oynadığımız oyunları değiştirebildiğim kadar çabuk, onları öğrenmeyi sürdürebilen adam. | Open Subtitles | الذى يمكنه تعلم اللعبة التى نلعبها بالسرعة التى أغيرها بها |
Ve bu yüzden insan komedisi içinde oynadığımız rollerle alakalı kardeşimin düğünü için bir konuşma hazırladı. | TED | فكتب خطاباً لزواج أخي عن الأدوار التي نلعبها في الكوميديا البشرية. |
Şimdi... Bu noktaya kadar oynadığımız gezegen buydu. | TED | هذا هو الكوكب الذي كنا نلعب فيه حتى هذه المرحلة من اللعبة. |
Bakış açısı, bizim içimizde oynadığımız bir simyadır, acıyı çiçeğe dönüştürmek. | TED | المنظور, هذا النوع من الكيمياء نحن البشر نستطيع أن نلعب فيها أن نحول العذاب إلى وردة |
O halde, birlikte ikinci takımda futbol oynadığımız için yap. | Open Subtitles | حسناً إذاً أنتَ تقوم بهذا لأننا لعبنا كرة القدم معاً |
Yazın oynadığımız keçi yavrularından büryan yaptıklarını görünce ne kadar çok ağladığımızı hatırlıyorum. | TED | أتذكر أننا بكينا بشدة حين تحول الماعز الذي لعبنا معه في الصيف إلى برياني. |
İşin aslı oynadığımız bir oyundu. | Open Subtitles | كنتيجة لإطلاق النار ؟ بشكل آخر كانت لعبة كنا نمارسها |
Oyun ortada, bu oyun astrobiyolojide oynadığımız bir oyun. | TED | إن المباراة على قدمٍ وساق ، وتلك اللعبة التي نلعبها في علم الأحياء الفلكي. |
oynadığımız bu satrançta bizim amaçlarımıza uygun bir taşsın. | Open Subtitles | فإنك تناسب غرض مباراة الشطرنج التي نلعبها |
- Evet. Olur. Daha önce oynadığımız oyunu oynamak ister misin? | Open Subtitles | نعم حسنا هل تريدون أن نلعب تلك اللعبة التى كنا نلعبها من قبل؟ |
Küçükken oynadığımız oyunu hatırlıyor musun? | Open Subtitles | تذكّرين تلك اللعبة التي كنّا نلعبها عندما كنّا صغار؟ |
- oynadığımız ufak bir oyun. - Dışarı. | Open Subtitles | إنها نوع من الألعاب الصغيرة التى نلعبها أخرجى |
Giysilerimi çıkarırdı ve bana göre bu eğlence gibiydi, oynadığımız eğlenceli bir oyun gibiydi. | Open Subtitles | كان يخلع ملابس والأمر راجع لي ليبدو الأمر كانه ممتعة لقد كانت لعبة جيدة كنا نلعبها |
Hepimiz oynadığımız oyunu ve neler olabileceğini biliyoruz. | Open Subtitles | كلنا نعرف الحقل نلعب في وكلنا نعرف ما نحدث أثناء اللعبة. |
O akşam, satranç oynadığımız akşam çok açıktı. | Open Subtitles | على سبيل المثال تلك الليلة عندما كُنا نلعب الشطرنج , لقد كان الأمر واضحاً |
O akşam, satranç oynadığımız akşam çok açıktı. | Open Subtitles | على سبيل المثال تلك الليلة عندما كُنا نلعب الشطرنج , لقد كان الأمر واضحاً |
Sizin sokakta saklambaç oynadığımız geceyi hatırladın mı? | Open Subtitles | تذكّر الليل لعبنا لعبة الاختفاء على شارعك؟ المطاردة. |
Çocukken oynadığımız oyunları sık sık hatırlıyorum, bizi birbirimize bağlayan suç ortaklıklarımızı, tartışmalarımızı, gayretlerimizi ve kardeşçe sevgimizi. | Open Subtitles | كثيرا ما أتذكر الألعاب لعبنا كالأطفال، هذا التواطؤ التي جلبت لنا معا، لدينا خلافات، حماسنا |
Bu muhtemelen rol-oyunu oynadığımız gece oldu. | Open Subtitles | من المرجح أن هذا حدث في تلك الليلة عندما لعبنا لعبة الأدوار |
Mike lisede her zaman oynadığımız bir oyunu oynuyor. | Open Subtitles | يمارس مايك لعبة كنّا نمارسها في الثانويّة. |
Ancak esasen oynadığımız sadece bir oyun. | TED | ولكن بالأساس، هي اللعبة التي لعبناها منذ لحظات. |
Bu gemide oynadığımız bir oyun. | Open Subtitles | هذه لعبة اعتدنا لعبها على متن السفينة. |
Diğer jokeylerle oynadığımız bir oyun bu. | Open Subtitles | أوه , إنها لعبة صغيرة التي ألعبها أنا وراكبي الجواد |