"oturayım" - Translation from Turkish to Arabic

    • أجلس
        
    • سأجلس
        
    • وأجلس
        
    • ساجلس
        
    • للجلوس
        
    • أجلسَ
        
    • أَجْلسُ
        
    • لأجلس
        
    • أركب في
        
    • سَأَجْلسُ
        
    Bırakın burada oturayım. Bir nefes alayım. Bırak nefes alsın. Open Subtitles دعونى فقط أجلس هنا وألتقط أنفاسى دعها تلتقط أنفاسها
    Sen balık avlarken ben odamda mı oturayım. Open Subtitles أجلس وحدى فى الشقة بينما انت تذهب لتصطاد ؟
    En iyisi şu tabureyi çekip... oturayım da konuşalım, ha? Open Subtitles يستحسن أحضر هذا المقعد هنا و أجلس وأنت تستحم , هاه ؟
    oturayım mı, ayakta mı durayım konuşayım mı, susayım mı, karar verelim. Open Subtitles لذا حدّدْ ما إذا كنتُ سأجلس... أم أقف، أتحدث أم أبقى صامتا
    Elimde silah evde mi oturayım? Havadan erzak ikmali mi yapayım? Open Subtitles وأجلس بمنزلى ممسكا بمسدس محشو وأطلب البقالة جواً ؟
    Fark etmez. Tam kenardayım, şimdilik buraya oturayım. Open Subtitles أنا لا أهتم أنا علي الحافة ساجلس هنا الأن
    "Başka bir pantolon giymeliydim." "oturayım bari bu biraz inene kadar." Open Subtitles كان يجب أن أرتدي سروالاً آخر سأضطر للجلوس قليلاً حتى يهدأ
    - Şey, bence de o yüzden oturmalıyım. oturayım ben. Open Subtitles -حسناً ، لهذا أعتقد أن على الجلوس ، سوف أجلس
    En iyisi oturayım, yoksa Garagiola'mın fotoğrafını çekersiniz. Open Subtitles لكن من الأفضل أن أجلس كي لا تصوروا غرجيولا
    Bu ziyafetlerde her nereye oturursam oturayım, diğer sohbetler benimkinden daha ilgi çekici gibi geliyor daima. Open Subtitles لايهمني أين أجلس بحفلات العشاء هذه وكأن كل محادثة ستكون مشوّقة أكثر من التي أحضى بها
    Kendime gelirim. Biraz sessizce oturayım. Open Subtitles ،سأكون على ما يرام فقط دعوني أجلس بهدوء للحظة
    O bilgisayarın başına ne zaman oturursam oturayım... Open Subtitles لأنه في كل مرة أجلس فيها خلف لوحة المفاتيح أعتقد بأنني
    Değer verdiğim her şey çığrından çıkınca öyle boş boş oturayım mı? Open Subtitles أجلس على مؤخرتي في حين كل شيء أهتم لأجله يذهب للمرحاض؟
    Nereye oturursam oturayım hep bir şeyler kesiliyor! Open Subtitles لايهم في أي مكان أجلس ، انهم دائماً يقطعون شيئاً
    Sen onu becerirken burada oturayım mı? Open Subtitles أمفترض أن أجلس هنا وحسب بينما تذهب معها وتضاجعها؟
    Yani sana kum torbası gibi davranırlarken ben öylece oturayım mı? Open Subtitles إذا أجلس بدون مساعدة بينما تكونين بمثابة كيس لكم ؟
    Biraz oturayım. Bir düşüneyim. Open Subtitles . دعنى أجلس . دعنى أفكر بالأمر
    Yok, geçene kadar şurada biraz oturayım, yeter. Open Subtitles كلا .. سأجلس على الاريكة هنا حتى تمر الوعكة
    Seninle oturayım. Bugünlerde en iyi yaptığım şey. Open Subtitles سأجلس هنا معك، هذا شيء أبرع فيه هذه الأيام
    Kıçımın üstünde oturayım mı yani? Hadi ama dalga mı geçiyorsun benimle? Open Subtitles وأجلس هناك دون فعل شيء، بحقك، أتمزح معي؟
    Hey millet. Yanınıza oturayım. Open Subtitles مرحبا "بول" ساجلس معكم يا رجال
    Ben şöyle oturayım. Open Subtitles أظنني سوف سأذهب للجلوس فحسب
    Biraz vaktim var da, biraz sizin yanınızda oturayım dedim. Open Subtitles مرحباً, لديَّ وقتُ فراغٍ ضئيلٍ ففكرتُ في أن أجلسَ معكم قليلاً يا رفاق
    Hadi Anthony, bir kerecik oturayım. Open Subtitles C'MON، أنتوني، دعْني أَجْلسُ في فقط مرّة. أنا لا أَعْملُ مَع خارج الأصدقاءِ، You يَفْهمُ.
    Biliyorum burada yeniyim, fakat bana burada oturayım ve güzel görüneyim diye para verdiğinizi sanmıyorum. Open Subtitles لكنني لا اعتقد انك وظفتني لأجلس في الجوار و أبدو جميلاً
    Bırakın sizinle oturayım. Open Subtitles نحن ذاهبون إلى المطار دعني أركب في السيارة
    Pekâlâ, seni mutlu edecekse oturayım. Open Subtitles حسناً، أنا سَأَجْلسُ إذا هو سَيَجْعلُك أيّ أسعد.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more