"park halinde" - Translation from Turkish to Arabic

    • مركونة
        
    • واقفة
        
    • متوقفة في
        
    • موقفة
        
    • مركونةٌ
        
    • فى موقف السيارات
        
    Devriye, aracın Stony Brook'taki River Caddesinde park halinde olduğunu bildirmiş. Open Subtitles دورية رصدت السيارة للتو مركونة عند شارع ريفر عند الساقية الحجرية
    1966 yılından bir polis raporu, caddede park halinde bir arabada tecavüze uğramış halde bulunan 16 yaşında bir genç kız hakkında. Open Subtitles هذا تقرير للشرطة من عام 1966 حيث عثر على فتاة عمرها 16 عاما مغتصبة في سيارة مركونة في ذلك الشارع
    Sepulveda bulvarında romörkler park halinde! Open Subtitles هناك عربة تراكتور واقفة على شارع سيبولفيدا
    Hayal gücü bilgiden daha önemlidir, evet. Aynı arabayı partinin orda park halinde görmüştüm. Open Subtitles الخيال أكثر أهمية من المعرفة ، أجل لقد رأيت نفس السيارة واقفة خارج الحفل
    Araç 18. caddede park halinde. 9. Caddenin hemen batısında. Open Subtitles المركبة متوقفة في الشارع الثامن عشر غرب الجادة التاسعة
    Coral Gables'da park halinde. Open Subtitles هي موقفة عند مدينة "كوريل غيبلز"
    Kaleidoscope bir saat önce burada park hâlinde olduğunu tespit etti. Open Subtitles وقد إلتقطها المشكالُ منذ ساعةٍ قد مضت, مركونةٌ هنا
    Orada, park halinde beyaz bir minibüs var. Open Subtitles هناك,شاحنة بيضاء فى موقف السيارات
    Bu karavan iki gündür park halinde ve kampüs alanına bu büyüklükte araç park etmek yasak. Open Subtitles هذه الشاحنة مركونة هنا منذ يومين وهذه المنطقة من الحرم الجامعي غير مخصصة لشاحنة بهذا الحجم
    Ama gizli araç hâlâ park halinde. Open Subtitles لكن سيارة التنكر مازالت مركونة بموقف السيارات
    Ancak meslektaşım geçen gün Chivilcoy'da Schiaffino'nun köşesindeki Franciso Savey kavşağında şehir sınırları içinde park halinde 133-809 Buenos Aires plakalı bir siyah Peugeot görüldüğünü iletti bana. Open Subtitles لكنه قال لي أنه في ذلك اليوم .."في مدينة "شيفيلكوي "كان هناك سيارة سوداء مركونة في شارع "سابيرو بيجو" ، لوحتها من العاصمة"
    Bir kaç ay evvel, Wes'e film teslimi için yaptığım yolculuklardan birinde bunu bir motelde park halinde gördüm ve içinden bir adamı çıktı. Open Subtitles (قبل عدة أشهر في إحدى رحلاتي لأسلم الفلم لـ(ويس لقد رأيتُ هذه السيارة مركونة عند الفندق و رأيتُ رجلاً يخرج منها
    Mueller'in arabası, The Glades'teki depo alanında kırk beş dakikadır park halinde. Open Subtitles سيّارة (ميولر) مركونة في نظاق مستودع (جليدز) منذ 45 دقيقة
    - park halinde, hareket etmiyor. Open Subtitles إنها مركونة و ليست تتحرك
    Şu lanet kamyonet o geceden beri orada park halinde. Open Subtitles تـلك الشاحـنة واقفة هـناك، مـنذ تلك الليلة
    Yol kenarında park halinde olan, beyaz bir Sedan'ın yanında durdular, sanki, arka koltuktan birşey oynatıyorlar. Open Subtitles لقد توقّفوا عند سيدان بيضاء واقفة على جانب الطريق. سيدان = اسم المركبة يبدو بأنّهم يُحرّكون شيئًا ما من المقعد الخلفي.
    Bak, park halinde bir arabaya çarptı. Open Subtitles اسمع، لقد إصطدمت بسيارة واقفة
    Bu sabah Starbucks'ta üç tanesini park halinde gördüm, ve şunu düşündüm... bu şehirde kirli para ve kendini beğenmiş Viyana'lılar çok fazla! Open Subtitles رأيت ثلاثة من تلك واقفة خارج ستاربكس هذا الصباح،والتي تخبرني بشيء واحد فقط... هناك الكثير من الأشخاص في هذه المدينة متساهلين بالمال أكثر من اللازم
    İlki dükkanın önünde park halinde olacak. Craig, sürücü koltuğunda sen oturacaksın. Open Subtitles الأولى ستكون واقفة عند الواجهة، (كريج)، أنت على مقعد السائق
    Ella'nın komşularından biri şüpheli aracı kaçırılma olayından yaklaşık bir saat önce sokağında park halinde görmüş. Open Subtitles أحد جيران إيلا شك في سيارة متوقفة في طريقها قبل ساعة من الإختطاف
    Evden ayrılıyordum, ve aşağı sokakta park halinde bir araba vardı, ve koltukta birisinin olduğunu görebiliyordum, ve Hannah'ın evine bakıyorlardı. Open Subtitles لقد تركتها في المنزل وكانت هناك سيارة متوقفة في الشارع وكنت أرى شخصاً في مقعد السائق
    Helen'in arabasını uzun süreli park halinde buldular. Kadın telefonunu kapatmış. Open Subtitles وجدوا سيارة (هيلين) موقفة في قطعة طويلة المدى.
    Jefferson'da bir saatlik park ücreti ödenmiş hâlde üç saattir park hâlinde. Open Subtitles إنَّها مركونةٌ في شارعِ "جيفرسون" لأكثرِ من "٣" ساعاتٍ في مواقفٍ ذاتُ رسومٍ ماليّة
    Sokakta park halinde olanları eleyip arama sahasını daraltmalıyız. Open Subtitles . يجب أن نُضيق البحث فىهذاالمجال... ونستطيع أيضاً التفتيش فى موقف السيارات.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more