Beni pastadan çıkmam için tutmuşlardı ama yolda hasta oldum bu hapları yuttum. | Open Subtitles | لقد أستؤجرت للخروج من الكعكة لكنى أصبت بدوار الجو فى ..طريقى إلى هنا ولهذا أَعطاني ذلك الصاح هذا الدواء |
pastadan henüz abisine vermiş değil, ama çok yakında verecektir. | Open Subtitles | أنها لم تطعم أخاها من الكعكة حتى الآن لكن ربما تقوم بذلك عما قريب |
Ve Sunil'in ağzına pastadan veriyor. Ve ışıklar sönüyor. | Open Subtitles | وسونيل يطعمها الكعكة وانطـــفـــــأت الأنـــــوار |
pastadan fırlayacak seksi bir fıstık tutarsın. | Open Subtitles | إدفع بعض المال لفتاة كي تخرج من وسط كعكة |
Sana temiz giysi getirdim ve çok sevdiğin o çikolatalı pastadan yaptım. | Open Subtitles | أحضرت لك ثياباً نظيفة وصنعت لك كعكة الشوكولا التي تحبها |
Belki daha az para aldık ama pastadan payımız daha büyüktü. | Open Subtitles | ربما حصلنا على مال أقل، لكن حصتنا من الفطيرة كانت أكبر. |
Sadece, Prenses'in kukla gösterisini pastadan önce özellikle istediğini söylemek istemiştim. | Open Subtitles | لقد قصدت ان اقول ان الاميرة طلبت بشكل خاص ان يكون عرض العرائس قبل الكعكه. |
Şimdi hepimizin şu pastadan bir parça yemeye ihtiyacı var. | Open Subtitles | والآن جميعناً علينا أن نأكل من هذه الكعكة |
pastadan sonra midem bulanmaya başladı. Yıllardır bu kadar tatlı bir şey yememiştim. | Open Subtitles | ،أشعر بالتوعك بعد تلك الكعكة لم أتناول شيئاً دسماً مثلها منذ سنوات |
En azından, Ona pastadan biraz pay öner. Yemin ederim Frank. | Open Subtitles | على الأقل ، قدم له حصة من الكعكة أقسم ، "فرانك". |
Anavatan'da, herkes pastadan eşit pay alır. | Open Subtitles | نعيش تحت عتبة الفقر في الوطن الأم، الجميع يأخذ حصته من الكعكة |
Her şey düzelecek. Yeter ki pastadan uzak dur. | Open Subtitles | ستصبح كل الأمور بخير ، فقط ابتعدى عن الكعكة |
pastadan başka bir şeye ayıracak paramız yok. | Open Subtitles | ببساطة ليس هناك مال كافي لأي شيئ آخر غير الكعكة |
Ben bu adamla konuşuyormuş gibi yapacağım. Sen pastadan kurtul. | Open Subtitles | سأتظاهر بالحديث مع هذا الرجل وأنت ترمي الكعكة |
Ayrıca çocukları da pastadan uzak bir masaya. | Open Subtitles | مع توزيع المطلقات بالطاولات المختلفة وإبعاد طاولة الأطفال بعيداً عن الكعكة. |
Rahatladim. Yanlis pastadan çiktigimi sandim. | Open Subtitles | هذا مطمئن، حسبت أنني سأندفع خارجاً من الكعكة الخاطئة |
Aşağı inip dolaptaki çikolatalı pastadan yemiştir. | Open Subtitles | نزلت للطابق السفلي لتناول قطعة من كعكة الشكولاطة في الثلاجة. |
pastadan çıksa çok daha güzel olurdu. | Open Subtitles | الأمر يكون أفضل بكثير عندما تقفر من داخل كعكة |
- Çok komik. Muhallebiye bayılırım, ama kremalı pastadan nefret ederim. | Open Subtitles | هذا مضحك، أحبّ قشدة القستَر لكنّي أكره كعكة الفواكه. |
Bilirsiniz, bu pastadan yeyip yemediğinizi bilmiyorum ama... gerçekten çok lezzetli. | Open Subtitles | لا أعلم يا شباب إذا أكلتم من الفطيرة مسبقاً |
Mutlu ihraçlar Troy, ama pastadan sonra gerçekten çalışmalıyız. | Open Subtitles | لكن بعد الإنتهاء من الكعكه نحن مطالبون بالفهم |
Yani, bence önce pastadan başlamalısın... | Open Subtitles | نعم.نعم اعني, حسنا, ربما عليكي فقط ان تذوقي الكيك اولا |
Hatta pastadan çıkmak zorunda bile değilsin. | Open Subtitles | و انت حتى لا يجب ان تخرجي للكعكة |