"oynamasını" - Translation from Turkish to Arabic

    • يلعب
        
    • ليلعب
        
    • للِعْب
        
    • أن تلعب
        
    Bir çocuğun babası olmalı ona futbol oynamasını, maket uçak yapmasını öğretecek bir baba. Open Subtitles يجب على أحد ان يُعلمه كيف يلعب الكرة, ويصنع نماذج الطائرات,
    Çocukken bile, herkesin sevdiğim oyunu oynamasını isterdim. Open Subtitles حتى عندما كنت طفلا كنت اتوقع ان يلعب الناس اللعب التى احبها
    Reklamlarda bir numara olmasını istiyorum, ve oynamasını. Open Subtitles أريده أن يكون في المركز الأول في المفاوضات، وأريده أن يلعب
    Bay Smith, Jim'in orada futbol oynamasını istiyor. Tam burs teklif etti. Open Subtitles السيد سميث يريد لجيم أن يلعب هناك ويعرض عليه منحة كاملة
    Bense onun evde kalıp, benimle oynamasını isterdim. Open Subtitles وكنت أريده أنْ يبقى في المنزل ليلعب معي.
    Emo ödevini tamamlayana kadar Kevin'ın oyun oynamasını istemediğini üstüne basa basa söyledi. Open Subtitles يمكن أن نسميه موعدا وأنها أوضحت لي هي لَمْ تُردْ كيفين للِعْب باللعبةِ الجديدةِ حتى يَنهي من مشروع 'امو'
    Gecemi, oğlumun yeniden oynamasını izlemek için ayırdım. Open Subtitles لقد قضيت الليل لأشاهد أبني يلعب مره أخري
    Koçun ondan oynamasını istemesini anlayamıyordum. Open Subtitles لم أستطع التصديق بأن المدرب أراده أن يلعب.
    Karısı final masasında da oynamasını istiyor ama. Open Subtitles زوجته أرادت منه أن يلعب المباراه النهائية , رغم ذلك.
    Çünkü çocuğunun oyuncaklarıyla oynamasını istemiyordun. Open Subtitles كله عشان إنتي مكنتيش عايزة إبنك يلعب بلعبه
    Seni öyle bir lokantaya sokabilirim ki bir çocuğun tavşan ile oynamasını izlersin ve sonra o tavşanı yersin. Open Subtitles استطيع تقديمك للعمل في مطعم. حيث يمكنك مشاهدة طفل يلعب بالأرنب, ثم تأكل الأرنب.
    Hayat hikayende seni, onun oynamasını mı istiyorsun? Open Subtitles هل هذا من تريد أن يلعب دورك في قصة حياتك؟
    Kum torbamla başkasının oynamasını istemedim. Open Subtitles فلم أرغب أن يلعب أي شخص آخر بكيس الملاكمة الخاص بي
    Burada gözlemciler var, bu yüzden oynamasını istiyorum. Open Subtitles لـديّ مستكشفي اللاعبين هنا، لذا أريده أنْ يلعب
    O yüzden sürekli benimle oynamasını isterdim. O ise sürekli kaçardı. Open Subtitles لذا دائمًا ما وددته أن يلعب معي، لكنّه دائمًا ما كان يتملّص.
    Olay şu ki kadın oğlunun hoşgörülü ve gey dostu bir takımda oynamasını istiyor. Open Subtitles المغزى هو أنها تريد من ابنها أن يلعب لمدرسة متسامحة ومناسبة لشاذ
    Oğluna oyun oynamasını söyleyeceksin, borsaya girmesini değil. Open Subtitles أخبر ابنك أن يلعب اللعبة ويبتعد عن السوق
    Üzgünüm, telsiz kapsama alanının dışında Sylvester'in bir Bulgar yeraltı kumarhanesinde Kokarca isminde biriyle bakara oynamasını izliyor. - Ne? Open Subtitles آسف إنه خارج الإتصالات،يشاهد سيلفستر يلعب الباكرات في ملهى بلغاري تحت الأرض مع مجرم يسمى الظربان ماذا؟
    Şu orta batı okullarından birine gidip futbol oynamasını isterdim. Open Subtitles كنت أريد منه أن يذهب إلى إحدى تلك الجامعات لكي يلعب كرة القدم...
    Arkadaşlarıyla oynamasını söyledim. Ben çalışıyordum o sırada. Open Subtitles أخبرته أن يذهب ليلعب مع أصدقائه بينما أعمل أنا.
    Evet, Javier'in takımda oynamasını çok istiyor. Open Subtitles أوه، نعم، يُريدُ خافيار حقاً للِعْب فى الفريقِ.
    Annenin poker oynamasını gerçekten hiç istemiyorsun galiba. Open Subtitles عجباً، انت لا تريد لوالدتك أن تلعب البوكر

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more