"paltosunu" - Translation from Turkish to Arabic

    • معطفه
        
    • معطف
        
    • معطفها
        
    paltosunu vermeye gönüllü olmadı o yüzden mahkeme kararı çıkartmam gerekiyor. Open Subtitles لم يُسلّم معطفه عن طيب خاطر، لذا سأضطرّ لإصدار أمر قضائي.
    Gene sonunda paltosunu yumruğuna sarıp içki dolabının camını kırdı insanlar yerde yatıyordu TED و انتهى المطاف بجين أن أستخدم معطفه، وقبضته في معطفه لكسر خزانة المشروبات. كان الناس ملقون على الأرض.
    Ama bir iki sezon sonra paltosunu topuklarına değene dek uzattı. Open Subtitles لكن بعد موسم أو اثنين ، جعل معطفه الخارجى طويلاً حتى لامس كعبيه
    Annemin eski paltosunu giyerdi, şu uzun, yeşil palto. Open Subtitles كان يملك معطفاً قديماً لأمي، معطف أخضر طويل.
    Sırtım ilk paltosunu fakültede gördü. Open Subtitles تدثرت في معطف لأول مرّة في حياتي حين كنت في الجامعة
    Hâlâ kendine saygısı olduğunu hissettiğimden her an, paltosunu kapıp istasyona doğru hareketleneceğini düşünüyordum. Open Subtitles ظننت أنّها في أيّة دقيقة، ستحمل معطفها وستهرول نحو المحطّة, بما أنّي شعرت أنّها لا تزال تمتلك بعض الاحترام لذاتها.
    Muhtemelen masumane bir duruşu vardı ama yine de onu, kızla konuşurken... veya paltosunu alırken birilerinin dikkatini çekmiş olabilir. Open Subtitles على الأرجح بدا الأمر بريئاً بما يكفي لكن ربما رآه أحد يتكلم معها أو يأخذ معطفها
    Onu ve ona ait herşeyi, paltosunu ve seyahat çantasını küle dönüştür. Open Subtitles قم بتغييره و تغيير كل ما يخصه بما في ذلك معطفه و حقيبة سفره ، إلى حفنة من الرماد
    Otelden ayrıldığımızda, paltosunu çıkarıp omuzlarıma koydu sonra ona baktım. Open Subtitles حين إنصرفنا ،قام بخلع معطفه ووضعه على أكتافى ثم نظرت إليه
    Bu sabah uyanıp, babamın paltosunu bana ödünç verip vermeyeceğini merak ederken, şu anda saatler gece yarısını henüz geçmiş ve ben çoktan bir tren soygunu yapmış bir şekilde, sallanan bir sandalyede oturmuş ve Jesse James'in ta kendisiyle çene çalıyor olduğuma inanamıyorum. Open Subtitles لا أصدّق أنّني استيقظتُ هذا الصباح متسائلاً ان كان والدي سيُقرضُني معطفه وها نحن ذا وقد مضي للتوّ منتصف الليل
    Başkan'a git fiber testi yapmak için mahkeme kararı olmadan paltosunu vermesini rica et. Open Subtitles إذهبي إلى العُمدة، إجعليه يُسلّمكِ معطفه طوعاً لاختبار الألياف من دون أمر قضائي.
    Sırf paltosunu tutmam için beni beraberinde defalarca şehre götürürdü. Open Subtitles العديد من المرات, كان يأخذني للمدينة فقط لكي أمسك له معطفه
    Tek ayaklı bir adam kırmızı paltosunu uzatıp nazik ve kibar bir şekilde yıkamamı söylemişti. Open Subtitles وكان هناك رجل بقدم واحدة، يناولني معطفه الأحمر يخبرني بأن اغسله بنعمومة،،، و..
    Birinci tanığa bayan paltosunu gösteriyorum. Gri renkte. Open Subtitles أعرض على الشاهدة معطف سيدات رمادي اللون..
    Başı önüne düşmüştü, kısa paltosunu giymemişti. Open Subtitles و رأسه كان مطأطاً و لم يكن يرتدي معطف راناوي
    Yüzbaşı Chris Mannix, General'in paltosunu aldı ve Oswaldo'nun mumları ve fenerleri yakmasına yardım etti. Open Subtitles الكابتن كريس مانيكس لبس معطف الجنرال و ساعد أوزولدو في إشعال الشموع و الفوانيس
    Paul Renauld üvey oğlunun paltosunu giymişti. Open Subtitles تماما, لقد ارتدى بول رينو معطف جاك
    Sonra da size Büyükelçi'nin paltosunu verince.. Open Subtitles بعدذلك,بعدما أعطيتك معطف السفير
    Ve üzerine nefret edilen Capulet paltosunu giyen adam da kim? Open Subtitles ومن هـذا الـذي يرتدي معطف "كـابيوليت " الكـريه ؟
    - Bayan Porter sizi sıcak tutmak için paltosunu verdi. Open Subtitles - السيدة بورتر أعارتك معطفها لتبقيك دافئة.
    Mavi paltosunu hatırlıyorum kürk yakalı ve altın düğmeli. Open Subtitles ...أتذكر معطفها الأزرق طوق الفراء وكل تلك الأزرار الذهبية
    paltosunu asıyor. Open Subtitles إنه تعلق معطفها

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more