"parayı alıp" - Translation from Turkish to Arabic

    • أخذ المال
        
    • تأخذ المال
        
    • يأخذ المال
        
    • نأخذ المال
        
    • آخذ المال
        
    • بالنقود
        
    • خذي المال
        
    • أخذ النقود
        
    • أخذت النقود
        
    • يأخذون المال
        
    • مع نقودي
        
    • اخذ المال
        
    • النقود و
        
    • المال وتقوم بالمهمة
        
    • تأخذي المال
        
    Ne yazıkki kumar hastası Gluont parayı alıp kumarda kaybetti. Open Subtitles و لكن بسبب القمار بلوران أخذ المال و خسرها كلها في القمار
    parayı alıp kaçacağını anlamış olmalılar. Open Subtitles يبدو أنهم على علم بنيته في أخذ المال والهرب
    parayı alıp malı mı veriyorsun? Bu da ne böyle? Open Subtitles تأخذ المال من الزبون ثم تعطيه المخدّرات، ما خطبك
    parayı alıp kaçmayacağını nereden bileceğiz? Open Subtitles كيف لنا أن نعلم أنه لن يأخذ المال فقط ويهرب
    Kilitleri açmada uzmanlarız. parayı alıp şu işi yapalım. Open Subtitles نحن خبراء بفتح الخزائن دعنا نأخذ المال ونفعلها
    Yapacağım şey, sen işi öğrendikten sonra yanında getirdiğin parayı alıp İran'a gitmek güzel mallar satın almak... Open Subtitles ما سأقوم بفعله ...بعد أن تصبح خبيرا بالعمل هو أن آخذ المال الذي أحضرته معك و أذهب الى بلاد فارس لأشترى نوعية من البضائع
    parayı alıp kaçan birinin eve geleceğini düşünüyor musun? Open Subtitles هل تظنين أن واحدة هربت بالنقود ستعود للبيت ؟
    parayı alıp kaçmış. Open Subtitles لقد أخذ المال ومن ثم لاذ بالفرار. لذا فعلتها بنفسك.
    Martin Charles'dan çaldığın parayı alıp istediğim yere gidebileceğini söylemiştin. Open Subtitles قلتِ أنّ بإمكانكِ أخذ المال الذي سرقته من الشركة والذهاب لأيّ مكان أريده.
    Eğer gerçek bir anlaşma yoksa parayı alıp kaçmamamızı nasıl sağlayacaksın? Open Subtitles لو لم يكن هناك عقد حقيقي مالذي سيمنعنا من أخذ المال والذهاب
    Haydi ama, parayı alıp gidemezsin şimdi. Open Subtitles بربّك ، لا يمكنك أن تأخذ المال وتلوذ بالفرار الآن
    Haydi ama, parayı alıp gidemezsin şimdi. Open Subtitles بربّك ، لا يمكنك أن تأخذ المال وتلوذ بالفرار الآن
    Ama parayı alıp kaçamaz çünkü bu para, kanıt. Open Subtitles لكنه لن يأخذ المال فهو دليل إدانة
    Söyledim ya Frank, ayrıldık. Gaines'ten parayı alıp geleceğini söyledi. Open Subtitles لقد اخبرتك اننا انفصلنا عن بعضنا لقد اخبرنى انه سيقابلنى هنا بعد ان يأخذ المال من "جينز"
    parayı alıp buradan siktir olalım derim. Havalı mallara baksana. Odanın için havalı mallarla dolu. Open Subtitles ـ نأخذ المال ونرحل من هنا ـ لدي هراء في كل مكان
    Benden, parayı alıp, ona götürmemi istiyor. Open Subtitles يريدني ان آخذ المال واعطيه فحسب
    parayı alıp, cüzdanı atar. Open Subtitles انه سيحتفظ بالنقود و يلقى الحافظة بعدها
    parayı alıp metroya in. Open Subtitles خذي المال معكِ وأذهبِ إلى محطة السكك الحديديّة
    parayı alıp gidecekti, ama yapamadı bütün işleri bırakıp gidemedi. Open Subtitles كان يجب عليه أخذ النقود والمضيء قدماً لكن لم يقدر على ذلك لم يقدر على ترك التجارة وراءه
    Jipi göremeyince parayı alıp beni terk ettigini zannettim. Open Subtitles عندما عدت من الجراج لم أجد الجيب فأعتقدت أنك أخذت النقود وذهبت
    parayı alıp bizi öldürebilirler. Open Subtitles يمكن أن يأخذون المال ويقتلوننا
    parayı alıp bir saat içinde 7. Cadde'ye gel. Bir saat mi? Open Subtitles تعال إلى محطة الميترو لشارع 7 مع نقودي في غضون ساعة
    Belki de parayı alıp Meksika'ya gidebilirim. Open Subtitles ربما بإمكاني اخذ المال والذهاب الي المكسيك
    Kimse parayı alıp bunu denemesin diye böyle söylüyorsun. Open Subtitles أنت تقول هذا حتى لا يأخذ أحد النقود و يجرب
    Bu parayı alıp işi görmeni ve ortadan kaybolmanı istiyorum. Open Subtitles أريدك ان تأخذ هذا المال وتقوم بالمهمة ومن ثم تختفي
    Yaptığın hata şu ki, sana verdiğim parayı alıp içli dışlı olmamalısın yani Allah korusun yakalanırsam reddedebilecek gerekçen olur. Open Subtitles الذي فاتكِ هو أنكِ يجب أن تأخذي المال الذي أعطيتكِ ولا تنظري في ذلك عن كثب لذا لو لا سمح الله، تمّ ،القبض عليّ

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more