Pazartesiye kadar mahkemeye çıkartılmayacak, o zamana kadar emniyette olur, tamam mı? | Open Subtitles | لن يتم إستدعاءه حتى يوم الأثنين حسناً، أسيكون بأمان حتى ذلك الحين؟ |
Eğer Pazartesiye kadar kirayı ödemezsek bizi dışarı atacak. | Open Subtitles | لو لم ندفع الأيجار حتى يوم الأثنين, فسيقوم بطردنا |
Sevmekten kastın gün boyu ruhunu sömüren bu mağaradan nefret ederek oturmak, hafta sonu gelsin diye her dakikayı saymak ve sonra Pazartesiye kadar geçen her dakikayı korkuyla beklemekse, öyleyse evet, burada çalışmayı seviyorum. | Open Subtitles | اى حب , انا اكرة الجلوس فى هذا الكهف المقزز تعد كل دقيقة حتى نهاية الاسبوع ثم الخوف كل دقيقة حتى يوم الاثنين |
Parayı takip et, pisliği yakala. Bana doğruları vermek için Pazartesiye kadar vaktin var. | Open Subtitles | الحق بالمال ايها الوغد لديك حتى يوم الاثنين لتعطيني الحقيقه |
Günün her saatinde kıçının dibinde olacağım ta ki Pazartesiye kadar çünkü o gün eve dönüyorum. | Open Subtitles | سأكون مزعجة كل ساعة من كل يوم حتى الاثنين لأنه سأذهب فيه إلى المنزل |
Operasyon hesaplarını Pazartesiye kadar düzeltmezsen eğer kimseyi öldürmelerine gerek kalmayacak. | Open Subtitles | وإذا لم تسوي حسابك العملياتي حتى يوم الإثنين. لن يحتاجوا لقتلك. |
O zaman Pazartesiye kadar 1500 bulmamız gerek. | Open Subtitles | أوكيه، إذن نَحتاجُ إلى 1500 بحلول يوم الإثنين |
Pazartesiye kadar beklemelisiniz, sorun değilse. Hayır. Olmaz... | Open Subtitles | لا يمكنني الانتظار حتى الإثنين لا أستطيع |
Şimdi Pazartesiye kadar bir buçuk gün dinlenebilirsin. | Open Subtitles | الأن لديك استراحة يوم ونصف حتى يوم الأثنين |
Eve geri dönmeni istiyorum. Sana Pazartesiye kadar mühlet. | Open Subtitles | أريدمنكِالعودةللعيشمعي، لديكِ حتى يوم الأثنين لتقرري |
Pazartesiye kadar bihaber olacağından emindim. | Open Subtitles | اعتقد بالتأكيد انهُ سيبقى غافل حتى يوم الأثنين |
Bahsedilen tüm delilleri tamamlamanız için size Pazartesiye kadar mühlet veriyorum. | Open Subtitles | سأعطيك مهلة حتى يوم الاثنين لتقدهم جنبا إلى جنب مع اي دليل مفقود آخر |
Evet, tasarlanmış kazançlarınızı bana vermen için Pazartesiye kadar vaktin var. | Open Subtitles | نعم , امامك حتى يوم الاثنين لتعطينى الارباح المتوقعه |
Görünüşe göre bir çeşit gaz kaçağı olmuş ve Pazartesiye kadar yeni evime taşınamıyorum. | Open Subtitles | على ما يبدو أن هناك تسرب للغاز و لا يمكنني الإنتقال حتى يوم الاثنين |
Pazartesiye kadar beklemesi gerek. Tabi eğer, | Open Subtitles | عليها الإنتظار حتى الاثنين إلا إذا |
Pazartesiye kadar bekleyemedim. | Open Subtitles | و لم أتمكن من الانتظار حتى الاثنين |
Fakat bir kaç güna kadar olmayacak. Pazartesiye kadar kimse gelmiyor. | Open Subtitles | لكنهم ربما لا يفعلون هذا قبل بضعة أيام لا يوجد أحد حتى يوم الإثنين |
Senin için Pazartesiye kadar ne yapabilirim? | Open Subtitles | إذن ، مالمفروض أن أفعل حتى يوم الإثنين ؟ |
Pazartesiye kadar zamanın var. Atılmayı düşünme. | Open Subtitles | إذا لم يعود ذلك المال بحلول يوم الإثنين لن أكون قلقة بشأن الطرد |
Pazartesiye kadar zamanın var. Atılmayı düşünme. | Open Subtitles | إذا لم يعود ذلك المال بحلول يوم الإثنين لن أكون قلقة بشأن الطرد |
Cuma akşamı-- Pazartesiye kadar kimseyi bulamazsın. | Open Subtitles | إنه مساء الجمعه و الجميع مضغوطين حتى الإثنين |
Pazartesiye kadar döneceğini sanmıyoruz. Bir kaç günlüğüne izin aldı. | Open Subtitles | آسفة، لا نتوقع عودته قبل الإثنين أخذ عطلة لبضعة أيام |
Pazartesiye kadar dönmeyecek. Yani, eğer kuşlar onun içinse. | Open Subtitles | انه لن يعود حتي يوم الاثنين انا اعني اذا كانوا هؤلاء الطيور له |
Eğer Pazartesiye kadar beklersek yasal süremiz biter! | Open Subtitles | لو انتظرنا حتى الأثنين, فسينتهى الوقت حتما |
- Pazartesiye kadar izinli. | Open Subtitles | -يحتاج إلى معالجة طبية ليوم الاثنين على الأقل |
Pazartesiye kadar size yetiştirebiliriz. | Open Subtitles | يجب أن نكون قادرين على تسليم ذلك لك بحلول يوم الاثنين |
Pazartesiye kadar, damadımın bütün o parayı... | Open Subtitles | تبقى لى حتي يوم الإثنين لمعرفة نطاق المجلس البلدي لتلك القضية |