"parçası gibi" - Translation from Turkish to Arabic

    • كجزء
        
    • كقطعة من
        
    • مثل قطعة
        
    • تنتمين
        
    • بكونك جزءاً
        
    • بأنني جزء
        
    • مثل الجزء
        
    • مثل كتلة
        
    • كأنه جزء
        
    • كأنها قطعة
        
    • أني جزء
        
    • أنني جزء
        
    • بأنك جزء
        
    • تبدو كقطعة
        
    Tabiat, kafamızdaki her sorunun cevabını içinde barındırır. Ne olacak sanki, insan kendini bu bütünün bir parçası gibi hissetmeli. Open Subtitles الطبيعة تحمل الإجابة لكلّ أسئلتنا يجب أن تشعر بنفسك كجزء من كامل محيطك
    Kılıcım, seninkine bakınca hurda parçası gibi sanki. Open Subtitles سيفك افضل من سيفي سيفي يبدو كقطعة من الحديد من أين لك مثل هذا السيف
    Trayvon Martin parçası gibi mobil parçalar geliştiriyoruz. TED فنحن نعمل على قطع لأجهزة النقال مثل قطعة ترايفون مارتن.
    Tek yapman gereken özgüven ve olayın parçası gibi görünmen. Open Subtitles كل ما عليك فعله ، هو أن تكوني واثقة وتكوني تنتمين مما أنت فيه
    Arabalar seni daha büyük bir şeyin parçası gibi mi hissettiriyor? Open Subtitles الإزدحام يجعلك تشعر بكونك جزءاً مِن شيئ أكبر؟
    Bir kere içine girmiştim, kendimi özel bir şeyin parçası gibi hissediyordum. Open Subtitles لأنه بمجرد دخولي أحسست بأنني جزء من شيء خاص
    - Tıpkı, kıyafetin bir parçası gibi. Open Subtitles إنها مثل الجزء من الزي الخاص بك حسناً
    Sanki buz parçası gibi. Open Subtitles إنها مثل كتلة ثلج.
    Daha büyük bir resmin parçası gibi muhtemelen üst üste gelmiş iki çizimden. Open Subtitles يبدو كأنه جزء من صورة اكبر ربما تتداخل بين رسمتين
    Seramik parçası gibi görünüyor. Open Subtitles تبدو كأنها قطعة من الخزف. خرجت من الضحية.
    Sonunda ekibin bir parçası gibi hissediyorum ve bunun silahla hiçbir ilgisi yok. Open Subtitles أشعر أخيرًا أني جزء من الفريق، وليس لذلك علاقة بالمسدس.
    Ne zaman geleceği hiç belli olmuyor, konsantre olamıyorum kendimi bu okulun bir parçası gibi hissetmiyorum. Open Subtitles لا أعلم أبداً متى سيحلّ عليّ لا أستطيع التركيز لا أشعر أنني جزء من هذه المدرسة على الإطلاق
    Yapmaya ihtiyacınız olan şeyi yapmanızın mümkün olduğunu biliyorsunuz, zor da olsa, ve zaman duygusu yok oluyor, kendinizi unutuyorsunuz, daha büyük bir şeyin parçası gibi hissediyorsunuz. TED وتعرف أن ما عليك أن تفعله ممكن رغم أنه صعب ويختفي الإحساس بالزمن، وتنسى نفسك وتشعر بأنك جزء من شيء أكبر
    Aslında, iskelet yapılar, biyomalzemeler kullanabilirsiniz -- üzerinizdeki gömleğin bir parçası gibi görünen malzemeler bunlar-- ama hastalara implante edebileceğiniz özel malzemeler ki bunlar organları yeniden oluşturarak hastaları iyileştirebilir. TED يمكنك أن تستخدم سقالات، خامات حيوية -- وهذه تبدو كقطعة القماش من قميصك -- ولكنها من خامات معينة يمكنك بالفعل زراعتها داخل المرضى وستنجح وتساعد خلاياك على التجدد.
    Yani sadece karşımdaki insanları görmüyorum, veya kendi sesimi ve zemine karşı ayakkabılarımın ağırlığını bana,sanki ileri ve geri yayılan mükemmel tek bir bilinç alanının bir parçası gibi geliyor. TED فأنا لست فقط أرى الأشخاص أمامي أو أسمع صوتي أو أشعر بثقل حذائي على الأرض، لكن هذا كله يحصل كجزء من مجال وعي كلي واحد يتمدد إلى الأمام و إلى الخلف
    Size söyleyeyim, aşağılanmaktan ve et parçası gibi davranılmaktan bıktım. Open Subtitles لأنه يجب أن أخبرك بدأت أمقت الإذلال و التعامل معي كقطعة من اللحم
    Hastanenin çatısında bir kağıt parçası gibi süzülüyordum. Open Subtitles لقد كنت مثل قطعة ورق قذرة ملقاة هناك فى المستشفى
    Görünüyor mu? Gittikçe trenin bir parçası gibi görünüyorsun. Open Subtitles بدأت تنتمين إلى هذا القطار
    Arabalar seni daha büyük bir şeyin parçası gibi mi hissettiriyor? Open Subtitles الإزدحام يجعلك تشعر بكونك جزءاً مِن شيئ أكبر؟
    Beni grubun bir parçası gibi hissettiriyor. Open Subtitles فهذا يجعلنى أشعر بأنني جزء من الفريق

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more