"pahalı bir" - Translation from Turkish to Arabic

    • باهظة الثمن
        
    • غالية
        
    • غالي
        
    • مكلفة
        
    • باهظ الثمن
        
    • فاخر
        
    • مكلف
        
    • ثمينة
        
    • غالى
        
    • غاليا
        
    • غالٍ
        
    • ثميناً
        
    • باهض الثمن
        
    • مكلفه
        
    • مُكلف
        
    Erişkinlerin şaraptan gerçekten hoşlanmaları nasıl sağlanır? Çok basit: pahalı bir şişeden boşalt. TED بكل بساطة بأن يتم صبها من خلال عبوات باهظة الثمن
    pahalı bir dairem, hisse senetlerim ve bana destek olacak bir kocam yok. TED لا أملك شقة باهظة الثمن فأسحب أسهمي، ولا زوجًا فيساندني.
    Eğer akıllı bir satıcıysanız, o zaman öyle pahalı bir mal koyarsınız ki kimse onu almaz, çünkü artık karşılaştırınca 33 dolarlık şarap o kadar da pahalı görünmemektedir. TED اذا كنت تاجر تجزئة ذكي، عندها، ستضع عرضاً غالياً جداً بحيث لا يستطيع أحد شراءه من على الرف، لأنه فجأة تصبح زجاجة النبيذ ذات 33 دولاراً ليست غالية بالمقارنة.
    Bu pahalı bir şey, uğraşmasan iyi olur, tamam mı? Open Subtitles هذا غالي الثمن و ليس شيئاً للعبث به , حسناً؟
    Santa Anna, Birleşik Devletlere karşı çok pahalı bir savaş veriyor. Open Subtitles سانتا آنا يشن حربآ مكلفة على الولايات المتحدة ويحتاج إلى النقود
    Öyleyse böyle pahalı bir evi tutmanın anlamı neydi? Open Subtitles ما الذي جعلك تختار هذا المنزل باهظ الثمن ؟
    İkimiz de ağır ve pahalı bir yemek istemeyiz. Open Subtitles لاداعي لمكان فاخر فنحن لانحتاج الى وجبة دسمة مع الحلويات
    Tanrı aşkına, pahalı bir şeyler için, özellikle deparası prodüksiyondan çıkıyorsa. Open Subtitles من أجل الرب ، اشرب شراباً مكلف عندما يقبض المخرج مالة
    Bu çok pahalı bir hediye. Bilmiyorum yani ben... Open Subtitles لكنّها هديّة ثمينة جدّا لا أعرف إذا كنت أستطيع000
    Çünkü kısa-vadecilik CEO'yu gerçekten pahalı bir güvenlik ekipmanı satın almaktan alıkoydu. TED لأن التفكير قصير المدى يمنع المدير التنفيذي من شراء معدات أمان باهظة الثمن.
    -Ben pahalı bir aşığım, değil mi? Open Subtitles لابد و أنني عشيقة باهظة الثمن ألست كذلك ؟
    Sadece pahalı bir yemek ısmarlatmak içindi, değil mi? Open Subtitles أعنى أنك تتركين شخصا يأخذك لتناول وجبة باهظة الثمن أليس كذلك ؟
    Şimdi eğer Mozart'ı dinlemek veya izlemek istiyorsanız, oldukça pahalı bir bilet satın almak ve bir orkestra bulmak zorunda değilsiniz. TED و الآن إذا أردت المشاهدة أو الاستماع إلى موسيقى موزارت، ليس عليك شراء تذكرة غالية والبحث عن أوركسترا.
    Eğer Basra'dan zengin bir tüccar düğüne katılacak olsaydı istilacıya pahalı bir hediye getirmesi uygun olurdu. Open Subtitles إذا كان هناك تاجرا غنيا من البصرة سيحضر حفل زفاف من المؤكد انه سيحضر هدايا غالية معه
    Senin yaşında birinin bu kadar pahalı bir mücevheri takması uygun mu? Open Subtitles هل من المفترض شخصاً بعمركِ يرتدي مجوهرات كهذه غالية الثمن ؟
    Öğle yemeğinde beni çok pahalı bir yere yemeğe götürdü. Open Subtitles و لقد أصطحبتني بالخارج لتناول الغداء حقاً في مطعماً غالي
    Santa Anna, Birleşik Devletlere karşı çok pahalı bir savaş veriyor. Open Subtitles سانتا آنا يشن حربآ مكلفة على الولايات المتحدة ويحتاج إلى النقود
    Çok pahalı bir şey. Çok mücevherli parıltılı. Open Subtitles شىء ما باهظ الثمن يوجد به الكثير من الماس, ذو بريق
    Spike sana pahalı bir yemek veya tatil borçlu ihaneti kimin planladığını tahmin etmeyi başlattığı için. Open Subtitles سبايك سيدعوك إلى عشاء فاخر أو إجازة لقد حصد لقاء خيانته
    Bu uçarken manevra yapabilen küçük bir nesne için çok pahalı bir çözüm değil mi? TED أليس هذا الحل هو حل مكلف جداً بالنسبة لآلة طائرة صغيرة قابلة للمناورة.
    Çok pahalı bir makine. Open Subtitles تلك قطعه ثمينة التي واضعها في هذا الرهان
    İşsiz bir güvenlik görevlisi için oldukça pahalı bir tekne. Open Subtitles إنه قارب غالى الثمن لشخص لم يعد يعمل كحارس آمن.
    Güzel bölümleri var evet, ama çok pahalı bir film olacak. Open Subtitles حسنا، هناك بعض الأشياء الجيدة فيه. لكنه سيكلف غاليا جدا.
    Çok pahalı bir firmanın çok pahalı bir avukatıyım ve... tonlarca dava dosyam var. Open Subtitles رودي, أنا محام غالٍ جداً من شركة غالية جداً و لدي العديد من القضايا
    İçinde pahalı bir kitap olduğunu bilemezdim. Open Subtitles لم تكن لديّ وسيلة أعرف بها أنّ كتاباً ثميناً بالداخل
    ve paritde ne olacağını tahmin edemezsin gece ne olduğundan haberin olmaz Oldukça pahalı bir çifte düğün kutladılar. Open Subtitles أنهم كانو يحتفلون بزفاف قاتل باهض الثمن
    Ses tanıyan yazıIımlarla sinyalleri dinlediler, gizlice izlediler. Çok pahalı bir istihbarat o listeyi hazırladı. Open Subtitles أدوات مخابراتيه مكلفه جداً موجوده في تلك القائمه
    Yine de pahalı giysilerin parlak beyaz dişlerin, pahalı bir teknen süper pahalı bir evin var. Open Subtitles و مع ذلك أنت ترتدي الملابس المكلفة، و الأسنان اللماعة، قارب مكلف، و منزل مُكلف جداً.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more