Gemimiz battığında tek bildiğimi, patlamalar olduğu ve heryerin yandığı. | Open Subtitles | حيث كنا نعمل ,كانت الإنفجارات و النيران حولنا |
patlamalar ve böyle şeyler işte. | Open Subtitles | الإنفجارات الغير متوقعة أشياء من هذا القبيل |
Geçmişte patlamalar olmuştur ve gelecekte de patlamalar olacaktır. | TED | و كان هنالك انفجارات في الماضي , و سيكون هناك انفجارت في المستقبل |
Bu patlamalar çok büyük yıldızların ölümünün habercisi. | TED | تشير إشارات انفجارات المستعر الأعظم هذه إلى زوال النجوم الضخمة. |
Hatta derin uzayda büyük patlamalar kuyruklu yıldızları parçalarına ayırabilir. | Open Subtitles | حتى في أغوار الفضاء الانفجارات الضخمة قد تمزّق المذنّبات إربًا |
patlamalar. Hissetmiş olmalısınız. Tek çıkış yolu ileride! | Open Subtitles | الانفجارات حتما شعرت بها الطريق الوحيد للخروج هو أمامنا |
Bir kaç korkunç şey geçmedi değil- ...havada uçan roketler, patlamalar. | Open Subtitles | ليس وكأننا لا نحظى بما يعكرنا إنفجارات وصواريخ تطير في الهواء |
Merhaba, bir seri kontrollü patlamalar oldu, ve vahşi bir suç bastırıldı. | Open Subtitles | سلسلة من التفجيرات هنا وتراجع جرائم العنف هناك |
Bu ölümcül büyük patlamalar Dünya üzerindeki yaşamı tehdit ediyor olabilir mi? | Open Subtitles | هل تهدّد تلك التوهّجات العظمى الحياة على الأرض؟ |
Ama burada çıkacak yangınlar ve ikincil patlamalar yok. | Open Subtitles | وهذا لا يُحسب مع إطلاق النار أو الإنفجارات العرضية |
Bu patlamalar, yaklaşık olarak 36 ton amonyum nitratın neden olabileceği ve magnitüt değeri 1 ila 2 arası yer sarsıntıları doğuran türden patlamalardır. | Open Subtitles | هذه الإنفجارات سببها 80.000 رطل من نترات الأمونيوم وتسببت فى زلزال موضعى بقوة بين 1 و 2 ريختر |
Fakat ben de film işini bilirim. patlamalar müthiş fragmanlar yaratır. | Open Subtitles | لكني أعرف صناعة الأفلام الإنفجارات تصنع إعجاب اكثر |
Silahlı çatışma, patlamalar, köpek balıkları. Bildiğin gibi. | Open Subtitles | اطلاق نيران ، انفجارات ، اسماك القرش المعتاد |
Dart iniş sahasında ikincil patlamalar planlıyoruz. | Open Subtitles | نعتمد على حصول انفجارات ثانويّة في حظيرة الأسهم |
Waco, Texas ve Oklahoma'daki patlamalar 19 Nisandaydı. | Open Subtitles | حدثت انفجارات تاكسس و اوكلاهوما فى التاسع عشر من ابريل |
Doğu sahilindeki patlamalar 200 megaton nükleer bombaya eşitti. | Open Subtitles | الانفجارات على الساحل الشرقي كانت تساوي ل 200 ميغاطن من الرؤوس النووية |
Büyük patlamalar ve kısmi çıplaklık olan acımasız bir gelecekti. | Open Subtitles | انه مستقبل يحوي الكثير من الانفجارات والتعري |
patlamalar, neredeyse bir anda oluveren kimyasal tepkimelerin bir sonucudur. | Open Subtitles | الانفجارات نتيجة للتفاعل الكميائي الذي يحدث في لحظات. |
Açıklanamaz şekilde ortaya çıkan küçük bir cisim, etrafa ışık ve enerjiden oluşan güçlü patlamalar yayıyordu. | Open Subtitles | كان هناك ظهور مفاجئ وغير مفهوم لمصدرِ صغير جداً قادر على بعث إنفجارات قوية جداً |
Bu patlamalar geçmişteki bitki krallığının uzak başlangıcına geçit açar. | Open Subtitles | هذه التفجيرات تفتح عبر اقسام ترجع في القدم إلى أصول بعيدة لمملكة النّبات |
İnanılmaz bir biçimde, hatta bu büyük patlamalar evrensel ölçekte sadece bir titreşimdir. | Open Subtitles | حتى هذه التوهّجات الضخمة ضئيلة بالمعيار الكوني |
Yani, o gün, patlamalar konusunda nelerolduğunadairpek çok yanlış yorum vardı. | Open Subtitles | لذا، كان هناك الكثير من الأفكار المضللة حول ما حدث فى ذلك اليوم من جهة الأنفجارات |
Bazen beynimde nükleer patlamalar olacağı fikrine kapılırım. | TED | بعض الأحيان لدي فكرة أن تفجيرات النووية على وشك أن تفجر في مخي. |
Ve patlamalar sırasında onları inch inch doğru yere yerleştirmiş olmalıyız. | Open Subtitles | الكل اكبر من مجموع الاجزاء اذا سوف يكون لدينا خمسه 200 مليون طن متفجرات |
Haberler gelmeye devam ediyor, Vezüv dağındaki patlamalar... ...kesiliyorlar, seri depremler ise gittikçe azalıyorlar. | Open Subtitles | التقارير الآتية تفيد بتراجع ثورات براكين قمم جبل فيزوف وسلسلة الزلازل بدأت بالتلاشي. |
Yani, orada patlamalar ve yangın vardı sonra birden bire bir düzine yaralı insanla ilgilenmek zorunda kaldım. | Open Subtitles | كان هناك أنفجارات وحريق وفجأة بدأت أحدق إلى العشرات من البشر المصابين |