"pazar yerinde" - Translation from Turkish to Arabic

    • في السوق
        
    • فى السوق
        
    Şu cılız, bir kaç hafta önce bizi Pazar yerinde ezen herif. Open Subtitles ذلك الرقيق، الذي شوهنا منذ اسبوعين في السوق
    Pazar yerinde yanıma gelip seninle yaptığı iş münasebetinin aşırıya kaçtığından duyduğu pişmanlığı dile getirdi. Open Subtitles لقد التقى بي في السوق ويظهر اسفه لما عمله معك إتهت الى الزيادة
    - Pazar yerinde patateslerimi satmaya ve bir kadın ve şarapla güzel bir gece geçirmek için geldim. Open Subtitles جئت لبيع البطاطتي في السوق وقليلا من ليلة جميلة مع بعض النساء والنبيذ.
    Ve birlikte gizlice sızlanıyorlardı, Pazar yerinde katledileceklerdi. Open Subtitles إنهم يشتكون فى السر وتتم معاقبتهم فى السوق
    Düşman sokakta sendeliyor ve Pazar yerinde kılıcını kınına sokuyor. Open Subtitles العدو يتعثر فى الشارع و يغمد سيفه فى السوق
    Bana Pazar yerinde tanıştığım birini hatırlatıyorsun. Open Subtitles أنت تذكرنى بشخص ما قابلته فى السوق
    Sabah Pazar yerinde olanlardan sora kapıyı açık bırakmak için iyi bir mahalle değil. Open Subtitles لَن يُفضِل الجيران ان يبقى بابكِ مفتوحاً، خاصةً بعد ما حدث في السوق هذا الصباح.
    Ama sonra Pazar yerinde sizlere insanları et gibi astırdı. Open Subtitles ولكن بعدها قُطع إربًا وبيع لحمه في السوق
    Bilmek istersiniz diye düşündüm, hırsızı Pazar yerinde tutuyorlar. Open Subtitles جئت أخبرك أن اللص المربوط في السوق
    Pazar yerinde senden nasıl nefret ettiğini gördüm. Open Subtitles لقد لاحظت كم يكرهك ونحن في السوق
    Louang-Prabang'da Pazar yerinde, kadın ayrılınca. Open Subtitles ‫في السوق في "لوانغ برابانغ" ‫يوم رحيلها
    Destan, Evret'e beni öldürmeye geldi. Pazar yerinde. Open Subtitles داستان" جاء إلي" آفرات" ليقتلني في السوق"
    Adam marifetliymiş. Pazar yerinde sana saldırdığı zamanki gibi. Open Subtitles الرجل أثبت قوته مثلما فعل معك في السوق
    Kabir Pazar yerinde dikiliyor yanan meşaleyi havada tutarak. Open Subtitles الكبير يقف في السوق يشعل الشعلة
    Çocukluğumun Pazar yerinde, insanların ağzı vardı. Open Subtitles ,في السوق وفي طفولتي كان للناس أفواه
    Benimle Pazar yerinde buluşabilir misiniz? Open Subtitles هل يمكنكِ مقابلتى فى السوق ؟
    Polis Lauren Parris kaybolduğunda Pazar yerinde olan bu adamın peşinde. Open Subtitles حاليا, الشرطة متلهفة لتعقب هذا الرجل... الذى شوهد فى السوق وقت اختفاء "لورين".
    Yarın Pazar yerinde Vettius'ın adamıyla karşılaşacak. Open Subtitles و من المُفترض أن يُواجه رجل (فيـنتس) غداً فى السوق
    Pazar yerinde de bulundular. Open Subtitles -وجدوها مرفوعة فى السوق

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more