| Bir hırsıza tuhaf gelebilir ama buradaki her şeyi kendi paramla satın aldım. | Open Subtitles | قد يفاجئ ذلك اللصّ ولكنّي اشتريتُ هذه الأغراض، كلّ ما يوجد هنا، بمالي |
| Önemli olan şu ki! Bu işi bitmiş yönetmen dönüşünü benim paramla mı yapacak? | Open Subtitles | هل اريد ان اجعل هذا المنسي ان يقوم بصنع الفلم الذي سيعيده الى الساحة بنقودي الخاصة |
| paramla bunun gibi bir film yapmalıyım, ha? | Open Subtitles | يمكنني بأموالي أن أصنع فيلماً كهذا، هه ؟ |
| Yeri gelmişken, onları kendi paramla satın aldım. Bana 55 sent borcun var. | Open Subtitles | والتي اشتريتها من مالي الخاص وانت تدينين لي به |
| Umarım paramla gerçekte her ne yaptıysanız buna değmiştir Bay Tesla. | Open Subtitles | أرجو أن تكون أموالي قد جلبت لي المرجو منها سيد تيسلا |
| Bence bu ev benim paramla alındı. | Open Subtitles | على حد علمي أن نقودي هي من إشترت هذا المنزل |
| Las Vegas'a gidip benim paramla gününü gün edeceksin. | Open Subtitles | ماذا نفعل هنا؟ تذهب إلى لاس فيغاس لتستمتع بوقتك على حسابي |
| Tamam beyler, çantaların benim paramla dolu olduğundan emin olalım, o zaman ödül avcılarımızın gitmesine izin verebiliriz. | Open Subtitles | حسناً، أيها السادة لنتأكد أن هذه الحقائب محملة بمالي و سندع صائدي الجوائز يرحلون |
| Umarım paramla her ne yapmaktaysanız bundan daha iyidir Bay Tesla! | Open Subtitles | كنت آمل ان يكون ما تفعله بمالي اكثر قيمة يا سيد تسلا |
| Jasper'dan çaldığım kendi paramla alacağım. | Open Subtitles | سأشتريها بمالي الخاص اللذي اسرقه من كاسبر |
| Cehennem gibi! Onu, paramla satın aldım! | Open Subtitles | كما لو أنه فعلاً ملكك لقد اشتريته بنقودي |
| Cehennem gibi! Onu, paramla satın aldım! | Open Subtitles | كما لو أنه فعلاً ملكك لقد اشتريته بنقودي |
| Benim paramla, hayır müzayedesinde annene teklif yapmayacağını söyle. | Open Subtitles | أخبرني أنه لن يزايد على أمك في المزاد الخيري بأموالي |
| Ben yaptım, bilim adamlarımla, kendi laboratuarımda, paramla, yani o... | Open Subtitles | أنا صنعتها بواسطة علمائي في مختبري، بأموالي |
| - Onu kendi paramla aldım. - Peki o para nereden geldi? | Open Subtitles | لقد اشتريته من مالي الخاص ومن أين اتيت بذلك المال؟ |
| Bu çantadaki bilgisayar, paramla güvenli bağlantı kurmamı sağlıyor. | Open Subtitles | الحاسوب في هذه الحقيبة تزوّدني وصلة آمنة إلى مالي. |
| Benim paramla milyoner mi olmak istemiştiniz? | Open Subtitles | هل تظنّون أنكم ستجلسون علي ذهبي ؟ أيها الحمقي لماذا إقترضت أموالي ؟ |
| Benim paramla aldın o tankı.. ..ama ben hala kullanamıyorum. | Open Subtitles | أموالي دفعت ثمناً من أجل الدبابة و أنا لم يتسنى لي قيادتها حتى الآن |
| Benim paramla dünyaya nasıl harika adam olduğunu mu gösteriyorsun? | Open Subtitles | أنت تترك نقودي وتريد أن تظهر للعالم مدى عظمتك؟ |
| Ciddiyim, o kasiyer benim paramla at sürüyor. | Open Subtitles | أُُأكد لك أن تلك المحاسبه ركبت أحصنه على حسابي |
| Elinde benim paramla oralarda olmanı isteyip istemediğimse başka bir hikaye. | Open Subtitles | سواءً أردتك أن تكون حول ذلك المكان والمال بحوزتك أم لا فهذه قصة أخرى |
| Kendi paramla içiyorum. | Open Subtitles | عذراً، ولكنني أشرب على نفقتي الخاصة |
| Benim paramla oynamanı istiyorum. | Open Subtitles | - ماذا تُريدُ؟ أُريدُك أَنْ تَلْعبَ بمالِي. |
| İlk nafakamı, bira paramla karıştırdığım paradan ödüyorum. | Open Subtitles | نفقتي، الاولى , تأتي مِنْ المالِ وتمتزج بمال البيرة خاصتي |
| Kendi paramla aldım. | Open Subtitles | ابتعتها من مصروفي |
| Bu Emniyet'in silahı değil, benim silahım. Kendi paramla aldım. | Open Subtitles | انه ليس مسدس القسم انه ملكى, اشتريته من مالى |
| Kendi paramla aldım. Bak... | Open Subtitles | ولقد اشتريته بمالى الخاص |
| Cebimdeki tüm para bu ama yine de paramla gazeteyi yırtabiliyorum. | Open Subtitles | هذا كل ما لدى من نقود لكنى مازلت استطيع فعل هذا بنقودى |