| Çocuk oyuncağı. Bu, senin ya da benim ölebileceğimiz bir görev değil. | Open Subtitles | انه هدف سهل , لايبدو ذلك خطرا لنلقي حتفنا انا او انت |
| Şey, sizin gibi bir kaç zeki insan için cinayet nedeni bulmak çocuk oyuncağı olmalı. | Open Subtitles | حسناً إيجاد دافع شيء سهل على زوج ذكي مثلكم |
| Bunu sadece sana şu antika robot oyuncağı aldığı için söylüyorsun. | Open Subtitles | أنت تقول هذا فقط لأنه اشترى لك تلك اللعبة الروبوتية العتيقة |
| Senin için şu büyük pembe, oyuncağı kazanacağım. | Open Subtitles | سأربح لكي أكبر دمية كبيرة دمية وردية على ذلك الرفّ |
| Şimdi bu yığını alevler içinde bırakacağız, ama bunlar çocuk oyuncağı olduğu için, ateş çabuk dağılacaktır. | Open Subtitles | الآن سنحرق هذه الكومة من الشر، لكن لأن هذه لعب أطفال، ستنتشر النيران بسرعة |
| Lütfen söyle, oyuncağı unutmadın değil mi? | Open Subtitles | أخبرني الحقيقة من فضلك أنت لم تنسى تلك الدمية |
| - Şimdi onu ara. - Vay anasını! Çocuk oyuncağı. | Open Subtitles | ـ و الآن ، اتصلي به ـ يالا المُتعة ، قطعة من الكعك |
| Ama senin dans geçmişinle, çocuk oyuncağı olacak. | Open Subtitles | لكن بخلفيتك في الرقص سيكون هذا سهلاً للغاية. |
| Ucunda çok para var ayrıca senin için çocuk oyuncağı. | Open Subtitles | يتضمن المال بشكل جيد وهو امر سهل بالنسبة لك |
| Çocuk oyuncağı. Tek yapmamız gereken yıkıp geçtiği yerleri takip etmek. | Open Subtitles | أمر سهل ،كل ما علينا هو تتبع طريق الدمار |
| Oraya gideriz ve oğlanı yakalarız. Bu çocuk oyuncağı olacak... | Open Subtitles | سنذهب إلى هناك، سنضغط على الولد سيكون سهل المنال |
| Neyin peşinde olduğunu biliyorum. Asla sahip olmadığın oyuncağı istiyorsun. | Open Subtitles | أعلم ما الذي تسعى وراءه، اللعبة التي لم تتلقاها قط |
| Bu oyuncağı çalıştırmak istiyor ve yapamıyor. | TED | إنه يود أن يشغل اللعبة ولكنه لا يستطيع. |
| Dünyanın en büyük kahramanı, şimdi dünyanın en güzel oyuncağı! | Open Subtitles | بطل العالم الأعظم الآن دمية العالم العظمى |
| Dünyanın en büyük kahramanı, şimdi dünyanın en güzel oyuncağı! | Open Subtitles | بطل العالم الأعظم الآن دمية العالم العظمى |
| Çocuk oyuncağı. Dünyanın en kolay işi. | Open Subtitles | بالطبع، هذا لعب الأطفال و أسهل شئ فى العالم |
| Yanında çocuk oyuncağı kalır. | Open Subtitles | ذلك كان لعب عيال مقارنة بما أنتم فيه الآن كان هذا انت؟ |
| Pekala çocuk, yolun sonu! oyuncağı bana ver! | Open Subtitles | حسناً يا فتى، انها النهاية، اعطني الدمية |
| Şimdi mükemmel oyuncağı hayal etmenizi istiyorum. - Nasıl olurdu? | Open Subtitles | رائع، والآن أريدكم أن تتخيلوا كيف هي الدمية المثالية |
| Çocuk oyuncağı. Annen, nasıl yapmam gerektiğini öğretti. | Open Subtitles | نعم ، انه ك قطعة الكيك لقد اخبرتنى امك الطريقة |
| Benim hayalim bazı adam çocuk oyuncağı olmalı Yani, bile elektrikli el aletleri ile. | Open Subtitles | إذاً شاب من حلمي يجب أن يكون سهلاً جداً حتى مع أدوات القوى |
| Yanımda yüzük olmadığı için ona oyuncak makinesinden kazandığım oyuncağı vermiştim. | Open Subtitles | لم أكن أحمل خاتم لذا أعطيتها لعبة فزت بها من آلة الألعاب |
| Coombs kendisini halkalayacak, ve hepimiz eve döneceğiz. Çocuk oyuncağı. | Open Subtitles | يستطيع كومبس أن يخرج نفسه إلى الحلقات ثم نتصل بالوطن جميعاً، غاية في السهولة |
| Biliyorsun yetişkin bir adam oyuncağı çalındığı için bu kadar üzüleni görmedim. | Open Subtitles | تعرف أنا لم أرْ أبدًا رجلاً بالغـًا غاضبـًا على سرقة لعبته هكذا |
| Tek düşünebildiğim buydu. Ben, küçük hanım Lulu, çocuk oyuncağı. | Open Subtitles | هذا كل ما كنت أفكر فيه انا، الآنسة الصغيرة لولو، هدفا سهلا غبية |
| O büyüklükteki bir karton çok fazla oyuncağı içine alabilir. | Open Subtitles | كرتونة بهذا الحجم اكبر من كمية العاب الأطفال |
| Perçini çıkartırım ve ısı pedine sokuştururum. Çocuk oyuncağı. | Open Subtitles | ما ان تخرج المسامير اضع القطعة الساخنة بكل سهولة |
| "Çok şatafatlı", "Çocuk oyuncağı", "Haydi uçurtma uçur", "Kedi dilini yedi"! | Open Subtitles | مولع بها يالها من لعبه اذهبى و طيرى يا حدأه.. القطه ستأكل لسانك.. |
| Aslına bakarsan üç tane. Çocuk oyuncağı, kıç tekmelemek için hazırım. | Open Subtitles | سهلة كقطعة حلوي, من يريد القضاء عليهم معي ؟ |