"paraşüt" - Translation from Turkish to Arabic

    • مظلة
        
    • المظلات
        
    • المظلة
        
    • مظلات
        
    • بالمظلات
        
    • القفز
        
    • مظلاّت
        
    • مظلتين
        
    • مظله
        
    • باراشوت
        
    • بالمظلة
        
    • المظلي
        
    • مزلق
        
    • المظله
        
    • بارشوت
        
    Bir gün ucuz bir oyuncak asker aldım, ona eski bir mendilden paraşüt yaptım ve aşağı süzülmesini izledim. Open Subtitles و ذات يوم أخذت لعبة جندي ضئيلة و صنعت له مظلة من منديل قديم و راقبته وهو يهبط لأسفل
    Biliyorsun, tepemde kocaman balon vardı. Yapılmış en büyük paraşüt, neden kullanmayayım? TED لدي, كما تعرف, هذا المنطاد الهائل أعلى مني, و هو أكبر مظلة هبوط ممكنة, فلم لا أستخدمه؟
    Buradan sadece birkaç kilometre öteye paraşüt birlikleri indi. Open Subtitles لقد أسقطوا جنود المظلات على بعد بضعة كيلومترات من هنا.
    Yaklaştıkça sırt çantanızı indirirsiniz, böylece yere indiğinizde üzerinizde olmaz, ve paraşüt düşüşüne hazırlanırsınız. TED وما ان تقترب .. تقوم تخفيض حقيبتك الى ادنى من خط العلام الموجود لكي لا تصبح فوقك اثناء الهبوط وعندما تستعد لفتح المظلة
    paraşüt yok, silah yok, sadece basit bir gizli dinleme. Open Subtitles لا مظلات و لا مدافع رشاشه مجرد تنصت بسيط
    paraşüt atlama ya da sigara içmeye başladığınızda, tehlikeyi küçümsersiniz. TED في حال أن تقوموا بالقفز بالمظلات أو التدخين، أنتم تقللون من أهمية الخطر.
    Büyük paraşüt açıldığında, açılmazsa ikinci bir paraşüt olduğunu biliyorduk ve bu güzel bir saat mekanizmasında çalışıyor. TED وعندما فتحت المظلة العملاقة، عرفنا أنه إذا لم تفتح هنالك مظلة أخرى، التي تعمل حسب آلية ساعة صغيرة لطيفة.
    Bir ana paraşüt ve bir yedek paraşüt var eğer hiçbir şey yapamazsam otomatik açılma sistemi olduğundan yedek paraşüt açılacak. TED لذلك توجد مظلة رئيسيةٌ وآخرى احتياطيّةٌ، فإن لم أقم بما يجبُ، فستثفتح المظلة الاحتياطيّةُ بسبب جهازِ الفتح التلقائي.
    Ve bazen yenilikçidir, mesela mümkün olan en iyi paraşüt çalışmadığında amaca nasıl ulaşılacağı gibi. TED وتارة مبتكرا. كيف بامكاننا الوصول الى هذفنا عندما تفشل أفضل مظلة لنا.
    Bu sanatçının izlenimi Saturn'ün dev uydusu Titan üzerine bir paraşüt indiği zaman gerçekliğe dönüştü. TED تحول هذا التصور الفني إلى حقيقة عندما هبطت مظلة على تيتان، القمر الضخم لكوكب زحل
    Onu denize attığında paraşüt falan zannettim. Open Subtitles عندما رميت ذلك الشيء خارج، اعتقدت كانة نوع من مظلة أو شيء.
    Normalde, kemer takımsız paraşüt olmaz. Open Subtitles لن تناسب الحقيبة لو اتصلت بربطة مظلة تقليدية
    paraşüt bombalarında bulunan patlayıcılar 20 yıl önce senin patlattığın bombalardaki patlayıcı bileşim ile aynı. Open Subtitles المتفجرات التي وجدوها في كل المظلات لديها نفس مكونات المتفجرات التي وضعتها منذ 20 عاماً.
    Sonrasında, paraşüt prototip deneyleri için gönüllü oldu. Open Subtitles بعد ذلك، تطوّع لاختبار المظلات التجريبية.
    Ve inişte de, gördüğümüz gibi, kanalın bu tarafına varışta paraşüt kullanıyorsunuz. TED ثم تهبط كما رأينا، بوصولك لهذا الجانب من القناة، هو عن طريق المظلة.
    Havacı subayı adaylığından atıldıktan sonra paraşüt katlayıcı olmuş. Open Subtitles بعد مسحه لطلبة الطياريت أصبح مفصل مظلات
    Şimdi, teröristlerin belki koltukların arkasına silah saklamış olabilir, ama 5 paraşüt söz konusu olamaz. Open Subtitles ربما جعل الإرهابي أحداً يُخبئ بضعة مسدسات خلف المقعد ولكن ليس خمس حلقات خاصة بالمظلات
    Yapma hayatım, paraşüt ve dalış okulunu, üç erkek kardeş atlatmayı başardım. Open Subtitles بربّكَ عزيزي, لقد نجوت من مدرسة القفز, ومن مدرسة الغطس, ومن 3 أخوة,
    Nakit olarak 200.000$ ve dört paraşüt talep eder. Open Subtitles طالب بـ200 ألف دولار نقداً وأربع مظلاّت.
    Şuna bak, ikimiz için de paraşüt var. Open Subtitles انظر, مظلتين لكِلانا
    Hukuk departmanı paraşüt takman gerektiğini söylüyor. Open Subtitles القانون يقول بأنك يجب أن تلبس مظله
    Neyse ki, muhasebecim yıllar önce spermlerim için altın bir paraşüt ayarladı. Open Subtitles لحسن الحظ محاسبي قام بتجهيز باراشوت ذهبي لي منذ سنين عدة
    İnsanlar bana tüm bu olan şeyler içinde en iyi kısmının ne olduğunu sordular yüksek irtifa tıbbı, çevresel sistemler, balon ve paraşüt teknolojisi ve meteoroloji konusunun en iyi uzmanlarıyla çalışmak bir şans idi TED سألني الناس عن الجزء المفضل لدي من كل هذا، وقد كانت الفرصة التي أُتيحت لي للعمل مع أفضل الخبراء في مجال الرصد الجوي وركوب المنطاد وتقنيات الهبوط بالمظلة والنظام البيئي و أطباء ذوي كفاءة عالية.
    Cheerios'ların paraşüt ile futbol sahasına inmeleri için gerekli dersleri okula fatura etmek biraz aşırı mı kaçtı? Open Subtitles هل سيكون شيئاً فوق طاقة الميزانية لأعلم المشجعات دروس القفز المظلي لأجعلهن يقفزن من الأعلى لملعب كرة القدم ؟
    -Hayır, paraşüt lazım! Open Subtitles لا، أَحتاجُ مزلق!
    Sanki Priya´nin aşkı bir paraşüt olmuştu ve beni yavaş yavaş yere bırakmıştı. Open Subtitles شعرت وكاني مع المظله مع حب بريا اهبط ببطء على الارض
    paraşüt... Open Subtitles بارشوت

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more