"oturma odasının" - Translation from Turkish to Arabic

    • غرفة المعيشة
        
    • غرفة الجلوس
        
    • غرفة معيشتها
        
    • غرفة معيشة
        
    oturma odasının ortasında öylece duruyordum... ve banyonun kapısı da açıldı. Open Subtitles لذا، كنت أقف فى منتصف غرفة المعيشة وكان باب الحمام مفتوح
    oturma odasının ortasında öylece duruyordum... ve banyonun kapısı da açıldı. Open Subtitles لذا، كنت أقف فى منتصف غرفة المعيشة وكان باب الحمام مفتوح
    Sonrasında tekrar içeriye gidip oturma odasının zeminine üç gram eroin bıraktım ve babayı yedi yılla on yıl arası yolculuğa gönderdim. Open Subtitles لذا عدت للداخل وضعت جرامات من الهيروين على أرضية غرفة المعيشة و أرسلت الأب في جولة للسجن من 7 إلى 9 سنوات
    Güzel, çünkü aslında oturma odasının da biraz değişikliğe ihtiyacı olduğunu düşünüyordum. Open Subtitles جيد . لأنني كنت أفكر بالحقيقة أن غرفة الجلوس بحاجة لبعض الإثارة
    oturma odasının dışındaki terastaydım ve sigara içiyordum. Open Subtitles لقد كنت في التيراس خارج غرفة الجلوس لأدخن في .. حوالي الساعة التاسعة و النصف و رأيت
    Üç saat sonra ev sahibesi, kadının cesedini oturma odasının zemininde buldu. Open Subtitles صاحبة شقتها وجدتها على أرضية غرفة معيشتها بعد 3 ساعات
    Zanlı tam olarak evine böyle girdi oturma odasının camından. Open Subtitles هكذا تمكن الجاني من دخول منزلها عبر نافذة غرفة المعيشة
    oturma odasının kapısını kapatırdı ve ben o odada büyülü şeylerin gerçekleştiğini hayal ederdim. TED وكانت تغلق باب غرفة المعيشة خلفها وكنت أتخيل دائماً أن أموراً سحرية تحدث داخل تلك الغرفة
    Bir müşteri oturma odasının köşesinde bir televizyon odası istedi. TED وإحدى الزبائن أرادت غرفة تلفاز في ركن غرفة المعيشة.
    Kafanın doldurulmuş ve oturma odasının duvarına asılmış olması. Open Subtitles إن رأسك محشواً و معلقاً على حائط غرفة المعيشة
    Onlar gider gitmez, oturma odasının perdelerini kapat, gece seni görmeye geleceğim. Open Subtitles بمجرد رحيلهم إغلقي الستائر في غرفة المعيشة عندها سأتي لزيارتك ليلا
    Öyle bir oda olacak ki, oturma odasının baskısından kaçabileceğimiz, beraber olup iyi zaman geçirebileceğimiz bir yer. Open Subtitles حيث يمكننا الهروب من ضغوط غرفة المعيشة حيث يمكننا أن نكون بمفردنا سوياً
    oturma odasının neresinde olduğunu bilmiyorum ve içimden aramak da gelmiyor. Open Subtitles لا اعلم مكانها فى غرفة المعيشة ولا اود البحث عنها
    - Başım oturma odasının duvarına çarptığı an o da velayet haklarını yitirmişti. Open Subtitles حين اصطدمت رأسي بجدار غرفة المعيشة أعتقد ذلك
    oturma odasının, cinayetin işlendiği odanın altında olduğunu söyledi. Open Subtitles قال بأن غرفة المعيشة في شقته تحت الغرفة التي وقعت فيها الجريمة
    Yeni yetme olsaydık oturma odasının dışına adım atamazdık. Open Subtitles كنا مراهقين, ولم نكن نخرج من غرفة المعيشة
    oturma odasının duvarında büyük bir resmimin olması lazım. Open Subtitles إحصل على صورة كبيرة لنفسي للوضع على حائط فى غرفة الجلوس تضيف لمسة الرشاقة إلى الغرفة
    Bir keresinde kolejde, oturma odasının halısında yapmıştım. Open Subtitles حسنا مرة في الجامعة لقد قمت بهذا على سجادة غرفة الجلوس
    Onunla ilgili bir fotoğraf olmalıydı. oturma odasının her yerinin fotoğrafını çekmiştik. Open Subtitles لا بد من وجود تسجيل لقد التقطنا صوراً لكامل غرفة الجلوس
    Dedikoduya göre oturma odasının yakında bir yerdeymiş. Open Subtitles الإشاعة تقول أنّها بمكان ما قرب غرفة الجلوس
    Sonuçta bunu onun oturma odasının döşemelerinin altında buldum. Open Subtitles فقد عثرت عليها أسفل ألواح أرضية غرفة معيشتها.
    Sağda, yatak odasının oturma odasının ortasına koyun Open Subtitles في منتصف غرفة معيشة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more