"pınarı" - Translation from Turkish to Arabic

    • ينبوع
        
    • نافورة
        
    • ويلسبرنغ
        
    • الينبوع
        
    • نبع
        
    • ينابيع
        
    • النبع
        
    Belli ki, adamımız bir gençlik Pınarı arıyormuş ve onu da bulmuş. Open Subtitles من الواضح أنّ رجلنا كان يبحث، وقد وجد ينبوع الشباب.
    İnsanlar bir gençlik Pınarı için her şeyi yaparlar. Open Subtitles الناس قد يفعلوا أى شىء من أجل ينبوع الشباب
    Partridge Pınarı, köy çeşmesinin kaynağı.. Open Subtitles إن ينبوع بردري والذي يزود قريتكم بالماء...
    Etrafında insanların toplanıp gülüştüğü bu dilek Pınarı ona dostça bir hareketle dokunan kadınla aynı evrensel masumiyeti paylaşıyor. Open Subtitles حيث يضحك الناس حول نافورة النّذر المرأة التي لمَستها بطريقة ودية تشارك في نفس براءة الكون
    Gençlik Pınarı işe yaradı. Amnezi basitçe bir yan etkiydi. Open Subtitles لقد نجحت نافورة الشباب و فقدان الذاكرة مجرد أثر سلبي لذلك ..
    İstediğine bakabilirsin ne kaldıysa artık arşivimizde Gençlik Pınarı'ndan. Open Subtitles تستطيع أن تنظر في ، أي معلومة بقيت لدينا " عن "ويلسبرنغ
    Hayvanların buraya gelmediklerini söylemiştin. Hayvanlar o Pınarı, su içmek için kullanmıyorlar. Open Subtitles أظنكِ قلتي أن الحيوانات لا تأتي هنا لا تشرب الحيوانات من الينبوع
    Beyler, karşınızda gençlik Pınarı. Open Subtitles يا رجال أقدم لكم نبع الشباب
    Bu yüz Gençlik Pınarı'na gitmiş gibi görünüyor mu? Open Subtitles هل يبدو أنّ هذا الوجه ذهب لـ" ينبوع الشباب " ؟
    Öyleyse Gençlik Pınarı onun için, bizim için değil. Open Subtitles و"ينبوع الشباب" له، أم له ولكِ ؟ ، -وليس لي ولكِ
    Gençlik Pınarı'na gittiğimiz bu yolda aslında bizi ölüm bekliyor. Open Subtitles الموت يتربّص بنا بينما نبحر صوب "ينبوع الشباب"
    Bu yüz Gençlik Pınarı'na gitmiş gibi görünüyor mu? Open Subtitles هل يبدو أنّ هذا الوجه ذهب لـ" ينبوع الشباب " ؟
    Öyleyse Gençlik Pınarı onun için, bizim için değil. Open Subtitles و"ينبوع الشباب" له، أم له ولكِ ؟ ، -وليس لي ولكِ
    Gençlik Pınarı'na gittiğimiz bu yolda aslında bizi ölüm bekliyor. Open Subtitles الموت يتربّص بنا بينما نبحر صوب "ينبوع الشباب"
    Yani sana pek de... politik bilgi Pınarı diyemeyiz. Open Subtitles أنا أعني,أنتِ لستِ بالضبط نافورة من المعرفة السياسية بنفسك
    Yani, çalışansınız. Çalışanlara çikolata Pınarı yok. Open Subtitles وهذا يعنى أنكما مستخدمين نافورة الشوكولا ليست للمستخدمين
    Artık saçma gençlik Pınarı işi yok. Open Subtitles مثل سعفة والصدفية. لا أكثر سخيفة نافورة من الاشياء الشباب.
    Arkadaşın bana bu aygıtın "Gençlik Pınarı" efsanesinin kökeni olabileceğini söyledi. Open Subtitles صديقك أخبرني هذه الأداة قد تكون أصل "نافورة الشاب" أسطورة
    Gençlik Pınarı programı neden sonlandırıldı, saygıdeğer papaz? Open Subtitles لماذا أُغلق مشروع ويلسبرنغ" ، سيادة الكاهن؟"
    Pınarı kurutan, Tanrı'nın davranışı olmadığına eminim. Open Subtitles أنا متأكد بأن مشكلة الينبوع لم تأتي هكذا قضاء وقدر
    Bazıları buraya yalancıların Pınarı der. Open Subtitles بعض الناس يسمونه نبع الكذابين
    Bazı geceler, kentten kaçar soyunur, Aragatan Pınarı'nda yüzerdik. Open Subtitles ببعض الليالي، كنا نتسلل من المدينة.. وننزع ملابسنا ونستحم في ينابيع "(آراغاتان)"
    Benimle dönüp Pınarı bulup içmesi için yalvardım. Open Subtitles توسلت إليها لتعـود لى و تجد النبع و تشرب منه

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more