"parçacıklar" - Translation from Turkish to Arabic

    • الجسيمات
        
    • الجزيئات
        
    • جزيئات
        
    • جسيمات
        
    • الشظايا
        
    • شظايا
        
    • الجزئيات
        
    • الجُسيمات
        
    • بالجزئيات
        
    Arada bir o parçacıklar birbirlerine isabet edecek, ve kafa kafaya çarpışma gerçekleşecek. TED و كثيرا ما تتجه هذه الجسيمات باتجاه بعضها البعض، محدثة تصادما رأسيا مباشرا.
    Bu parçacıklar, kübit hallerine karşılık gelen kuantum hallerine sahiptir. TED توجد هذه الجسيمات في حالات كمِّية تتوافق مع حالة الكيوبت.
    Bazı parçacıklar onu delip geçerek yukarı atmosfere enerji yükleyebilir. Open Subtitles يمكن أن تخترقه بعض الجسيمات حيث تقوم بشحن الغلاف الجوى
    Yük taşıyan parçacıklar elementlerle değişerek sanal parçacıklara dönüşürler çünkü gerçek maddelerde olduğu gibi parçacık dedektörleri tarafından saptanamazlar. Open Subtitles جزيئات الطاقه الحامله تتغير من جزيئات ظاهره الى جزيئات تخيليه و الجزئيات الغير حقيقيه لا يمكن اكتشافها بكاشف الجزيئات
    Baskı uygulanır uygulanmaz, parçacıklar arasındaki bağlantı artıyor. TED بمجرد الضغط، يزداد التوصيل بين الجزيئات.
    Higgs bozonuna eşlik eden yeni parçacıklar ve yeni fenomenler bekliyorduk. TED نحن نتوقع جسيمات جديدة و ظواهر جديدة مصاحبة لجسيم هيقز بوزون.
    Boşluk ve yörüngelerde hareket eden parçacıklar gibi makul fikirler ortadan kayboldu. Open Subtitles لذلك فقد تلاشت الأفكار المحسوسة كالفراغ و الجسيمات التي تتحرك في مدارات
    Kuantum mekaniğinin bu temel kuralları tüm küçük atomaltı parçacıklar için geçerlidir. Open Subtitles هذه القواعد الأساسية لميكانيكا الكم تنطبق على كل الجسيمات الدون ذرية الدقيقة
    Temel parçacıklar nokta şekilli nesneler yerine sicim benzeri nesneler olarak düşünülüyor. Open Subtitles بدلاً من أن تكون الجسيمات الأولية جسيمات نقطية، نظنها الآن جسيمات وترية
    Minik kafeslerden oluşmamış bir evrende, parçacıklar her yöne istediği şekilde hareket eder. Open Subtitles في كونٍ لايملك بُنية شبكية أساسية تتحرك الجسيمات بنفس الطريقة في جميع الاتجاهات
    Higgs bozonu, temel parçacıklar dünyasının geri kalanının sahip olduğu güzelliği, simetriyi ve şıklığı taşımaz. TED لا يتشارك جسيم هيقز بوزون في الجمال, أو التناظر, أو الاناقة, مع عالم الجسيمات الاولية الاخرى.
    Bir hipotezle başladım, bilinen parçacıkların evrenin keşfettiğimiz sınırlarının ötesinde bile var olan tek parçacıklar olduğu hipotezinden. TED بدأت بافتراض, أن الجسيمات المعروفة هي كل موجودة في الكون, حتى ابعد من المجال الذي استكشفناه حتى الان.
    Eğer bir kimyager, kimyasal tepkime gerçekleştirmek istiyorsa; parçacıklar uygun ölçüde enerji ile doğru yönde çarpışmalı. TED عليه أن يدفع الجزيئات للإرتطام على نحو ملائم و بطاقة كافية
    parçacıklar çarpışır, ancak birbirlerine yol veremezler. Dolayısıyla ketçap akmaz. TED ستصدم الجزيئات مع بعضها البعض، لكن لا يمكنها أن تخرج من طريق الآخرين فلذلك الكاتشب لا يتدفق.
    Ve bu parçacıklar hemen hemen geçtiğimiz yüzyılda keşfedildi. TED وهذه الجزيئات تم إكتشافها على مدى القرن الماضي، إلى حد كبير.
    Bu kum boyutlu parçacıklar, elektronları moleküllerden ve atomlardan ayırabilen iyonlaştırıcı radyasyon yayar. TED هذه الجسيمات بحجم الرمال تنبعث منها إشعاعات أيونية، قادرة على فصل الإلكترونات من الجزيئات والذرات.
    Eğer çok büyük miktarda enerjiyi, minik bir hacme yoğunlaştırırsanız, yeni parçacıklar ortaya çıkar. TED ففي حال تركيز كمية كبيرة من الطاقة في مساحة محدودة، فستتشكل جزيئات جديدة في الوجود.
    Diz protezleri de eskidikçe parçacıklar kopabilir, bağışıklık hücreleri bunların etrafında iltihaba sebep olur. TED من الممكن أن تطلق مفاصل الركبة الصناعيّة جزيئات أثناء تآكلها، مسبّبةً التهاب الخلايا المناعيّة حول هذه الشظايا.
    Kalıntılar arasına gömülmüş olan parçacıklar cam, ahşap kıymıkları, plaster ve alçıdan oluşuyor. Open Subtitles شكراً الجزيئات المطمورة في الجثة هي شظايا من الزجاج و الخشب
    Ama hernasıl olduysa parçacıklar bilgiyi paylaştı. Open Subtitles ومع ذلك بطريقة ما .تبادلت الجُسيمات معلومات
    Bu bir parçacık fizikçisi için korkunç bir model, çünkü onlar garip küçük parçacıklar ile oynuyorlar, araba engelleri ile oynamıyorlar. TED فان ذلك لا ينطبق على فيزيائي الجزئيات لانهم لا يلعبون في مواقف السيارات انما يلعبون بالجزئيات الصغيرة الغريبة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more