"para ödedim" - Translation from Turkish to Arabic

• دفعت
• دفعتُ

Nasıl çalıştığına dair bir fikrim yok, ama buna çok para ödedim.
ليس عندي أدني فكرة عن طريقة عمله، لكني دفعت فيه مبلغاً كبيراً.

Size katılmıyorum, efendim. Ona para ödedim ve yemeğe çıkardım.
انا اختلف معك,يا سيدي.لقد دفعت لها لكي أخذها لتناول العشاء.

Bu operasyon için para ödedim. ÖIdürücü atışı ben yapacağım.
أنا دفعت المال لهذه العمليّة ، أنا سوف أقضي عليه

Hey, hey. Sana kırmızıda durmaman için fazladan para ödedim sanıyordum.
حسبتُ أنّي دفعت لك أجرًا إضافيًّا لألّا تتوقّف لدى الإشارات الحمراء.

Bu tatlı para için bayağı tatlı para ödedim, ama değdi.
لقد دفعتُ نقودًا كثيرة في هذه العملة الجميلة ولكن كان الأمر يستحق

Sonra insanlar aynaya bakıyorlar ve diyorlar ki, bu seansa tonlarca para ödedim.
ثم ينظر الناس في المرآة ، ويقولون انهم، لقد دفعت الكثير من المال لتلك القراءة.

Şahsen ona pek güvenmiyordum bu yüzden de ona para ödedim ama yine de hoşnut değil.
لماثقبه بصفهخاصه، لذلك دفعت له جيدآ ولكنه غير مبسوط

Sana çok para ödedim ama hiçbir şey getirmedin.
لقد دفعت لك الكثير و أنت لم تأتينى بأى شئ

Sana çok para ödedim, ama hiçbir şey getirmedin.
لقد دفعت لك الكثير و أنت لم تأتينى بأى شئ

Burada olmak için para ödedim. Kendi işim için buradayım.
لقد دفعت لك اجرا جيدا وهذا يعتبر عملي الخاص

Kusacaktır zaten. Bu yılan balıklarına iyi para ödedim.
لقد دفعت مبلغا وقدره لقاء هذا السمك، فتذوقيه وحسب

Ama gerçek şu ki, sana hizmet etmen için para ödedim.
انا متفهمة .. ولكن في الحقيقة انا قد دفعت لك مقابل خدماتك ؟

Gezi için para ödedim, seyahat ajansı iflas etti, param gitti.
لقد دفعت قيمة رحلة ، ثم وكالة السفر أفلست ، لقد ضاع المال

Sana bir sürü para ödedim ve o hâkim yumuşamıyor.
دفعت لك الكثير من النّقود وذلك القاضي لا يبالي

Seni aptal maymun! Senin için bir sürü para ödedim ben, tamam mı?
أيها الغبي ، لقد دفعت أموالاً كثيرة لك ؟

Bu koltuk için para ödedim. -Beni uyuz ediyorsun. Oraya geç.
لقد دفعت لهذا الكرسي - أنت تُقلقني , إجلس هناك -

- Ona iyi para ödedim. - Hiç de bile.
ـ لقد دفعت مبلغ كبير من المال مقابله ـ لا لم تفعلي

Yolculukta sadece biz olacağız demiştin, bu ayrıcalık için para ödedim.
لقد قلتِ بأننا البعثة الوحيدة لقد دفعت ثمن الحصريات

Beraber zaman geçirebilmek için cellâda para ödedim.
لقد دفعت الى الجلاد لكى اكسب بعض الوقت معك

Senin gibi insanlar burada rahat beklesin diye ona bir sürü para ödedim.
قدّ دفعتُ الكثير من النقود مقابلها، لأجعل أناس مثلكَ مُرتاحين أثناء إنتظارهم.