Temas ettiklerinde çekirdeği parçalayıp bombayı patlatacak bir elektrik akımı oluşacak. | Open Subtitles | بمجرد تلامسهما ستقوم شحنة إلكترونية بتفجير اللب لتتسبب فى تفجير القنبلة |
Değiştirilmiş aygıtlarla dışarı çıkacağım Dixon bombayı patlatacak. | Open Subtitles | ,عندما اخرج بجهاز الاستنشاق .ديكسون سيفجر الشحنه |
Diğer gemilere durma emri veriyor. Buzulu patlatacak. Duke konuşuyor, bütün birimler! | Open Subtitles | .يخبرون السفن الأخرى بأن تتوقف سيفجّر الحزمة الجليدية |
Ben de onları kurtarmak istiyorum ama yakalanır veya öldürülürsek Dünya'ya varmadan önce gemiyi patlatacak kimse kalmaz. | Open Subtitles | اريد انقاذهم مثلكِ لكن اذا امسكوا بنا وقتلونا لن يكون هناك احد لتفجير السفينة قبل ذهابها الى الارض |
Ve içeri girince, Prue gücünü kullanıp onu içerden patlatacak. | Open Subtitles | وعندنا نُصبح بداخله تقوم، برو بإستخدام قدرتها و تفجيره |
Kömür damarlarına ulaşabilmek için dağı patlatacak olan şirket bu. | Open Subtitles | هذه ملك للشركة التي ستفجر الجبل لتحصل |
Eğer patlatacak ikinci bir cihaz yoksa... sizinle kalmasının tek nedeni var. | Open Subtitles | حسنا ان لم يكن لديه اداة ثانية لكي يفجرها فهناك سبب واحد لكي يبقى معنا |
Belkide bombaları patlatacak kimsenin kalmadığını düşünüyorsun! | Open Subtitles | ربما إنها ليست الرمز مطلقاً ربما تفكرين بأن لا يكون هناك أحد ليفجر القنابل؟ |
Bu sistem, bir bombayı 1500 kilometre öteden patlatacak güce sahip. | Open Subtitles | هذا النظام قوي بحيث يستطيع تفجير قنبلة على بعد ألف ميل. |
NSS'e, bombayı patlatacak teçhizatı almak için girmiştik. | Open Subtitles | لقد ذهبنا إلى منظمة الأمن القومي لنحصل على جهاز تفجير القنبلة |
Doğumda ya başı ezilecek ya da kardeşinin vajinasını patlatacak. | Open Subtitles | عند الولادة رأسهُ سيتحطم أو سيفجر مهبل أختُكَ. |
Gerekirse bombayı elle patlatacak. Morgan nerede? | Open Subtitles | سيفجر القنبلة يدويا ان اضطر |
Bu sürede anlaşma olmazsa ikinci bir bombayı patlatacak. | Open Subtitles | لو لم يحصل على إتفاق سيقوم بتفجير قنبلة ثانية |
Bomba patlatacak halim yok herhalde. Çevreyi Koruma Vakfı'nda çalışıyorum ben. | Open Subtitles | لن أقوم بتفجير قنبلة أن أعمل في "الثقة الوطنية" |
Eğer onu kontrol edemezse, içindeki terör onun kalbini patlatacak. | Open Subtitles | الرعب الذي بداخله سيفجّر قلبه إن لم يتمكن من السيطرة عليه |
Ama camı patlatacak kadar güçlü olabilir. 120 cm'den aşağıda değilsek bu patlama bizi özgürlüğümüze kavuşturabilir. | Open Subtitles | لكنها قد تكفي لتفجير الزجاج الأمامي إذا كنا بعمق أقل من أربع أقدام تحت الأرض هذه المتفجرات قد تكون طريق حريتنا |
Onları sıkıştırıp patlatacak, ve enerjiye dönüştürecek. | Open Subtitles | يقوم بضغطه ثم تفجيره وتحويله الى طاقة |
Gerçekten Seul'da bomba patlatacak mısınız? | Open Subtitles | هل حقاً ستفجر قنبلة نوويه في"سيؤول"؟ |
Bu ya durduracak ya patlatacak. | Open Subtitles | هذا السلك هو من يوقفها وهذا السلك هو من يفجرها |
İki tarafta da diğer gemiyi patlatacak bir uzaktan kumanda var. | Open Subtitles | كل واحد منكم لديه جهاز التحكم ليفجر القارب الآخر |
Bildiğimiz kadarıyla Evan Walker binayı patlatacak. | Open Subtitles | أظن أن (إيفان والكر) على وشك أن يفجر هذا المكان. |
Dış dünyadan gelecek ilk müdahale belirtisinde veya halkın ilk kaçma girişiminde bu kimliği belirsiz Gothamlı, bu tanınmayan kahraman bombayı patlatacak. | Open Subtitles | وفي أول استشعار لتدخل من العالم الخارجي أو اولئك الناس الذين يحاولون الهروب ذلك الشخص الغوثمي، ذلك البطل المجهول سيُفجر القنبلة |
patlatacak mıyız? | Open Subtitles | نفجره ؟ |