Milyarlarca erimiş partikül havayı kavurarak sıcaklığı yüzlerce dereceye yükseltti. | Open Subtitles | بلايين الجزيئات المذابة سخنت الهواء بشدة لحرارة من مئات الدرجات. |
Ve sen ona anahtar deliğinden bakıyorsun veya bir "partikül Hızlandırıcı'dan" nasıl istersen. | Open Subtitles | و تنظر إليها عبر ثقب الباب أو من خلال مسرع الجزيئات كما تريد |
15. kattaki mühendisler partikül makineleri üzerinde çalışmayı bıraktılar. | TED | أوقف المهندسون في الطابق الـ15 العمل على مصادم الجسيمات. |
Ama Hitler'in düşüşü ve partikül fiziği doğuşu, ölümlerini hızlandırdı. | Open Subtitles | سقوط هتلر وانتشار فيزياء الجسيمات سارعت في نسيان الموضوع |
Güçlendirmenin tek yolu, başka bir katmanlı partikül alanı kullanmak. | Open Subtitles | والطريقة الوحيدة لتعزيزه مع حقل جزيئات مصفوفةآخر |
Kalıntı partikül yok, radyasyon yankısı yok. | Open Subtitles | لا توجد جسيمات هاليّة متبقية لا أيّ صدى للإشعاعات |
Bu kutuyu sallıyoruz ve bütün bu insanlar birbirine bir nevi partikül gibi çarpmaya başlıyor. | TED | و نهز هذا الصندوق ويبدأ كل هؤلاء الناس بالأصطدام ببعضهم مثل الجزيئات |
Şu anda aktif değil. Ama partikül silahları, tam bu noktaya ateşlediğimizde gedik açılıyor. | Open Subtitles | غير فعال حالياً، لكن عندما نسلط محركات الجزيئات على هذه النقطة تنفتح الفجوة |
Patlamayı bastıracak katmanlı partikül alanı yaratan 4 tane jeneratörümüz var. | Open Subtitles | يمكنها ان تخلق حقل طاقة من الجزيئات المصفوفة وهو ما سيعمل على أحتواء الانفجار |
Sadece üç ayda bir çikan Uygulanmis partikül Fizigi dergisi. | Open Subtitles | فقط آخر نسخة من مجلة فيزياء الجزيئات التطبيقية الفصلية |
Ve sen ona anahtar deliğinden bakıyorsun ya da bir "partikül Hızlandırıcı'dan" | Open Subtitles | و تنظر إليها عبر ثقب الباب أو من خلال مسرع الجزيئات كما تريد |
Bekçinin kafatasında bulduğun partikül madde, ortaya altın boyası ve ahşap pulu olarak çıktı. | Open Subtitles | إذاّ إتضح أن الجزيئات التي وجدتها في جرح جمجمة الحارس هي خليط لطلاء ذهبي ورقائق خشبية. |
Bana 200 betacycles yayınımı olan eterik partikül sinyali aramanı istiyorum. | Open Subtitles | أريدكِ أن تجري بحثاً عن إشارة من الجسيمات الأثيرية تبث بتردد 200 بيتاسايكل |
partikül fiziği, astrofizik ve yoğun madde fiziğiyle uğraşan her laboratuarın ekipman listesini kontrol ettim. | Open Subtitles | حسناً، لقد راجعت قائمة المعدات لكل مختبر في قسم فيزياء الجسيمات والفيزياء الفلكية والمواد المكثفة |
Özellikle, atomum içinde oraya buraya pırpır eden minicik partikül elektronu tanımlama çabalarında büyük sorunlar vardı. | Open Subtitles | على وجه التحديد، كانت هناك مشاكل كبيرة في محاولة لوصف الإلكترون، وأزيز الجسيمات الصغيرة حول الذرة من الداخل. |
partikül yoğunluğu oranlarına baktım ve bir olasılık indeksi kullandım. | Open Subtitles | لذا عاينتُ نسب الجسيمات و إستخدمتُ جدول الإحتمالية |
partikül silahlarına sahip olamazsınız! | Open Subtitles | ولا يجب أن تملكوا مدافع جزيئات |
Tek yönlü mezon partikül yayıcı. | Open Subtitles | أداة اتجاهية تبعث جزيئات الميزون |
Bir çekirdek, negatif yüklü partikül bombardımanına uğradığında çekirdek parçalanır. | Open Subtitles | عندما تتعرض النواة ... إلى جسيمات محايدة مشحونة فسيؤدي هذا إلى الإنشطار النووي |
Karşınıza antropologlar, psikiyatrlar, partikül ve kan uzmanları çıkaracaklar. | Open Subtitles | لديهم علماء بعلم الإنسان ... وأطباء نفسانيون وخبراء جسيمات .... وخبراء دم |
partikül parçalanması tarafından derhal bir ceza uygulanacak! | Open Subtitles | والعقوبة المقررة هي التركيز عليك بالإشعاع الذرى حالاً! |
Metan fabrikaları partikül ivmelendiricileri istemez ama. | Open Subtitles | لا تحتاج مصانع الميثان إلى مسرعات جزيئية |