Bunlar gelecek, Ballard... ve sen de bunun bir parçasısın. | Open Subtitles | هذا هو المستقبل يا بالارد وأنت الآن بالفعل جزء منه |
Amerika'yı kötü bir gelecek bekliyor ve sen bu zavallı neslin bir parçasısın. | Open Subtitles | أعتقد ان امريكا تخبئ مستقبل سئ لك وانت جزء من هذا الجيل السئ |
Bu bir aile geleneği, ve sen de ailenin bir parçasısın | Open Subtitles | . هذه هى تقاليد العائلة . و أنت جزء من العائلة |
Muhtemelen sen de bu oyunun bir parçasısın, ne hoş. | Open Subtitles | أنتِ على الأرجح جزء من تلك اللعبة، لذا لا بأس |
Sana haberlerim var canım benim sen de onun bir parçasısın. | Open Subtitles | حسناً، لدي أخبار لك، يا عزيزي، أنت جزءاً من ذلك أيضا. |
Bu akşamdan itibaren, büyük bir kitlenin sana açacağı davanın bir parçasısın. | Open Subtitles | اعتبارا من الليلة , انت رسميا جزء من دعوى قضائية ضد نفسك |
Bunu seninle veya sensiz yapabiliriz ama her şekilde sen de bir parçasısın! | Open Subtitles | يمكننا أن نفعل ذلك بك أو بدونك و لكنك جزء منه في الحالتين |
Bu yüzden bireysel olarak kazanmak ve kaybetmekten etkilenmiyorsun ancak muntazam ve istikrarlı bir koronun parçasısın. | TED | لذلك، أنت لا تواجه الصعوبات لوحدك، بل أنت جزء من فريق منظم ومتوازن. |
Victor'a ait olduğunu ikimiz de biliyoruz. İşinin bir parçasısın. | Open Subtitles | بالاضافة الى ذلك كلنا نعلم انكى منضمة لفيكتور انتى جزء من عمله و هذا الشئ يجبرك على الاستمرار فى الرحيل |
Dick'e ait olduğunu biliyoruz. Çalışmalarının bir parçasısın. | Open Subtitles | كلنا نعلم انكى تخصى ديك انتى جزء من عمله |
Sen bu gece olanların bir parçasısın ve hepsi kötü. | Open Subtitles | أوتعلمين, أنتِ جزء من الأشياء التي حصلت لي الليلة, وجميعها سيئة. |
Şey, sen Grant'in hayatının bir parçasısın... ve bu da demek oluyor ki benim hayatımın da bir parçasısın | Open Subtitles | أنت جزء من حياة غرانت و هذا يعني أنك جزء من حياتي ايضن |
Muazzam bir şeyin parçasısın. Bir hız gücünün parçasısın. | Open Subtitles | أنت جزء من شيء أكبر، أنت جزء من قوة سرعة |
Sen işinin bir parçasısın. | Open Subtitles | أنت جزء من تكوينه وأنت الشيء الذي يجعله يتابع |
Şimdi sende bunun bir parçasısın, bizim parçamız; bu hepimizin yaşamımın kökü. | Open Subtitles | الآن بعد أن كنت جزءا من هذا كله، جزء منا، ومن جذر حياتك. |
Ama bu doğruysa, o zaman sen de sistemin parçasısın. | Open Subtitles | ولكن لو كان ذلك حقيقة، فهذا يعني انك جزء من هذا النظام |
Birileri benimle oyun oynuyor. Elbette, sen de oyunun bir parçasısın. | Open Subtitles | شخص ما يعبث معى بالطبع, فانت جزء من اللعبة |
Duvardaki adamlar. Bunun bir parçasısın. | Open Subtitles | هؤلاء الرجال على الحائط أنت جزء منهم الآن |
Hangi bozulmanın bir parçasısın söyle, yoksa kanını kuruturum. | Open Subtitles | أخبرني ما هي المؤامرة التي أنت جزء منها أو أنا سأريق دمك كليا |
Sen de onun büyük bir parçasısın. Bu güzel. Hayatının büyük bir parçası olmayı isterim. | Open Subtitles | هذا عظيم، أريد أن أكون جزءاً كبيراً من حياتكِ لكنّي لا أريد أن أكون جزءاً كبيراً من حياتهم |
Sen Sovyet fraksiyonunun bir parçasısın değil mi? | Open Subtitles | أنتَ جُزء من جماعة السوفييت، صحيح؟ |
Denklemin bir parçasısın ve bunu sen olmadan başaramam. | Open Subtitles | أنتما جزءٌ من المعادلة، و لا يمكنني حلّها من دونكما |
Sen takımımın bir parçasısın. Dünyayı kurtaran kadın. | Open Subtitles | أنتِ عضو في فريقي المرأة التي أنقذت العالم |
Sen dev bir makinenin çok küçük bir parçasısın. | Open Subtitles | الأمر يشبه "تيني ويني" في آلة عملاقة |