"paralarla" - Translation from Turkish to Arabic

    • النقدية
        
    • بمال
        
    • بأموال
        
    • بالأموال
        
    • الأموال التي
        
    • بالمال الذي
        
    Dedemde de vardı ondan. Her sabah bir çorap alır, onu bozuk paralarla doldurur ve bizi döverdi! Open Subtitles كل صباح، يملئ الجورب بالقطع النقدية ويضربنا
    Kalçalarının arasını altın paralarla doldursan bile bir dilenciyi bile baştan çıkaramazsın. Open Subtitles اذا كنت ممتلئ بالذهب والقطع النقدية بين الفخذين
    Peki kalpazanlar boş kağıt paralarla ne yapar? Open Subtitles وماذا يفعل المزوّرون مع الأوراق النقدية الفارغة؟
    İnsanların işyerlerini kurtarabilecek paralarla kıçını siliyor. Open Subtitles يمسح قضيبه بمال يمكن أن ينقذ عمل أشخاصٍ ما
    Bence bunun gibi gerçek sahte paralarla dolu çantaları paslaşmaya oldukça yaklaştınız. Open Subtitles أعتقد بأنكم إقتربتم من تبادل حقائب مليئة بمال مزيف حقيقي كهذا
    Hayır, sen ödünç aldığın paralarla iyi yaşıyorsun! Open Subtitles كلا أنت تعيش جيداً باللعب المخاطر بأموال مستلفة
    Uyuşturucu, beyaz kadın ticaretinden gelen paralarla yasal şirketler kurdular... Open Subtitles أقاموا الأعمال التجارية المشروعة بالأموال القذرة من المخدرات والقمار والدعارة
    Çaldığın paralarla aldığın altınlardan yaptırdığın mı? Open Subtitles الذهب الذي صهرتهُ من الأموال التي سرقتها؟
    Aldığın paralarla ne yapmak istiyorsun? Open Subtitles ماذا ستفعلين بالمال الذي تجمعينه؟
    Vücuda sokulan bozuk paralarla eğlence olmaz. Open Subtitles القطع النقدية المعدنية التي توضع في أعضاء الجسد ليست مصدراً للتسلية
    Kuyunun dibiyle temas ettiğinde bozuk paralarla kabuk bağlamış. Open Subtitles السطح الذي لامس قاع البئر، إنّه مُغطى بالقطع النقدية.
    O paralarla, Rusya'dan kaçmak isteyen mültecileri tespit ediyoruz. Open Subtitles نحن نستخدم هذه القطع النقدية لتحديد اللاجئين الراغبين للهروب من روسيا.
    Herman, bozuk paralarla ilgili pek bilgim yoktur ama o çok nadirdir. Open Subtitles حسنا، هيرمان أنا لا أعرف أي شيء عن القطع النقدية ولكني أعلم أنه شيء مميز
    Bozuk paralarla daha kolay olmadığı kesin. Open Subtitles بالتأكيد لا أسهل مع القطع النقدية.
    ..benim altın paralarla dolu? Open Subtitles يضع قطعي النقدية الثمينة في جيبه؟
    Ta ki cebinde fazla paralarla gelmeye başlayana kadar. Open Subtitles حتى بدأ يظهر بمال إضافي في جيوبه
    Onun hayırsever katkıları çalınan paralarla. Open Subtitles كل مساهماته الخيرية بمال مسروق
    Ve FED bu bonoları aslında olmayan hayali paralarla satın aldığında, hükümet bu paraları FED'e geri ödemeye zorunludur Open Subtitles وعندما إشترى البنك الاحتياطي الفيدرالي هذه السندات بأموال أوجدت من العدم تعـِد الحكومة بسد دين
    Pakistan'da olmalarına rağmen, medreselerin çoğu geçen 20 yılda Suudi Arabistan'ın gönderdiği paralarla kurulmuştu. Open Subtitles على الرغم من أنهم كانوا في باكستان أغلب المدارس شُيدت قبل أكثر من عشرين عاماً بأموال السعودية
    - Ben yasal olmayan paralarla oynamam. Open Subtitles أنا لست غبياً لألعب بأموال العصابات
    Her gece getirdiğin o kirli paralarla beni satın aldığını mı sanıyorsun? Open Subtitles أتظنين بأنك إشتريتني بالأموال القذرة التي تعطيني إياها كل يوم ؟
    %100 inek öğrencilerden alınan paralarla desteklenen kanal. Open Subtitles مموّل كلّيا بالأموال المأخوذة من المهووسين
    İyi olan şu ki biriktirdiğiniz paralarla böylesine güçlü bir çadır alabilmiştim. Open Subtitles أمر جيّد أنّي كنتُ قادراً على شراء خيمة قوية مع جميع المال... الأموال التي قمتم بجمعها.
    Elimizdeki paralarla... Open Subtitles حسنًا، بالمال الذي بين أيدينا...

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more