Genç bir kadınla yaptığım yaklaşık 20 dakikalık sohbetten sonra öne doğru eğildim ve Parmağımı bebeğinin eline değdirmeye çalıştım. | TED | قضيت حوالي 20 دقيقة من الحوار مع هذه المرأة الشابة، انحنيت إلى الأمام وحاولت وضع إصبعي في راحة يد طفلتها. |
Bunun için, burada küçük bir gösteri yapacağım: Parmağımı birazcık kesip, minik bir damla kan alacağım. | TED | لذلك، سأقدم عرضًا توضيحيًّا سريعًا هنا.. هذه اللحظة التي سأقوم فيها بوخز إصبعي هنا وستخرج قطرة صغيرة من الدماء. |
Az daha bir Parmağımı kaybedecektim ve... ayrıca şaşı kalacaktım ama, bitirdim işte. | Open Subtitles | تقريبا فقدت اصبعي في معالجة هذا قد تكون عيناي اصيبت بالحول لكنني فعلتها |
Eskiden küçücük elleriyle Parmağımı tutar o kocaman gözleriyle bana bakardı. | Open Subtitles | كان يُمسكَ اصبعي بيده الصغيرة. و ينظر إليّ بهاتين العينين الكبيرتين. |
Parmağımı azarlar gibi sallayıp, düşünmeden hareket ettiğini söylememi mi istiyorsun? | Open Subtitles | هل تريدني أن أوجه أصبعي عليك وأقول أنك تصرفت بعجالة ؟ |
Ancak dairemizin sessizliğinde, öğretmenimin bakışlarının dışında kelimelerin altında Parmağımı gezdirirdim | TED | لكن في هدوء شقّتي، بعيدًا عن مرأى معلّمتي، تركت إصبعي يجول تحت الكلمات. |
Bu basamaklardan yukarı beraber çıkmıştık ve ben Parmağımı pencerede yaralamıştım. | Open Subtitles | لقد صعدنا تلك ... الدرجات سوياً ثم جرحت إصبعي عند النافذة |
Parmağımı yaklaştırınca gördüğünü söyle bana. | Open Subtitles | عندما أَجْلبُ إصبعي فيه، تُخبرُني عندما تَراه. |
Dişlerim hafif öne çıkık çünkü çocukken Parmağımı çok emdim. | Open Subtitles | أسناني بارزة قليلاً للخارج لأنني مصصتُ إصبعي لفترة طويلة عندما كنت صغيرة |
Hem ben de bir Parmağımı kaybedecektim. | Open Subtitles | ' سبب، تَعْرفه انتُ، كنت على وشك ان افقد إصبعي.. |
Benim Parmağımı kopardın! | Open Subtitles | لقد ألقيتني من الطائرة وعضضت إصبعي وقطعته |
- O Parmağımı uçurdu! Daha ne kadar gerçekçi olabilir? | Open Subtitles | لقد أطلق النار على اصبعي أية حقيقة أكثر من هذه؟ |
Buraya gelin de Parmağımı dinlendireyim. | Open Subtitles | هل من الممكن ان يأتي احدكم الى هنا حتى اريح اصبعي ؟ |
Parmağımı bile oynatamıyorum. Bir domuz gibi bağlandım kaldım burada. | Open Subtitles | لا يمكنني تحريك اصبعي أنا مقيد هنا كما لو كنت خنزيراً |
Bayanlar ve baylar, biraz sonra buradaki konuklarımız Parmağımı şaklattığım anda uyanacak. | Open Subtitles | سيداتي وسادتي خلال بضع ثوان هؤلاء المواطنين اللطيفين سيستيقظوا عند طرقعة أصبعي |
Sanırım onların bir adı var, ama Parmağımı onun üzerine koyamıyorum. | Open Subtitles | أظنّ أن لها اسم، لكن لا أستطيع أن أضع أصبعي عليه |
Gözlerini kapat, burnunun altından el ya da ayak Parmağımı geçireceğim. | Open Subtitles | تغلقين عينيكِ، وأحرك أنا إصبع يد أو إصبع قدم تحت أنفكِ |
evde bazı ev iyileştirmeler yapıyorum, ve elma keserken Parmağımı kestim. | Open Subtitles | أنا أقوم ببعض الإصلاحات في المنزل وجرحت إبهامي وأنا أقطع تفاحة |
İki elimi de kullanabilirim, kiriş hareketleri yapabilirim, ve istersem 10 Parmağımı aynı anda kullanabilirim. | TED | يمكنهم استخدام كلتا يدي ، يمكنني تحريكها كالأوتار استطيع أن أتحرك يمينا إلى الأعلى وأن استخدام أصابعي العشرة إذا أردت |
O yüzüğü benden alabilmeleri için Parmağımı kesmeleri gerek. | Open Subtitles | الطريقة الوحيدة لأخذة منى ستكون قطع إصبعى |
Ne yazık ki hangi Parmağımı kaldırdığımı göremiyorsun. | Open Subtitles | انه من المؤسف انك لاترى اي اصبع ارفع الان |
Bu konuda Parmağımı bile kıpırdatmadım. | Open Subtitles | لم أرفع إصبعاً مطلقاً لمساعدتهن |
Düşünüyorum da Parmağımı kaybettiğime göre ve o lanet kedi yüzünden kaybettiğime göre belki beni mazur görebilirsiniz. | Open Subtitles | أظن بما أننى فقدت أصبع و لقد فقدته بسبب ذلك القط اللعين لربما أننى يجب أن أعفى من هذا |
Senin biranın tadına bakacak olsam Parmağımı içine daldırmam. | Open Subtitles | أنا لا أغمس أصبعى فى بيرتك اذا أردت تذوقها |
Dengesiz bir bayan. Parmağımı kesti, sonra da onu kızarmış ekmeğe çevirdi. | Open Subtitles | سيده واحده غير متزنه ، تقطع اصبعى ثم تحوله الى خبز مقلى |
Lily, şu 3 Parmağımı bükmeme yardım et. | Open Subtitles | ليلي، ساعديني أن ألوي هذه الأصابع الثلاث |
Benim yaşımda ağzında fazla tükürük kalmıyor, bu yüzden sayfaları çevireceğim zaman Parmağımı yalamak zorunda kalacaksın. | Open Subtitles | في عمري هذا، لم يتبق عندي الكثير من اللعاب، لذا عليك أن تلعق ابهامي قبل أن أقلب الصفحة. |
O yüzden ister Parmağımı kır, ister dişimi sök, ne yapacaksan yap. | Open Subtitles | لذا أكسر أصبعاً خُذ سن أفعل ما عليك فعله |