| Eğer 3 günün sonunda bir kazanan olmazsa bütün tasmalar otomatik olarak patlayacak! | Open Subtitles | إذا لم يكن لدينا فائز بها بعد 3 أيام كل القلادات ستنفجر أوتوماتيكياً |
| Taha, o kodu 1 saat içinde giremezsem bu bomba patlayacak. | Open Subtitles | إن لم أدخل الشيفرة خلال ساعة، ستنفجر القنبلة أعلم، ستنفجر، إذاً؟ |
| Zamanlayıcıyı kuruyorum. 24 saat içinde devreden çıkartmazsak otomatik olarak patlayacak. | Open Subtitles | لهذا سأضع مؤقت، اذا لم نعطله خلال 24 ساعة، سينفجر وحده |
| O adam deli. Polisleri dinlemiyor, ve o gaz patlayacak. | Open Subtitles | هذا الرجل معتوه، إنه لا يستمع للشرطة، وذلك الغاز سينفجر |
| Eğer kapasite aşılırsa yıldız geçidinde bulunan naqahdah aşırı yüklenecek ve patlayacak. | Open Subtitles | تلك القدرة تعود للناكوداه المصنوعة منها البوابة ستصبح مشحونة ويمكن أن تنفجر |
| Taha, o kodu 1 saat içinde giremezsem bu bomba patlayacak. | Open Subtitles | إن لم أدخل الشيفرة خلال ساعة، ستنفجر القنبلة أعلم، ستنفجر، إذاً؟ |
| Gecikmeli korteks ateşleyici sayesinde bomba sekiz saat sonra patlayacak. | Open Subtitles | عن طريق المؤقت , القنابل ستنفجر بعد مرور 8 ساعات |
| Eğer bombayı etkisiz hale getirmezsen patlayacak. Eğer vurursan birlikte öleceğiz. | Open Subtitles | أعلمُ أنَّ القنبلة ستنفجر إذا عُطّلت إذا اطلقتَ، فسوف نموت معاً |
| - Bir dakika içinde patlayacak bir bombayla birlikte Lord Tech'deyim. | Open Subtitles | انا في لورد للتقنيات وهناك قنبلة ستنفجر خلال دقيقة في طريقي |
| Birisiyle konuşmam gerekiyor yoksa içimdeki öfke patlayacak. | Open Subtitles | كنت أريد أن أتحدث لشخص ما وألا ستنفجر رأسي |
| Sonsuza kadar süremez, yarın trene binince patlayacak bir baloncuk gibi. | Open Subtitles | لكن لا يمكن لهذا أن يدوم يبدو كالفقاعة التي ستنفجر في الغد بمجرد ركوبي لذلك القطار |
| Eğer beni uzun süre yukarıda tutarsan, kafan patlayacak mı? | Open Subtitles | إذا علّقتني عالياً هنا لفترة طويلة .. هل سينفجر رأسك؟ |
| Bilmem. Her yerim ağrıyor gibiyim. Kafam patladı patlayacak sanki. | Open Subtitles | لا أدري أشر بآلام بكلّ مكان أشعر بأنّ رأسي سينفجر |
| Roketim atmosferin üzerinde patlayacak, ...ve bütün insanlığın üzerine Bay Sweet'in lütfunu yağdıracak. | Open Subtitles | صاروخي سينفجر عاليا في الغلاف الجوي سيمطر على الانسانية كلها افضال السيد سويت |
| Babam patlayacak ya da hıçkıra hıçkıra ağlayacakmış gibi görünüyor. | Open Subtitles | و أبى يبدو عليه أنه إما سينفجر أو سيطلق التنهدات العالية |
| Uçak çakılırsa, patlayacak bomba var. | Open Subtitles | وللتعليمات هناك قنبلة يمكن أن تنفجر عند الارتطام. |
| Sonra da nefesimi tutuyorum ve ciğerlerim patlayacak hale geliyor. | Open Subtitles | و حينهـا أكتم أنفـاسي حتى تكـاد تنفجر رئتي |
| 30 dakikadan önce arabadan inmeye kalkarsan, bomba patlayacak. | Open Subtitles | لو حاولتي الخروج قبل 30دقيقة محددة سوف تنفجر |
| Eğer şimdi bağlantıyı kesersek reaktör patlayacak. | Open Subtitles | واذا قطعنا الاتصال عن المفاعل الآن ، سوف ينفجر |
| O kadar şiddetlidirler ki eğer onlardan biri, sadece bir kaç düzine ışık yılı mesafemizde patlayacak olursa Yeryüzünü kavuracaktır. | Open Subtitles | بحيث لو انفجر أحدها بمقربة عشرات السنين الضوئية لاحترق كوكب الأرض |
| Ama stereotaksik onkoloji cerrahi program başlatmak, ...hastaneye, bizde olmayan milyonlara patlayacak. | Open Subtitles | لكن البدء ببرنامج علاج الأورام عن طريق جراحة التصويب المجسم سيكلف المشفى الملايين والتى لا نملكها حاليا |
| Saatli bomba gibi bir gün patlayacak mıyım? | Open Subtitles | مثل قنبلة موقوتة، و سأنفجر فحسب ذات يوم؟ |
| Frank, patlamadan önce bize zaman kazandırmak için elinden geleni yapıyor , bi kaç gün içinde patlayacak | Open Subtitles | فرانك ظل يعمل على مدار الساعه ليستكشف اكبر قدر من الاثار قبل الانفجار , سينفجر خلال ايام |
| Evet, sadece EPA'yı karşılamak bana 40 000 dolara patlayacak. | Open Subtitles | أجل، سيكلفني 40 ألف دولاراً للإجراءات فقط |
| Anlamıyor musun be adam, ön sol tekerlek patladı patlayacak, üzerine fazla ağırlık binerse dayanmaz. | Open Subtitles | ألا تفهم الإطار الأمامي ضعيف وسينفجر إن وضعنا عليه حمل ثقيل |
| Süper! Neredeyse elimde patlayacak! | Open Subtitles | هذا رائع إذا استخدمت هذا السلاح فسينفجر في يدي |
| Sanırım bu iş size üç milyon dolara patlayacak. | Open Subtitles | اعتقد ان مثل هذا الالهام سيكلفك حوالى 3 ملايين دولار |
| Tahlil etmem gereken bunca örnek var. Önce ben patlamazsam, Binbaşı Kütle Spektromesi protestodan patlayacak. | Open Subtitles | لدي كل هاته العينات لأفحصها ومطياف الكم سينفجر إعتراضا على ذلك، إن لم أنفجر أنا أوّلا |
| Aygıtın yakıt hücreleri bozundukça giderek dengesiz hale gelecek ve bir noktadan sonra patlayacak. | Open Subtitles | بينما تتدهور خلايا الوقود في الجهاز يُصبح الجهاز غير مستقر شيئاً فشيئاً، حتى نقطة الإنفجار |
| Bu numarayı almak kolay olmadı ama bu sana pahalıya patlayacak. | Open Subtitles | لم يكن من السهل الوصول لهذا العدد لكن هذه المكالمة ستكلفك |