| partilerden ya da biradan daha önemli bir şey olmalı. | Open Subtitles | عليك أن تكون أكثر من منظم الحفلات و صاحب البيره |
| Ben yeniyim, ancak ağır partilerden hoşlanabileceğini düşündüm. | Open Subtitles | مثل يوم السبت أنا جديد، ولكنّي إعتقدت أنّ لديكِ معلومات عن الحفلات الصاخبة |
| Bir süre sonra Picasso partilerden bıkmıştı. | Open Subtitles | لم يأخذ بيكاسو طويلاً ليملّ من الحفلات المغرورة |
| Katılıyorum. Ancak ruhunda süslülük varsa süslü partilerden zevk alabilirsin. | Open Subtitles | انا اوافق الحفلات الخياليه تكون ممتعه حينما تكون خيالى من داخلك |
| Boogie'yi görme fırsatı bulamayacağız. Bu içkili partilerden başkasını ya da iğrenç melez dostlarının uğramasını istemiyorum. | Open Subtitles | لم نذهب لنري (بوغي) لا أريد المزيد من حفلات الثمالة هذه |
| Eğer çıIgın partilerden birine geldiysen, geç kaldın. | Open Subtitles | إذا كنت تبحثين عن واحد من تلك الحفلات الصاخبة فلقد فاتك الأوان |
| Sen, ne kadar zamandır, senin partilerden başka bir şeyin parçası... olmakla ilgilenmeni beklediğimi biliyor musun ? | Open Subtitles | اتعلم كم كنت انتظر لتهتم بشيء غير الحفلات |
| Bu partilerden hiçbirine katılmak istemediğine emin misin? | Open Subtitles | هل أنتي متأكده بأنك لا تريدين الذهاب على كل دعوات الحفلات هذه؟ |
| Burada şu partilerden birini yaptık ve kendimi gerçekten çok iyi hissettim. | Open Subtitles | كنا في أحدى هذه الحفلات هنا وكنت أشعر بالروعة الشديدة |
| B planı ise, ödül törenlerine kapağı atamıyorsanız, tören sonrası yapılan partilerden birine girmenizdir. | Open Subtitles | الخطة البديلة: إذا لم تستطع أن تقتحم احتفالية توزيع الجوائز عليك أن تذهب لإحدى الحفلات التي تلي العرض |
| Bakın, o da muhtemelen oradadır. Hatun partilerden hoşlanıyor zaten. | Open Subtitles | حسنا أظن أن الفتاة هناك إنها تحب الحفلات |
| Sen gelince kaçıp gittiğim için üzgünüm. partilerden hoşlandığım söylenemez. | Open Subtitles | إني آسف لتجنبي مقابلتك آنفاً فلست من هواة الحفلات |
| Sıradan partilerden farklı bir şey olsun istedim. | Open Subtitles | شيء مختلف نوعا ما عن الحفلات الإعتيادية فحسب |
| Bu partilerden nefret ettiğini biliyorum ama albümü satman gerek. | Open Subtitles | أعلم أنك تكره تلك الحفلات ولكن يجب عليك أن تبيع تسجيلاتك |
| Sanırsam, onlar partilerden, sarhoşluğundan, kaçırdığın idmanlardan bahsediyolardı | Open Subtitles | حسنا . كانوا يتحدثون عن الحفلات و اعراض تعاطى الكحوليات و الغياب عن التدريب |
| Gerçekten mi? Bu 16 yaşındaki bir kızın sarhoş olabileceği partilerden mi? | Open Subtitles | حسنا , هل هذا النوع من الحفلات التي تستطيع فتاة في السادسة عشر أن تصبح ثملة |
| partilerden nefret ediyorum. Sırf mecbur olduğum için kıçımı sallayıp duruyorum. | Open Subtitles | انا أكره الحفلات لو أني استطيع التخلص منها فقط |
| Bizim partimiz neden yok? partilerden nefret ettiğini sanıyordum. | Open Subtitles | .لا، أنا أحب الحفلات و لكنني أكره البالونات |
| Biliyorsun, Benim Hollywood kariyerim partilerden ve rehabilitasyondan oluşuyordu. | Open Subtitles | أنت تعلم , وظيفتي بهوليوود وقد تكونت من بعض الحفلات واعادة التأهيل |
| Kapüşondan, partilerden pek hoşlanmadığın izlenimini çıkardım. | Open Subtitles | روادني الأنطباع من ملابسك أنك لا تحب الحفلات بذلك القدر. |
| Sürpriz partilerden nefret ederim. | Open Subtitles | انا اكره حفلات المفاجأة |
| Renkler beni cezbetti ama görünen o ki modellik dünyası seksi elbiselerden ve eğlenceli partilerden ibaret değilmiş. | Open Subtitles | إنّي مصدوم تماماً، يبدو أنّ عالم عرض الأزياء ليس عن الملابس المُثيرة والحفلات المُمتعة. |