"peşimde" - Translation from Turkish to Arabic

    • يلاحقني
        
    • يطاردني
        
    • يسعى
        
    • تلاحقني
        
    • تطاردني
        
    • بعدي
        
    • يتبعني
        
    • يلاحقونني
        
    • يتعقبني
        
    • يسعون
        
    • يطاردونني
        
    • تتبعني
        
    • أثري
        
    • خلفى
        
    • يلاحقنى
        
    O, burada. Wirtz'i öldürdü ve şimdi de benim peşimde. Open Subtitles إنه هنا , لقد قتل ويرتز و الآن هو يلاحقني
    Üç aydır peşimde. İki kere taşındım. Open Subtitles لقد كان يلاحقني لثلاثة أشهر اضطررت للانتقال مرتين بسببه
    Sanırım biri benim peşimde. Umarım kısa süre içinde bu mesajı dinlersin. Open Subtitles أعتقد أن هناك شخصاً يطاردني آمل أن تسمعي هذا التسجيل قريباً
    Beni dinlemelisiniz! Jason geliyor. Benim peşimde! Open Subtitles يجب أن تسمعنى، جيسون سيجىء إنه يسعى ورائى
    - Ediyorsun ama yiyecekler leziz. - peşimde biri var. Open Subtitles يضايقني ولكن الطعام جيد لدي مشكلة , هناك امرأة تلاحقني
    Beni cinayet suçlamasından kurtaracak, polis benim peşimde! Open Subtitles سينقذني من تهمة القتل والشرطة تطاردني الآن
    peşimde korkunç biri var. Open Subtitles هناك الكثير مِنْ الرجالِ المُخيفينِ بعدي.
    Kaçalım buradan! Beni öldürmeye çalışıyor! peşimde! Open Subtitles أخرجني من هنا , أنه يحاول أن يقتلني أنه يلاحقني
    peşimde T-rex ya da Terminatör olması umrumda değil. Open Subtitles لا إهتم إذا كان ديناصوراً أو المدمر من يلاحقني
    peşimde T-rex ya da Terminatör olması umrumda değil. Open Subtitles لا إهتم إذا كان ديناصوراً أو المدمر من يلاحقني
    çok ürkütücü. ama peşimde bir kurt adam olmasındansa mumyayı tercih ederim oh, tanrım Open Subtitles مخيف، ومع ذلك أفضّل أن يطاردني هو عن الرجل الذئب يا إلهي
    Ve ayrıca, o benim peşimde, Phoebe ya da senin değil. Open Subtitles بالإضافة إنه يطاردني أنا وليس أنتِ أو، فيبي
    Vay be. Her neyse, kapıyı tırmanıp geçtim. peşimde bir köpek var. Open Subtitles بلا مزاح ، عموما ، لقد تسلقت . من فوق بوابتك ، لأن هناك كلب يطاردني
    Ve şimdi Sammy, Freddy, Johnny, hepsi benim peşimde. Open Subtitles الان يسعى كل من سامى جونى وفريدى للانتقام منى
    Bazı kaçıranlar peşimde olabilir. Dünya büyük. Open Subtitles ربما يسعى خلفي بعض المختطفين فهذا عالم كبير
    Bir kız peşimde ve ondan kurtulamıyorum. Yardıma ihtiyacım var. Open Subtitles هنالك فتاة تلاحقني وأريد بعض المساعدة للتخلّص منها
    Üç haftadır baygındım sonra raydan çıkmış bir trenin vagonunda peşimde suikastçı bir kadınla uyandım. Open Subtitles فقدت الوعي قبل ثلاثة أسابيع، فانتهيت في قطار أحادي يخرج عن مساره، والآن امرأة قاتلة تطاردني
    Demek benden üç dakika sonra çıktı... aceleyle, yani benim peşimde değildi. Open Subtitles لقد غادر بعدي بثلاث دقائق في عجلة كما تقول اذا لم يكن يريدني
    Sürekli peşimde gezerdi. Küçükken poposunu ısırırdım. Küçükken poposunu ısırırdım. Open Subtitles كان يتبعني طوال الوقت كنت اعض مؤخرته عندما كان صغيراً
    Geçen gün bir adamla dalaşmamın ardından paparazziler peşimde fırsat kolluyor. Open Subtitles بعدما تشاجرت مع ذاك الرجل في اليوم السابق أصبح المصورون يلاحقونني
    Neyse... Değiştiğinden beri, peşimde dolaşıyor sayılır. Open Subtitles علي أيه حال , قبل ما يتغير إنه كان من النوع الذي يتعقبني
    Narkotik benim peşimde değil. Onlar Colton'u istiyor. Open Subtitles الشرطة لا تريد شيئ مني يا رجل أنهم يسعون خلف كولتون
    peşimde adamlar var. Buraya gelirlerse, çok büyük tehlikeye girersiniz. Open Subtitles البعض يطاردونني ولو حضروا الى هنا , فستتعرضون للخطر
    O kadar ünlüyüm ki nereye gitsem insanlar peşimde. Open Subtitles أنا مشهور للغاية، الناس تتبعني أينما أذهب
    - Frankie, benim, Cinayetçi. - Ne? Hapisten fıydım, polis peşimde. Open Subtitles لقد فررت من السجن تواً والشرطة في أثري
    Salak herifler hâlâ peşimde, ama birazdan onları atlatırım. Open Subtitles ،هؤلاء الحمقى ما زالوا خلفى لكنى سأهزّمهم في دقيقة
    peşimde. Bu heriften kaytaramadan, caddede bile yürüyemem. Open Subtitles إنه يلاحقنى لا أستطيع أن أمشى فى الشارع بدون الهروب منه

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more