Ayrıca bu pasta börek alma olayı da pastaneci kızla aramda bir ritüel haline gelmişti. | Open Subtitles | إلى جانب ذلك، شرائي للمعجنات أصبح أحد طقوسي المتعارف عليها بيني وبين فتاة المخبز. |
Güzel pastaneci kızın benden hoşlanması çok uzun sürmedi. | Open Subtitles | لم أستغرق وقتًا طويلًا لأدرك أنّني كنت أروق لفتاة المخبز الجميلة. |
Fakat artık bu intikam hırsının da bir anlamı yok gibiydi bu yüzden ben de pastaneci kız olayını kurcalamayı bıraktım. | Open Subtitles | بعد ذلك، بدا هذا الانتقام غير جدير بي, وانتهى بي الأمر حيث كنت أُفرّغ حنقي على فتاة المخبز. |
pastaneci kız dışarı çıksa bizi rahatlıkla görebilirdi. | Open Subtitles | فتاة المخبز باستطاعتها أن ترانا إذا خرجت. |
Evet, sürekli Sylvie'yi düşündüğüm için pastaneci kızla olan iletişimimin ilerlemesine göz yumuyordum. | Open Subtitles | نعم، لأنّني كنت أفكّر في "سيلفي?"? قبلت التطوّرات التي كانت من قِبل, فتاة المخبز. |
Sylvie'yi erteleyip pastaneci kızla buluşmama gidebilirdim. | Open Subtitles | كان بإمكاني أن أتجاوز عن "سيلفي" هذا اليوم وأحتفظ بموعدي مع فتاة المخبز. |
Sylvie'yi tekrar bulmuştum pastaneci kızla görüşmek çapkınlık, hatta ahlaksızlık olurdu. | Open Subtitles | بعد أن وجدت "سيلفي" مرّة أخرى, سيكون لقائي مع فتاة المخبز رذيلة? ,? |