"otururuz" - Translation from Turkish to Arabic

    • نجلس
        
    • سنجلس
        
    • ونجلس
        
    • ونجْلسُ
        
    • يمكننا الجلوس
        
    • نستطيع الجلوس
        
    Hep birlikte yemek yer otururuz. Open Subtitles ينبغي عيلنا أن نجلس جميعنا وتناول العشاء ونسترخي
    Havuzun kenarında otururuz, film izleriz Open Subtitles نجلس فى حمام السباحه أو نشاهد فيلم أو أى شئ
    Ah, neyse, Sam. Biz burada otururuz, hiçbir şey yapmayız, Ve onunda külleri rüzgâra savrulur. Open Subtitles إذا نجلس هنا، ولا نفعل شيئا، وتصفى هي ميتة
    Olana kadar otururuz. Emekliliğime dek oturabiliriz. Open Subtitles سنجلس إذا إلى أن تتكلم يمكننا الجلوس هنا إلى يوم تقاعدي
    Ya da avukatımın gelmesini beklerken saatler boyunca burada otururuz. Open Subtitles أو سنجلس هنا لبضع ساعات بينما أحضر محامي الخاص
    Sonra otururuz, iki Cumartesi gecesi kafa kafaya veririz ve her şeyi o zaman tartışırız. Open Subtitles تسلّم لي ونجلس سوياً ونقضي ليلتيّ سبت لمناقشتها
    Sabaha kadar odun bitene kadar sobada otururuz böyle. Open Subtitles نجلس بجانب الموقد حتى الصباح أو إلى أن ينطفئ
    Atalarımın bira içme mekânı olan yerde otururuz. Open Subtitles نجلس مع أبى المسكين ونحتسى الشراب. ونحكى قصص ، قلائل من عاشوا ليحكوها.
    Oğlumun yanında, masa başında oturacağım değil mi? Aslında biz şöyle düşünmüştük; Mike'la ben düğün masasında otururuz geri kalan herkes de bizim etrafımıza yerleşir. Open Subtitles في الواقع فكرنا بان نجلس انا ومايك على طاولة لوحدنا ويجلس الجميع حولنا
    Yarın gelirsin, otururuz, resmi bir toplantı olur. Böylece programın hakkında her şeyi öğreniriz. Open Subtitles هل تريدين المجيء غداً سوف نجلس و نحظى بأجتماع رسمي
    Sonra iki gün burada sessizce otururuz. Open Subtitles و نجلس جميعاً هنا بهدوء لليومين القادمين
    Bazen piyanonun başında birbirimize çok yakın otururuz ve popolarımız birbirine değer. Open Subtitles أحيانًأ كنا نجلس قريبين من بعض على المقعد وجوانبنا كانت تتلامس
    Biz hep bu masada otururuz. Open Subtitles نحن نجلس دائماً في هذا الميعاد
    Hoşa gitmeyen insanların yanında otururuz, ürpetici görünmeye başlarız. Open Subtitles لأننا نجلس بجوار المجرمين فنبدوا مثلهم
    - Bir cafede otururuz. Belki karamela yeriz. - Oh, kulağa hoş geliyor. Open Subtitles و نجلس فى مقهى و ربما يكون عندهم حلوى الكراميل - يبدو هذا رائعاًً -
    Öyleyse güneş doğana kadar öylece burada otururuz. Open Subtitles إذاً , سوف نجلس هنا حتى إشراق الشمس ؟
    Ve biz o sofraya, ancak kendi haklarımızla otururuz. Open Subtitles ونحن سنجلس عليها حسب مايمليه علينا حقنا
    Arkada otururuz ve oyun biter bitmez gizlice çıkarız. Open Subtitles سنجلس في الخلف و نتسلل حالما تنتهي
    Bir süre otururuz, mesela 10 dakika kadar. Open Subtitles نحن سنجلس لفترة قصيرة حوالي 10 دقائق،
    O kolay. Bir gün dolandırıcıları organize edeceğim, o zaman hepimiz otururuz. Open Subtitles هذا شيء سهل، يومًا ما سوف أقوم بتنظيم المحتالون ونجلس جميعًا.
    Ve birlikte otururuz Open Subtitles ونجْلسُ سويا
    Hiçbir şey yapmadan burada otururuz. Open Subtitles نستطيع الجلوس هنا وعدم صنع شي

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more