح للجثة ويمكن أن يؤدي تشريح الجثة إلى بعض الأسئلة الغير مريحة لـ هويتها
    Emniyet müdürünün işi biter bitmez otopsinin tam kopyasını istiyorum. Open Subtitles عندما يسجل النائب المفوض خروجه, أريد نسخة من تشريح الجثة الكامل.
    Tüyler ürpertici olan şey otopsinin yapılış biçimi. Open Subtitles مايثير فزعي هو الطريقة اللتي تم بها تشريح الجثة
    Tüyler ürpertici olan şey otopsinin yapılış biçimi. Open Subtitles مايثير فزعي هو الطريقة اللتي تم بها تشريح الجثة
    Sen ve arkadaşlarını gerçek bir otopsinin nasıl olduğunu yakından görmeniz için adli tıp ofisine davet etmek istiyorum. Open Subtitles أود أن أدعوكِ وأصدقائكِ لزيارة مكتب الطب الشرعي. لمشاهدة الأعمال الداخلية للتشريح حقيقي.
    otopsinin hiçbir gerekçesi yok. Open Subtitles لا يمكنني أن أفعل شيئاً. لا مبرر للتشريح.
    Stillman'ın editörü bize kötü bir sürpriz yaparak otopsinin durdurulması için karar çıkarttırdı. Open Subtitles محرر (ستلمن) فاجأنا بإصدار أمر قضائي بوقف عملية تشريح جثة المتوفى حديثًا.
    Jason Voorhees'a yapılan otopsinin kötü sonuçlanmasından alındı. Open Subtitles أخذت أثناء تشريح جثة (جيسون فورهيز)
    Bir otopsinin tam ortasındayım, Catherine. Open Subtitles Robbins: أَنا في منتصفِ تشريحِ جثة، كاثرين.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more