| Sanmıyordum. oturmanızı istemek zorundayım. | Open Subtitles | لا تفكري كثيراً الآن سأطلب منكِ أن تجلسي على مقعد |
| Siz avukatları olmayacak olsanız bile, oturmanızı istiyorum. | Open Subtitles | حتى ان كنتم لن تدافعوا عنه أحتاج الى ان تجلسي |
| Bu odada bir saat boyunca sessizce oturmanızı öneriyorum. | Open Subtitles | أقترح بأن تحاولي أن تجلسي هنا للساعة القادة في صمت |
| Bak Sonny gelip ringe yakın oturmanızı istiyor. | Open Subtitles | سوني يريد ان تجلسا بجواره قرب الحلبه |
| Orada sessizce oturmanızı istiyorum, tamam mı? | Open Subtitles | أريدكما أن تجلسا هناك هادئين، حسناً؟ |
| Fakat sizden sadece 10 dakika oturmanızı ve burada olmayan bir bayanı tutmanızı istiyorum. | TED | ولكن انا احتاج اليكم لكي تجلسوا .. نحو 10 دقائق وان تستحضروا فتاة ليست موجودة هنا |
| Bayanlar ve baylar, daha pek çok ödülümüz var, bu nedenle hepinizden yerlerinize oturmanızı rica ediyorum... | Open Subtitles | سيداتى وسادتى مازال لدينا العديد من الجوائز لذا ارجوكم ان تجلسوا |
| Şey, olabildiğince olsun, oturmanızı isterdim Çünkü seninle tartışmak için bir iş teklifim var. | Open Subtitles | رغم ذلك، أتمنى أن تجلسي لأن لدي عرض عمل أريد مناقشته معك |
| Bu arada sizden burada oturmanızı istiyorum. | Open Subtitles | في الوقت الحالي أحتاج أن تجلسي هنا |
| Hanımefendi, hemen şimdi oturmanızı istiyorum. | Open Subtitles | سيدتي أحتاج أن تجلسي الآن |
| oturmanızı istiyorum. | Open Subtitles | أريدكِ ان تجلسي فقط-- |
| Hanımefendi, oturmanızı istiyorum. | Open Subtitles | " أماه, أريدكِ أنّ تجلسي " |
| Millet,lütfen, Sizin oturmanızı istiyorum. | Open Subtitles | من فضلكما، أريدكما أن تجلسا |
| Pekala. Oraya oturmanızı istiyorum. | Open Subtitles | حسنا , أريدكم أن تجلسوا هنا |