| FBI'dan, meçhul kadının parmak izine dair ses çıkmadı. | Open Subtitles | مكتب التحقيقات الفدرالي أتصل بي بخصوص بصمات الفتاة المجهولة |
| Bu bardaktan çıkan her parmak izine ihtiyacım var. | Open Subtitles | أحتاج الى أى بصمات يمكنك ايجادها على هذا الكوب |
| Aldığın izlerin, cipteki parmak izine uyup uymadığını hemen öğreneceğiz. | Open Subtitles | وهذا الذي سـيقوم بمطابقة بصمات الرجال في الموعد مع البصمة المجهولة التي وجدت في السـيارة |
| Affedersin, parmak izine bak. Sahibini öğrenmeliğim. | Open Subtitles | عذراً، أفحصي البصمة أريد معرفة صاحب الإصبع |
| Patron, olay yerindeki parmak izine uyan 8000 kişiden biri kim bil. | Open Subtitles | أيّها الرئيس، خمّن من هو أحد الـ800 ألف تطابق لبصمات مسرح الجريمة. |
| Beni başvurduğu bir işe yönlendirdi, ben de orada aldıkları parmak izine bakıp geçmişini taradım. | Open Subtitles | لقد أرشدتني لعمل تقدم اليه مؤخرا لذا اجريت تفقد للخلفية عن العمل حيث اخذوا بصماته |
| - parmak izine dikkat edin. - Hiç yok. | Open Subtitles | أحترس للبصمات لن يكون هناك بصمات |
| Plastiğin kesilmiş yerinde parmak izine baktık. | Open Subtitles | نحن بحثنا ببصمات الأصابع على البلاستيك حيث تمّ القطع |
| Yedi dikişim ve Mike'ın parmak izine sahip bir bıçağım var. | Open Subtitles | .. تمّ تقطيبي سبعة غرز .. "ويوجد سكّين عليه بصمات "مايك |
| Adli Tıp, eşleşen parmak izine rastlamamış. | Open Subtitles | دائرة الطب الشرعي لم تجد أي بصمات متطابقة |
| Hayır, çünkü tamamen parmak izine odaklanmışlar. | Open Subtitles | كلاّ، لأن في تلك المرحلة، ركّزوا فقط على بصمات الأصابع |
| Suçluların da ne ayak izine ne de parmak izine rastladık. | Open Subtitles | لا بصمات أرجل، أو بصمات أصابع السجناء لا وجود لها في المكان |
| Adli Tıp, olay yerinde sanığa ait DNA ya da parmak izine rastladı mı? | Open Subtitles | لم يجد الطب الشرعي أي حمض نووي أو بصمات في مكان الجريمة تلك التي لا تنتمي للمتهم؟ |
| Silahta parmak izine rastlanmadı. Tüm gece yağmur altında kalmış tabii. | Open Subtitles | لا توجد بصمات على المسدس انهمر عليه المطر طول الليل |
| Ve ikincisi, eğer düşünürseniz, dünyadaki bütün şehirler çöple alakalı birbirinden farklı parmak izine sahip ve bu parmak izi hem sorunun kaynağına inmek hem de çözüm yolu üretmek için imkan sağlıyor. | TED | والثاني، إذا فكرت بالأمر، لدى كل مدينة في العالم بصمة فريدة للتخلص من القمامة، وتلك البصمة تقدم كلا من مصدر المشكلة وطريقة حلها. |
| parmak izine bakmamıza gerek yok. Tabii ki var. | Open Subtitles | لسنا مضطرين لمقارنة هذه البصمة |
| Olay yerine yakın bir yerde bulunan kısmi parmak izine bir kez daha bakacak olursak... | Open Subtitles | والآن إذا ألقينا نظرة أخرى على تلك البصمة الجزئية التي وجدوها قرب مسرح الجريمة... لا. لا. |
| O DNA'nın yanında birkaç parmak izine de ihtiyacımız olacak. | Open Subtitles | سوف نحتاج لبصمات مع ذلك الحمض النووي |
| Cesedin 10 parmağı yerinde, parmak izine bakıyorlar. | Open Subtitles | جثتنا لم يتم قطع شيء من يداه لذا نتفحص بصماته. |
| parmak izine bakarak karar verebiliriz. | Open Subtitles | لقد سبق و اخذنا بصماته |
| Çanta ve kemer üstünde parmak izine baksınlar. | Open Subtitles | اجري بحثاً للبصمات على الحقيبة والحزام |
| parmak izine duyarlı. | Open Subtitles | مُعرّف ببصمات الأصابع. |