Başta buranın paravan olarak kullanıldığını düşündüm ama çok da aklıma yatmadı. | Open Subtitles | في البداية اعتقدت أنه واجهة لشيء ما لكن هذا لم يثبت لدي |
İşte mükemmel bir paravan. Başka ne olabilirdi ki? | Open Subtitles | كان واجهة مثالية, أعني ماذا يمكن أن يكون أكثر من ذلك بحق اللعنة |
Eğer sen bir paravan şirket, ben bir paravan şirket kurabilirsek, ve sen çeklerimizi kabul edecek bir üretici ayarlayabilirsen, | Open Subtitles | إن كان بإمكانك إنشاء شركة وهمية وأنا أنشئ شكرة وهمية و إن كان بإمكانك إيجاد من يقبل الشيك فأنا أعرف |
paravan şirketler yardımıyla bombalamadan sorumlu Sadiq Samar'a satış yapılmış. | Open Subtitles | لشركة وهمية على رأسها صادق سامار الإرهابى المسئول عن التفجير |
HR'ın cebini dolduran kaçakçılık operasyonları için harika bir paravan. | Open Subtitles | غطاء مثالي لنوع عمليّات التهريب التي رست بجيوب الموارد البشريّة. |
- paravan şirket olsa bile bir yerlerde ithalat kayıtları olmalı. | Open Subtitles | لابد أن يوجد أي سجلات لوارداته، حتّى ولو عبر شركته الوهمية. |
Bu antika satıcısı işi paravan. | Open Subtitles | وفريق التعامل القديم هذا مجرد واجهة.صحيح؟ |
Ailesinin Avrupa ve Ortadoğu'da kurduğu yasal şirk etlerin dünya çapındaki suç faaliyetleri için paravan olduğu söylentileri var. | Open Subtitles | الصفقات الإستثمارية للعائلة في أوروبا و الشرق الأوسط يشاع أنها مجرد واجهة للأعمال الإجرامية حول العالم |
Chang'ların ithal özel araç işinin kaçırdıkları mallar için paravan olduğundan şüpheleniyoruz. | Open Subtitles | نحن نشتبه بالإخوة تشانج خبراء تصدير السيارات المصنعة وفقا لمواصفات العميل و التى هى واجهة لعملية تهريب |
Bence orası paravan bir şirket, ama kanıtlayamıyorum. | Open Subtitles | أظنّ أنّها واجهة لمن وراء هذا، لكن لا أستطيع إثبات ذلك |
Buranın Alexei Tupelov adına bir paravan şirket olduğunu biliyoruz. | Open Subtitles | \هكذا استوعبتها\ نحن نعلم أن شركتك هي واجهة لـ"ألكسي توبولوف". |
Geri kalanlar ise yakın zamanda paravan bir şirket tarafından satın alınmış. | Open Subtitles | و من تبقى منهم تم شراء رحيلهم مؤخرا من طرف شركة وهمية |
Artık paravan şirketler gizli kod ve kuryelerle rahatça haberleşiyor. | Open Subtitles | وهنالك كذلك إعلانات مبوّبة بشفرات سرّية وسعاة سرّيون . وبرقيّات عبر شبكات وهمية |
İdareci bulan paravan şirketler tezgahladım. | Open Subtitles | لقد أنشأت شركات وهمية كتلك المؤسسات التي تقوم بتوظيف الإداريين |
Miktar çalınanla aynı, ama Duponte'un paravan olduğunu düşünüyoruz. | Open Subtitles | الإيداع يطابق المبالغ المسروقة ولكننا نعتقد أنّه مجرّد غطاء |
Plaka şehir merkezindeki bir paravan şirketine ait. Bundan bir şey çıkmaz. | Open Subtitles | اللوحة مُسجلة باسم شركة غطاء في وسط المدينة، إنّها نهايةٌ ميتة |
Sizce o yangın paravan hikâye mı ve Gabriel da Silva'nın oğlu mu? | Open Subtitles | قصة الحريق هي مجرد غطاء وأن غابريال هو حقا ابن سيلفا؟ |
Yemin ederim. paravan bir şirket adına çıkarttırdı. | Open Subtitles | أقسم بذلك، لقد تمت إضافتهم بواسطة شركته الوهمية. |
Ama genellikle açığa çıkmayan şey... ...paravan şirketlerin, yoksul ülkelerden... ...büyük miktarlarda parayı, dönüşümsel büyük miktarlarda parayı... ...çalmak için nasıl kullanıldıkları. | TED | ولكن ما لا يأتي عادة للضوء كيف تستخدم شركات شل لسرقة مبالغ ضخمة من المال، تحويلي مبالغ من المال، من البلدان الفقيرة. |
İki yaşlı kadını paravan olarak kullanırız. Önümüzdeki tek engel Mortimer. | Open Subtitles | . سيدتان مسنتان كواجهة . مورتيمر فقط من يقف فى طريقى |
Dünyanın her tarafında paravan şirketlerce akıllıca gizlenmiş birçok küçük işyeri var. | Open Subtitles | يملكُ العديدَ من الأعمال الصغيرة مخفيّة بذكاء وراء شركاتٍ وهميّة حول العالم. |
Bunlar yardım derneklerini paravan olarak kullanarak radikal gruplara yapılan bağışlar. | Open Subtitles | كل هذه تبرعات لجمعيات خيرية مفترضة والتى هى واجهات لجماعات إرهابية |
Bu banka, bazı ülkelerce teröristleri desteklemek için kullanılan bir paravan. | Open Subtitles | الذى هو واجهه لبعض دول معينه لتمويل نشاطات أرهابيه |
Bu bir paravan. Öyle olmalı. | Open Subtitles | لابد انهم اعدوا هذا ، لابد ان يكون كذلك |