"oturduk ve" - Translation from Turkish to Arabic

    • جلسنا
        
    Ve orada, oturduk, ve orada Everest Dağı'nda neyin yanlış gittiğini sorguladık. TED وهناك، جلسنا أسترجعنا بسرعة ما حصل بصورة خاطئة هناك على جبل آيفرست
    oturduk ve güneş omuzlarımıza vururken özgür insanlar gibi içtik. Open Subtitles جلسنا نشرب و الشمس تدفىء أكتافنا كما لو كنا رجالا
    Yemekhanede oturduk ve tartıştık Başka hangi olaylar gerçekleştikleri tarihte söylenebilir TED لذا جلسنا في غرفة الطعام وناقشنا ما القصص الأخرى التي تستطيع الحديث عنها بينما هي في طور النشوء؟
    Biz Prens Manvendra ile oturduk ve neden halka açılmaya karar verdiğini konuştuk. TED جلسنا مع الأمير مانفدرا وتحدثنا معه بشأن السبب وراء ظهوره العلني.
    İki saat boyunca o ve ben orada oturduk ve yaşamdan bahsettik ve ölümünde parmağım olduğu için beni affetmesini istedim. TED ولمدة ساعتين، جلسنا معاً نتحدث عن الحياة. وطلبت منه أن يسامحني لمشاركتي في إعدامه
    Diyelim ki ben sadece orada oturdum ya da biz oturduk ve kızın hesabı kesişini izledik. Open Subtitles حسناً، لنفترض أنني جلست هناك، أو أننا جلسنا هناك وشاهدناها تنتهي.
    Üzerinde üç iyi kızkardeş gibi oturduk ve bizi Anna salladı, yavaşça ve nazikçe. Open Subtitles لقد جلسنا عليها كثلاث شقيقات صغيرات طيبات وكانت آنــا تؤرجحنا ببطء ورقة
    Masanın etrafına oturduk ve o acınası durumu unutmaya çalıştık. Open Subtitles ثم جلسنا جميعاً حول المائدة محاولين نسيان موقفنا البائس
    oturduk ve karartıldık, Ses devam etti. Open Subtitles بعدما جلسنا ارتفع الظلام و استمر الصوت قائلا:
    Babam akşam eve gelince masaya oturduk ve her şey yolundaymış gibi yemek yedik. Open Subtitles و والدي عاد للمنزل على العشاء جلسنا حوله وأكلنا كأن شيئا لم يحدث
    oturduk ve güneş omuzlarımıza vururken özgür insanlar gibi içtik. Open Subtitles جلسنا نشرب البيرة والشمس على أكتافنا شعرنا و كأننا رجال أحرار
    Bu odada oturduk ve bunu defalarca konuştuk. Open Subtitles جلسنا هنا في هذه القاعة و ناقشنا هذه المسألة مراراً
    Hayır, eve gelince oturduk ve bana Jesse'nin nasıl olduğunu sordu. Open Subtitles لا ,عندما عادت جلسنا نتحدث قليلاً وقد سألتنى عن إبنتها
    Ama, biz, oturduk ve güzelce tartıştık bu konuyu olgun insanlar gibi ve- ve- ve şimdi bir daha, bu parmağını sallamıyor. Open Subtitles لكننا جلسنا سويتاً وتناقشنا عن الكثير من الأشياء والان لا ترفع أصبعها علي مجدداً , أبداً
    Tüm gece orada oturduk ve her konuda konuştuk; birbirimiz hakkında nasıl hissettiğimizi, uzun mesafeli bir ilişkiyi yürütüp yürütemeyeceğimizi, Sacred Heart'a tekrar gelmeyi düşünüp düşünmediğini, pizzacının gecenin üçünde bir banka servis yapıp yapmadığını. Open Subtitles جلسنا طوال الليل نتكلم في كل شيء مشاعرنا وقدرتنا على احتمال علاقة عن بعد
    Ama orada oturduk ve kirazlı keki paylaştık ve bütün gece "Legend of Zelda" oynadık. Open Subtitles وما الذى من المفترض ان يقولة طفل فى المرحلة الخامسة ؟ ولكننا جلسنا وأكلنا فطيرة الجبنة
    Ama sonunda bana kutuyu açtırmayı başarınca oturduk ve birlikte yaptık. Open Subtitles ولكن عندما حملتني أخيراً على فتح العلبة جلسنا معاً، وركّبناه قطعة فقطعة
    Biz de öylece...oturduk ve yemeğimizi yedik çocuksa ısrarla zili çalmaya devam ediyordu. Open Subtitles جلسنا مكاننا وأكلنا بينما كان يطرق .. ويطرق
    Yemek odamdaki masaya oturduk ve sorular sormaya başladılar. Open Subtitles جلسنا على طاولة تناول الطعام و بدأوا يسألوني,
    Biz bir şeyler içmek için oturduk ve bir kaç içkiden sonra dedi ki: Open Subtitles جلسنا لتناول مشروب، وبعد عدد قليل من المشروبات، وقال:

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more