"pazarının" - Translation from Turkish to Arabic

    • سوق
        
    Elleriyle inşa ettikleri açık çiftçi pazarının yaz sonunda yapılacak kurdele kesme töreni ise yıl sonu sınavı yerine geçebilir. TED و حفل قص الشريط في آخر الصيف حين قد بنوا سوق الحراج و تم فتحه للعامة, هذا هو الاختبار النهائي.
    Irma, burada, halde doğdu. Balık pazarının arkasındaki bir kamyonda. Open Subtitles انها ولدت هنا فى ليزهالز فى شاحنة خلف سوق السمك
    Birilerine sanat pazarının bayağı zor günler geçirdiğini söylediğini duydum. Open Subtitles لقد سمعتك تخبر أحدهم أنها فترة كساد في سوق الفن
    Geminin batışı, teknoloji pazarının 2000'deki yaklaşan batışının bir belirtisi miydi? Open Subtitles هل غرق السفينة كان تلميح باطني لأزمة سنوات 2000 وكساد سوق التكنلوجيا؟
    Bu bina eski bir köle pazarının üzerine kurulmuş. Bu tüneller şehrin kanalizasyon sistemiyle bağlantılı gibi görünüyor... buradan yaklaşık 200 metre. Open Subtitles المكان بني على سوق عبيد أصلي، يبدو أن الأنفاق تقود لنظام التصريف
    Bunlar olduğunda balık pazarının içinde miydiniz? Open Subtitles إذاً , تقولين أنكِ كنتِ بداخل سوق السمك عند حدوث الأمر؟
    Trol pazarının girişini arıyoruz, bir fikrin var mı? Open Subtitles نحن نبحث عن المدخل إلى سوق المخلوقات الغريبة هل هناك أي أدلة؟
    Lehman'ın batısı tahvil pazarının da çökmesine yol açtı... Open Subtitles من التى أصدرها بنك الأخوة ليمان المفلس أدى إفلاس بنك ليمان أيضا إلى انهيار فى سوق الورق التجارى
    Bu bina eski bir köle pazarının üzerine kurulmuş. Bu tüneller şehrin kanalizasyon sistemiyle bağlantılı gibi görünüyor buradan yaklaşık 200 metre. Open Subtitles المكان بني على سوق عبيد أصلي، يبدو أن الأنفاق تقود لنظام التصريف
    Yaşayan hücreler yeni ürünler yapmak için doğanın en etkili makineleri, toplam ilaç pazarının %25'lik üretiminden sorumlu, bu da milyarlarca dolar demek. TED الخلايا الحية هي الآلات الطبيعية الأكثر فاعلية في إنتاج منتجات جديدة، بالنسبة للإنتاج فهي تساوي خمس وعشرون بالمئة من سوق الأدوية، ما يساوي مليارات الدولارات.
    Hayır, Greenwich pazarının orada. Rahatla yani. İkimiz yalnızız. Open Subtitles لا , في سوق جرينتش يمكنك ان تستريح , فقد كلانا هنا .
    Bak, yasadışı silah pazarının ne kadar büyük olduğunu biliyorsun. Open Subtitles اسمع ، انت تعلم مدى . ضخامة سوق الاسلحه الغير قانوني .
    Çankaya'daki ürün pazarının arkasında bir binamız var. Open Subtitles لدينا مبنى خلف سوق المنتجات في "تشانكايا"
    Bu sabah halk pazarının 3 metre yakınında Nainsan bir çocuk yakalanarak tutuklandı. Open Subtitles ...تم اعتقال طفل هذا الصباح ...طفل لابشري،بالطبع تم اعتقاله على مقربة من سوق عام
    (Kahkahalar) Besinleri nasıl saklayacağınızı veya sebze pazarının nerede olduğunu öğrenmek isteyebilirsiniz. TED (ضحك) "كما تعلمون، قد أعمل على حفظ الأغذية أو ربما البحث عن سوق المزارعين المحلي في مدينتي."
    Bayan Escarguel, Marsilya'nın balık pazarının yüzde 60'ına hâkim. Open Subtitles %مدام (ايسكارغال)، زوجها يتحكم بــ 60 من سوق السمك بـ "مرسيليا"
    Yılın o zamanında diğer Japonlar; ekstra ince tv'ler icat edebilir, motorlu testereyle intihar edebilir yarı-iletkenlerde dünya pazarının üçte ikisini eline geçirebilir. Open Subtitles في ذلك الوقت من السنة آخرون قد يخترعوا شكلا جديدا للتلفاز و آخرون يقومون بالإنتحار بسلسلة أو تصوير ثلثي سوق العالم من أشباه الموصلات شيء جيد لهم!
    Ama Vladimir Vania, 19. yüzyıl büyü tarihçisi, trol pazarının Brooklyn Köprüsü'nün doğu tarafının tam altında olduğunu söyler. Open Subtitles ولكن (فلاديمير فانيا) المؤرخ الساحر يحدد سوق المخلوقات الغريبة تحت النهاية الشرقية لكوبري (بروكلين) مباشرة
    Hindistan telekomünikasyon pazarının yüzdesi. Open Subtitles نسبة سوق الاتصالات الهندية،

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more