Ben sekiz ve kız kardeşim henüz beş yaşındayken, ranzanın üzerinde oynuyorduk. | TED | عندما كنت في السابعة من عمري وكانت أختي في الخامسة من عمرها كن نلعب فوق سرير مرتفع. |
Sizi beklettiğim için üzgünüm ama ben ve bayan fiş oynuyorduk. | Open Subtitles | أنا والسيدة كنا نلعب لعبة صغيرة عن الاسماك |
Her neyse, o gün 35. tertiplerle oynuyorduk. | Open Subtitles | على أي حال ، كنا نلعب ضد المرسوم 35 في ذلك اليوم |
Kardeşim ve benim bir çocuk havuzumuz vardı ve onun içinde oynuyorduk. | Open Subtitles | أنا و أخي كان لنّا مسبّح صغير و كُنا نلعب في ذاك المسبح |
Dördümüz briç oynuyorduk ki pencerenin orada birdenbire bir koşuşturma oldu. | Open Subtitles | أربعتنا كننا نلعب البريدج عندما رأينا حركة مفاجئة عند النافذة |
"Sadece oynuyorduk. Böyle bir şey yapacağı aklıma gelmezdi." | Open Subtitles | نحن كنا نلعب فقط , لم اكن اعلم انه سيفعل هذا |
Dövüşmüyorduk. oynuyorduk. Değil mi, Mark? | Open Subtitles | نحن لم نتشاجر نحن نلعب فقط , اليس كذلك يا مارك ؟ |
Her neyse, geçen gece poker oynuyorduk. Tamam mı? | Open Subtitles | عموماً ، بالأمس كنا نلعب البوكر ، حسناً؟ |
Golf oynuyorduk. Golf oynamak sanırım oldukça hoşuma gidiyordu. | Open Subtitles | كنا نلعب الغولف، والغولف من الأشياء التي أستمتع بها |
Evet, biz bir oyun oynuyorduk. En sevdiğin çiftlik hayvanını seçmelisin. | Open Subtitles | نحن نلعب لعبة عليكِ أن تفكري بحيوانك المفضل |
O deli kızın çocuklara öğrettiği oyunu oynuyorduk. | Open Subtitles | كنا نلعب تلك اللعبة المجنونة التي علمتها الحاضنة للأولاد |
- Benimleydi zaten. Ufak bir oyun oynuyorduk. Saklambaç işte. | Open Subtitles | كان برفقتي ولكننا نلعب لعبة صغيرة، الغميضة |
Basketbol oynuyorduk ve seninkinin tuvaleti geldi. | Open Subtitles | كنا نلعب كرة السلة و أراد رجلك دخول الحمام |
Ben, Jimmy ve Boyle adında bir çocuk evimizin önünde oynuyorduk. | Open Subtitles | تباً، أنا وجيمي وصبي يدعى بويل كنا نلعب أمام بيتي |
Birgün, hepimiz bir katırtırnağı tarlasında top oynuyorduk. | Open Subtitles | يوم ما .. كنا جميعا بالخارج نلعب الكرة في الحقل |
Birgün, hepimiz bir katırtırnağı tarlasında top oynuyorduk. | Open Subtitles | يوم ما .. كنا جميعا بالخارج نلعب الكرة في الحقل |
- Basketbol oynuyorduk. Kaza oldu. | Open Subtitles | لقد كنا نلعب كرة السلة وأصبحت جاداً قليلاً |
Erkek arkadaşım ve ben, suyun altında sırlarımızı birbirimize anlatma oyununu oynuyorduk. | Open Subtitles | خليليوأنا لعبنا هذه اللعبة إخبرنابعضناالبعض بأسرارنا تحت الماء. |
7. sınıfta şişe çevirmece oynuyorduk ve şişe Alina Shankar'da durdu. | Open Subtitles | في الصف السابع كنت ألعب أدر الزجاجة وتوقفت على "ألينا شانكر" |
Saklambaç oynuyorduk, hatırladınız mı? | Open Subtitles | نحن كُنّا نَلْعبُ لعبة الإختفاء، يَتذكّرُ؟ |
Hayır, aynı oyun. Akşam boyunca oynuyorduk. | Open Subtitles | كلا , مازالت نفس اللعبة التى كنا نلعبها طوال المساء |
Bizi öldürme adamım ! Sadece senin oynuyorduk adamım. | Open Subtitles | لا تقتلنا, يا رجل نحن فقط كنا نلهو معك, يا رجل |
Bazen oyun oynuyorduk. | Open Subtitles | تعشينا معا عدة مرات فى الأسبوع أحيانا يلعب بمبالغ كبيره فى احدى ألعاب كوتشينه |
Adı Rajiv di, Chicago da oyun oynuyorduk. | Open Subtitles | في الواقع لقد كان راجيف و كنا نلعب في شيكاجو |
Onların sahip olduklarından daha fazlasına oynuyorduk. | Open Subtitles | نحن كنّا نلعب لأكثر بكثير مما كانوا يلعبون له. |