"pırıl pırıl" - Translation from Turkish to Arabic

    • اللامع
        
    • ناصع
        
    • لمّاع
        
    • لامعة
        
    • تشع
        
    • اللامعة
        
    • يلمع
        
    • يبرق
        
    • في شعاع
        
    • الأزرق المتلألىء
        
    California derelerinde bulunan tonlarca pırıl pırıl altınla finanse edilen İngiltere Bankası tarafından destekleniyorum. Open Subtitles وأنا مدعوم من بنك انجلترا الممول بأطنان من الذهب اللامع الذي وُجد في جداول كاليفورنيا
    Ve ayrıca, eve geldiğimizde ev pırıl pırıl oluyor. Open Subtitles وبالإضافة , عندما نعود إلي النزل المنزل يكون فقط ... ناصع البياض إنها مثالية
    pırıl pırıl! Open Subtitles لمّاع
    Brianna şu pırıl pırıl, mutluluk saçan sempatik kız çocuklarından. TED بريانا هي إحدى أولئك الأطفال الذين يملكون شخصيةً لامعة ومؤثرة واجتماعية.
    Ve bahçıvan, senin çiçeklerin pırıl pırıl parlar Open Subtitles و ورودك أيها الجنائني مع ألوانها التي تشع
    Tıpkı benim gibi pırıl pırıl parlayan mağara ışıldayan bir hazineyle dolu. Open Subtitles أيها الكهف المتألق اللامع والذي مثلي تمامًا المغطى بالكنوز اللامعة
    Evin her yerini pırıl pırıl istiyorum Cezanın geldiğimde konuşacağız. Open Subtitles "كل جزء في الشقة يجب أن يلمع وسنناقش عقوبتك لاحقًا."
    Sence büyüdüğü zaman dünyayı pırıl pırıl yapmak isteyen çocuklar olamaz mı? Open Subtitles هل تعتقد لايوجد أطفال هناك انضج لجعل العالم يبرق ؟
    Johnny tabii ki Baby'ye âşık olurdu çünkü kendisi hayalci bir taşralıyken kızsa pırıl pırıl, tazecik bir şeydi. Open Subtitles بالطبع جوني سيحب الطفل لانه شخص حالم وهي الشيء اللامع الجديد
    Sicilim pırıl pırıl. Open Subtitles سجلي هنا ناصع البياض
    pırıl pırıl bir sicili ve birçok takdirnamesi var. Open Subtitles سجل ناصع البياض ترقيات عديده
    pırıl pırıl! Open Subtitles لمّاع
    Gösterişli, körpe dudaklı bir sarışın, teni altın gibi pırıl pırıl, sereserpe uzanmış, muhteşem. TED خصب, إضاءة حية شقراء بشرة ذهبية لامعة , تنتشر هناك بتألق
    Ve bahçıvan, senin çiçeklerin pırıl pırıl parlar Open Subtitles و ورودك أيها الجنائني مع ألوانها التي تشع
    Diğer tarafta pırıl pırıl, yüksek, ikiz alışveriş merkezleri. Open Subtitles وعلى الآخرينِ... مراكز التسوّق التوأمية العالية اللامعة.
    Bu pırıl pırıl alüminyumdan. Çok modern. Open Subtitles ، هذا يلمع كالألومنيوم إنها حديثة جدا
    Şayet sabahın bu erken saatinde kalktıysanız, dışarıda güzel, güneşli bir gün var ve özellikle de şehrin Midtown ve Buckhead bölgelerini pırıl pırıl aydınlatıyor. Open Subtitles هناك شروق الشمس جميل في الخارج إذا إستقيظتم في هذه الساعة المبكرة البرق يبرق في الأفق ... "عبر وسط المدينة و "باك هيد
    pırıl pırıl gözlerinde... Open Subtitles في شعاع عينيه 3nd less love
    pırıl pırıl parlayan masmavi gölleri Open Subtitles أحواض من الأزرق المتلألىء

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more