Bu bir yerde başka bir bombanın patladığı anlamına mı geliyor? | Open Subtitles | هل هذا يعني ان هناك قنبلة اخري انفجرت في مكان ما. |
Bu gece babam öldü. Bombanın patladığı yerdeydi. | Open Subtitles | لقد توفى والدي اليوم لقد كان هناك عندما انفجرت القنبلة |
Birçok insan, o uyuşturucu laboratuvarı patladığı için üzgündü, ama siz ve çılgın kollarınız, onların tekrar gülümsemesini sağladı. | Open Subtitles | الكثير من الناس كانو منزعجين بسبب انفجار المعمل ولكن انت ويداك المجنونتان جعلتهم يبتسمون مجدداً |
Virüs, gazla karıştırılmış. Bomba patladığı zaman enfeksiyon yayılacak. | Open Subtitles | لقد تمّ خلط الفيروس مع الغاز، عند انفجار القنبلة، تنتشر العدوى. |
Saat, kemik odasında patladığı anda bir B planı lazım olacağını düşündüm. | Open Subtitles | بمجرد أن إنفجرت الساعة في غرفة العظام، تصورت أننا نحتاج لخطة إحتياطية. |
Seyisimiz Wakim'in apandistinin patladığı zamanı hatırladın mı? | Open Subtitles | هل تذكر عندما إنفجرت الزائده الدوديه للصبي واكيم؟ |
Ocak patladığı sırada kapısı açık şekilde buzdolabının önündeymiş herhalde. | Open Subtitles | لا بد انه كان يقف بجانب الثلاجه والباب كان مفتوح عندما انفجر الفرن |
Kuşatma sırasında şehir patladığı zaman dökülen bir şey olduğunu sanacaklar. | Open Subtitles | سيعتقدون أنها من بقايا المدينة التي انفجرت أثناء الحصار |
Kafatası ısıdan patladığı halde kızsal parçalar bozulmamış öyle mi? | Open Subtitles | . انتظري لحظة . انتظري لحظة تقولي أن الجمجمة انفجرت من الحرارة لكن الأجزاء النسائية بقيت سليمة ؟ |
Karmakarışık cihaz patladığı zaman, alan zayıflayacak. | Open Subtitles | عندما انفجرت تلك الاداة الخاصة بالفوضى ذلك الحقل سينهار |
Hayır. Apandistim patladığı için hastanedeydim. | Open Subtitles | كلاّ , لقد كنتُ بالمشفى لقد انفجرت زائدتي الدودية |
- Eline baktıysan eğer, boya patladığı zaman parmağında alyans olduğunu anlamışındır. | Open Subtitles | إذا نظرت ليديه, فستستطيع استنتاج أنه كان يملك خاتم زواج بسبب حزمة الحبر التي انفجرت |
Trafonun patladığı yerdeki sokak kameralarından işe başlayalım. | Open Subtitles | إبحث عن كاميرات الشارع خارج منطقة انفجار المحرك |
O adam 20 yıl önce öldü. Apartmana girdiği ve bombanın patladığı gece öldü. | Open Subtitles | لقد مات مُذ عشرين سنة، ليلة اقتحامه تلك الشّقّة حين انفجار القنبلة الضّوئيّة. |
Tongsadong fabrikasında bir gaz tankerinin patladığı haberini aldım. | Open Subtitles | تلقيت مكالمة أمس عن انفجار خزان الغاز في مصنع تونجسادونج |
Parçacık Hızlandırıcı'nın patladığı gece sen de ondan etkilenmişsin. | Open Subtitles | ليلة انفجار المسرع الجزيئي تأثرت به أنت أيضًا |
Reaktörünün aşırı ısındığını geminin patladığı ve mürettebatının öldüğü açıklanmıştı ama bunlar doğru değil. | Open Subtitles | و التى أصبح مفاعلها فى وضع حرج و أن السفينة إنفجرت لا شئ من هذا ، صحيح |
Bir fikir, gezegenin patladığı ve bu taş parçalarının bozulmadan kaldığı, sonra da tekrar yapışarak bir araya geldiğiydi. | Open Subtitles | أحد الأفكار أنها إنفجرت معاً هذه القطع الغليظة بقيت سليمة ثم تجمعت معاُ لنحصل عـلى ذلك الـمـزيــج |
Bomba patladığı zaman oradaymış. | Open Subtitles | كان موجودا عندما إنفجرت القنبلة |
Ocak patladığı sırada kapısı açık şekilde buzdolabının önündeymiş herhalde. | Open Subtitles | لا بد انه كان يقف بجانب الثلاجه والباب كان مفتوح عندما انفجر الفرن |
Gelen raporlar kapağın olması gerekenden daha erken bir sürede ...patladığı ve kapsülün suyla dolmaya başladıdğı yönünde. | Open Subtitles | التقارير تأتي ان الباب انفجر قبل الأوان والكابسولة تمتلء بالماء |
Hızlandırıcının patladığı gece Slick Central City'de değilmiş. | Open Subtitles | حسنا، لذلك، كان بقعة لا مدينة سنترال ليلة انفجر معجل الجسيمات. |