Demek istediğim, geçen yıl çocuklara toplanan oyuncakların sayısını ikiye katladım. | Open Subtitles | أعني أني ضاعفت رقم الألعاب لإجمالي ما جمع في السنة الماضية |
Çözülüyorlar ve her gün yeniden oluşturuluyorlar, aynı oyuncakların sökülüp her gün yeniden inşaa edildiği bir gezici karnaval gibi. | TED | فهي تتحلل، ومن ثم تتجدد في كل يوم، نوع مثل الكرنفال المتجوِل حيث يتم إزالة الألعاب وإعادة بنائها يومياً. |
Oyuncaklarla oynamak ya da kavga etmek gibi geleneksel şeyleri yapmak yerine, çocuklar zamanlarını giderek daha fazla oranda elektronik oyuncakların başında geçiriyor. | Open Subtitles | فبدلاً من فعل الأمور التقليدية كاللعب بالدمى أو العراك يمضي الاطفال أوقاتاً متزايدة مع الألعاب الإلكترونية |
oyuncakların dünyana saldırdığında, neden onları durdurmadın? | Open Subtitles | عندما ألعابك هاجمت عالمك لماذا لم توقفيهم؟ |
Bak, Stewie, işler kötüye gitse de, sen ve oyuncakların lanetlenmeden önce kendinizi toparlayacaksınız. | Open Subtitles | لقد تخليت عن ألعابك و قد أقسمت على التمسك بها عندما تحصل أشياء صعبة |
Sarah odana geri dön oyuncakların ve kostümlerinle oyna. | Open Subtitles | سارة... ... أعود إلى الغرفة الخاصة بك... ... لعب مع ألعابك والأزياء الخاصة بك. |
Bütün oyuncakların ve giysilerin de getirildi. | Open Subtitles | كل لعبك وملابسك تم نقلها الي هذه الغرفة... |
oyuncakların tedavisi konusunda bazı endişelerim var. | Open Subtitles | ؟ ؟ عندي أخبار سيئة عن تصرفات هذه الألعاب |
oyuncakların üstüne basılıp parçalanmış. | Open Subtitles | الألعاب دعس عليها و كسرت رفست بعيدا عن الطريق |
O gerçek değil! Sadece oyuncakların satılmasına yardım etmek için orada. | Open Subtitles | إنه ليس حقيقي ، إنه هنا فقط للمساعده ببيع الألعاب |
Tekrar canlı beş haberlerindeyiz. Günün haberi "oyuncakların saldırısı." | Open Subtitles | نعود إليكم مع نشرة أخبار الخامسة، خبر الليلة: "هجوم الألعاب" |
Buraya geri gel! Bu oyuncakların toplanmasını istiyorum! | Open Subtitles | عودوا إلى هنا أريدكم أن تجمعوا الألعاب |
Çantanda sadece oyuncakların ve kitapların var. | Open Subtitles | لا يوجد سوى الألعاب و الكتب هنا |
Sanırım küçük oyuncakların başlarının çaresine bakabilir. | Open Subtitles | أظن أنّ ألعابك تستطيع تولي هذا بنفسها |
Ama onlar senin oyuncakların değil. | Open Subtitles | إلاّ أنّها لمْ تكن ألعابك لتأخذها. |
Kokuşmuş ölümcül oyuncakların bana sökmez. | Open Subtitles | ألعابك الغبية الفانية لا معنى لها |
Bunlar senin oyuncakların, evlat. | Open Subtitles | إنها ألعابك يا بني |
Bunlar senin oyuncakların mı? | Open Subtitles | هذه ألعابك إذاً؟ |
Şuradakiler senin oyuncakların mı? | Open Subtitles | هل هذه ألعابك هناك؟ |
Belki oyuncakların çok eğlenceli, ama...onlar bizim gibi insan değiller. | Open Subtitles | لعبك قد تكون مرحة جدا لكن... ليست بشرية مثلنا |
İşte bazı oyuncakların. | Open Subtitles | هنا بعض من لعبك |
İşte bu yüzden, oyuncakların dünyayı değiştirebileceğine inanıyorum. | TED | لهذا هذا ما أفكر فيه شخصياً أن الالعاب تستطيع تغيير العالم. |