| Kayın biraderimin bir paltosu var. Yarın onu ödünç alabilirim. | Open Subtitles | يمتلك أخو زوجتي معطف دافئ أنا متأكد أنني استطيع استعارته في الغد |
| Aslında o bir beyefendinin paltosu. | Open Subtitles | في الحقيقة، أنها معطف رجل ذات قيمة و هيبة |
| O babamın paltosu. Onlar babamın seyahatlerinden getirdiği şeyler. | Open Subtitles | إنّه معطف أبي إنّها أشياءُ أبي عندما كان يرغب بالسفر. |
| Eve paltosu için girmişti. | Open Subtitles | التي دخلت المنزل كي تحضر معطفها |
| Bir tanesinin havalı, ekoseli bir paltosu vardı. | Open Subtitles | أحدهما كان يرتدي معطفاً غريباً بمربعات والآخر بدا جاداً |
| Vücudu örtülüydü, elinde eldiveni ve büyük bir paltosu vardı. | Open Subtitles | الجسم كان مُغطّي، وكان يرتدي قفازات ومعطف كبير |
| Uzun boylu, mavi gözlü. Kareli paltosu, şapkası, atkısı ve eldivenleri vardı. | Open Subtitles | هو طويل عيناه زرقاوين يرتدي معطف وقبعة وشاح وقفازات |
| Uzun boylu, mavi gözlü. Kareli paltosu, şapkası, atkısı ve eldivenleri vardı. | Open Subtitles | إنه طويل عيناه زرقاوين ويرتدي معطف وقفازات |
| paltosu olmadan dışarı çıkıp durursa hasta olacak. | Open Subtitles | لا يمكنها مواصلة الخروج في البرد لو لم يكن معها معطف |
| Rockaway'de bir adam yakaladık, adam itfaiyeci paltosu giymişti. | Open Subtitles | نحن فقط إرتفعنَا a رجل في Rockaway، وهو كَانَ يَلْبسُ معطف رجلَ الإطفاء. |
| İtfaiyeci paltosu için bir adam öldürüyor. | Open Subtitles | الذي أعطىَ إلى طفلين. يَقْتلُ a رجل لa معطف رجلِ إطفاء. |
| Babamın paltosu. Mavi şeritleri var. | Open Subtitles | معطف أبي فأنا أعرفه من الخيط الأزرق |
| "Ruhu alkış tutup şarkı söylemediği sürece, paltosu bataklığa saplanmış önemsiz, yaşlı bir adamdır." | Open Subtitles | "رجل مسن ليس إلا شيء تافه معطف بالي على عصا" ما لم تصفق الروح بيديها وتغني" |
| Mösyö Renauld'nun paltosu. | Open Subtitles | هذا معطف السيد رينو |
| Joe Mayo'nun paltosu. | Open Subtitles | إنه معطف جو مايو. |
| Büyükelçi'nin paltosu. Islak. | Open Subtitles | معطف السفير أنه رطِب |
| Lavaboda değil sanırım. Çünkü paltosu da yok. | Open Subtitles | لااظن انها في الحمام معطفها غير موجود |
| Anlıyor musun? paltosu yoksa, fok kızının sesi çıkmaz. | Open Subtitles | أترى، بدون معطفها الـ(سيلكي) ليس لديها صوت |
| - paltosu kunduz kürkünden. | Open Subtitles | (مرادف آخر: منقطة العانة) معطفها من جلد السمور. |
| Hem bu kadın paltosu değil, erkek paltosu. | Open Subtitles | حتى أنه ليس معطفاً نسائياً. وإنما رجالي. |
| Siyah bir paltosu, siyah beyzbol şapkası, güneş gözlüğü ve sakalı varmış. | Open Subtitles | قالت أنّه كان يرتدي معطفاً أسوداً وقبّعة كُرة سوداء ونظارة شمسيّة، وكان لديه لحية ما، ربّما لحية التيس. |
| Kahverengi kırçıllı yulaf rengi, yapıştırma cepli bir paltosu vardı. | Open Subtitles | جاكيت تويد, شوفان منقط بالأسمر . ومعطف ثلاثة ارباع, مع جيوب خارجية . |