O zamandan beri Bay Shenoy benden, her Pakistanlı kaynağı izlememi istedi. | Open Subtitles | ومنذ ذلك الحين سيد شينوي طلب مني ترصد كل مصدر باكستاني معروف |
Bu sabah Pakistanlı bir temsilcinin de kayıp olduğunu duyduk. | Open Subtitles | لقد سمعنا للتو أن مندوب باكستاني أيضاً اختفى هذا الصباح |
Yani, tanrım dükkandaki Pakistanlı adam bana yanlış para üstü verdi. | Open Subtitles | أعني،يا إلهي الرجل الباكستاني في متجر البقالة أعطاني باقي نقودي خطأ |
Gizli iş ilişkileri olan bir Pakistanlı İspanyadaki operasyonun nakit sağlayıcısıydı. | Open Subtitles | باكستان كانت بداية رحلة هذه الأموال الى اسبانيا |
O Pakistanlı, Müslüman bir kız. Beyaz bir erkekle evlenemez. | Open Subtitles | أنها فتاة باكستانية مسلمة لا يمكنها الزواج من أجنبي أبيض |
Bir başka olay ise Pakistanlı Taliban başarısız araba bombalama olayını üstlendi. | TED | وحدث شيء آخر، كان هناك أيضا حركة طالبان الباكستانية أعلنت مسؤوليتها عن تفجير السيارة المفخّخة الذي فشل. |
Sen de bir zamanlar dazlaktın 12 yaşındaki Pakistanlı veletlerle uğraşıp dururdun. | Open Subtitles | قديما ، لو كنت حليق الرأس كنت فقط تتجول في الشوراع تضرب الأطفال الباكستانيين الذين في عمر الثانية عشرة |
Biliyorsunuz, hiç olmazsa küçük bir Pakistanlı topluluğun gelmesi için çok uğraştık. | TED | تعرف، لقد حاربنا بضراوة لنحصل على الأقل على حضور باكستاني ليحضروا. |
Diyorlar ki, Pakistanlı çocuk göçmen çocuk... nefretimin kurbanıydı. | Open Subtitles | يقولون بأنه ضحية كراهيتي كان فتى باكستاني مهاجر |
Bir tek Pakistanlı bile Afganistan'a geçmeyecek, anlaşıldı mı? | Open Subtitles | لا يوجد ولا باكستاني في افغانستان هل هذا مفهوم ؟ |
Nasıl olur da çıplak Pakistanlı bir oğlan bu kadar hasara neden olabilirdi? | Open Subtitles | كيف بامكان صبي باكستاني عاري باحداث كل هذا الضرر ؟ |
Hintli ya da Pakistanlı bir erkek, otuzlu yaşlarında. | Open Subtitles | شاب هندي أو باكستاني .. بداية الثلاثينات حسناً. |
Pakistanlı bir Müslüman arabası bomba ile havaya uçurmaya çalıştı. | TED | كان هناك ذلك الرجل المسلم الباكستاني الذي حاول تفجير سيارة مفخخة. |
Pakistanlı general diyor ki saldırıyı kendisine haber vermeye tenezzül etmediğimiz için... 10. | Open Subtitles | الجنرال الباكستاني يقول لأننا لم نقم بإخباره عن الهجوم |
Tamam, o zaman Lafayette Sokak'taki mahkemede çalışan çok sert ve yaşlı Pakistanlı adamın bana verdiği yetkiye dayanarak sizleri karı, koca ilan ediyorum. | Open Subtitles | حسنا، إذا، بالقوة التي أعطيت من قبل الرجل الباكستاني كبير السن الذي يعمل أسفل في دار عدل على شارعِ لافياتي، |
Ve bu aşağılık Tiger bula bula Pakistanlı bir kız mı buldu? | Open Subtitles | والنمر اللعين لم يجد إلا فتاة من باكستان |
Kahlil sadece Pakistanlı generalin ölmesini istediği, şarap seven doğumgünü kutlayan, terörist olmayan biri. | Open Subtitles | شخص عادي يشرب الخمر في عيد ميلاده ليس ارهابي شخص ما من جنرالات باكستان يريدون قتله لا .. هذا ليس صحيحا |
Bu kekler işe yaramazsa senin Pakistanlı olduğunu söyler gerisini ona bırakırız. | Open Subtitles | وإذا لم تنفع هذه الكب كيك، سوف نخبرها أنك باكستانية وندعها تلاحقك. |
ve Basit ve Amjad isimler Pakistanlı isimler | TED | و بسيط و امجد هي اسماء اولى اسماء باكستانية |
Pakistanlı delegeler, muhtemel Kaşmir sorununu dile getireceklermiş. | Open Subtitles | الوفود الباكستانية من المحتمل أن ترفع قضية كشمير مرة أخرى |
Paranın çoğu, Londra'da bir Pakistanlı mülteci merkezine gitmiş. | Open Subtitles | معظم المبلغ خصص لمركز اللاجئين الباكستانيين في لندن. |
Neden kanepemde ölü bir Pakistanlı var? | Open Subtitles | لمَ هنالك باكستانيّ ميت على أريكتي؟ |
Söylentilere göre Pakistanlı oyuncu sizin iyi arkadaşınızmış... | Open Subtitles | الاشاعات تقول ان اللاعبين الباكستان هم اصدقائك |
Pakistanlı eğitimli bir pilot. | Open Subtitles | الرجل الباكستانى هو طيار مدرب جيدا |
Pakistanlı ajan hassas bir istihbarat ile kaçarken zamanımı diplomasi oyunu ile harcamak istemedim. | Open Subtitles | لم أرغب فى اهدار وقتى فى لعب دور الدبلوماسى بينما هناك جاسوس باكستانى هارب وبحوذته معلومات حساسه |
Hindistan sınırına 50 Tane Pakistanlı mahkûmu serbest bırakacağız. | Open Subtitles | سنرى 50 سجينًا باكستانيًّا ... في السجون الهندية يطلق سراحهم عند الحدود الهنديّة |
- Defol git Pakistanlı. | Open Subtitles | -تنحِّ جانباً، (باكي ) |
kafamda bir soru beni yolculuğum boyunca rahatsız edecek... belki de hayatım boyunca... acaba o aptal Pakistanlı kız gideceği yere vardı mı diye. | Open Subtitles | بالرغم من أنّني سَأَصِلُ قريتَي، ولكني سَأُتضايقُ طوال رحلتي رحلتِي... ومن المحتمل في كامل حياتي ايضا... تلك البنتِ الباكستانيةِ السخيفةِ وَصلتْ بخير وسلام ام لا |
Pakistanlı erken saatlerde internetten bir uçak sahibi buldu, yolculuk için nakit teklif etti. | Open Subtitles | ما حدث أن الباكستانيون وجدوا مالك طائرة على الإنترنت مطلع اليوم وعرضوا عليه المال لجولة ولم يكن له فكرة |
Pakistanlı Sağlık Hizmetleri Ortaklığı'nı hiç duydun mu, Khalil? | Open Subtitles | هل سمعت يوماً عن شراكه الصرف الصحى الباكستانيه,خليل؟ |