"pek çok şeyi" - Translation from Turkish to Arabic

• الكثير من الاشياء
• الكثير من الأشياء
• العديد من الأشياء
• بأشياء كثيرة
• أشياء كثيرة
• أمورًا كثيرة
• كثير من الأشياء

Biliyor musun, seninle ilgili pek çok şeyi tahmin ederdim ama bir kadının önünde utanmak bunlardan biri değildi.
كما تعرف , اخمن الكثير من الاشياء عنك لكن أنْ يتُونَ خجول أمام النِساءِ ما كَانتْ أحدها

İçerideki pek çok şeyi ve mobilyaları o tasarlamış.
الكثير من الاشياء بالداخل والمفروشات صممت من قبله

Öncelikle şunu söylemeliyim, hakkınızdaki pek çok şeyi zaten biliyorum.
أولاً، يجب أن أخبرك بأنني أعرف الكثير من الأشياء عنكِ

Bunca yıldan sonra, sandım ki;...daha güçlüyümdür ve pek çok şeyi unutmuşumdur.
والآن، وبعد كل هذة السنوات، كنت أعتقد أنني أقوي.. وأنني قد نسيت العديد من الأشياء.

- Evet. 16 yaşındayken pek çok şeyi istemiyordum, tamam mı?
أجل، لم أرغب بأشياء كثيرة حين كنت في الـ16

Marka açısından baktığınızda pek çok şeyi doğru yaptılar.
وبهذا فإنه من المنظور التسويقي، فقد حصلوا على أشياء كثيرة صحيحة.

Bu tedavi pek çok şeyi değiştirecek.
هذا الترياق سيغيّر أمورًا كثيرة

pek çok şeyi görebilirsin. Bu ölüm sebepleri olduğu anlamına gelmez.
يمكنك رؤية كثير من الأشياء لكن لا يجعلها هذا سبب الوفاة

pek çok şeyi doğru yapıyorsun bence.
أنا اعتقد انك تفعلين الكثير من الاشياء الجيده

Kamu hizmetleri veya hükümeti daha da iyileştirmek için veya politikacıların konuştuğu pek çok şeyi iyileştirmek için çok para olmayacak.
لأنه لن يكون هناك الكثير من الاموال لتحسين الخدمات العامة أو لتحسين الحكومة ، أو لتحسين الكثير من الاشياء التي يتحدث عنها السياسيين

Bendeki pek çok şeyi açıklayabilir bu.
يمكن هذا يفسر الكثير من الاشياء عنيّ.

Yaptığım pek çok şeyi hiç görmedin. Bu, yapmadığım anlamına gelmez.
هناك الكثير من الأشياء التى لم ترانى أفعلها من قبل ، هذا لا يعنى أننى لا افعلها

Eve döndüğünde unuttuğun pek çok şeyi hatırlamanı bekliyorum.
أنا أتوقّع عندما وصلت إلى البيت, الكثير من الأشياء التي كنت تنساها عادت إليك

Son günlerde pek çok şeyi, benim uzmanlık alanım ilan etmeye başladın.
هذا يخصك . يبدو أن الكثير من الأشياء تخصنى

pek çok şeyi değiştirecek.... ...bir kararın eşiğindeyim.
أواجه قرار كبير لأتخاذه. ربما يغير العديد من الأشياء.

- Ama pek çok şeyi de yapabiliyor.
انة يستطيع أن يفعل العديد من الأشياء

Seninle pek çok şeyi paylaştım. Bu yüzden benden ayrılıyorsun ya.
صارحتك بأشياء كثيرة - ولهذا تقطع علاقتك بي -

Bu bana pek çok şeyi hatırlattı.
وعلي القول ذلك يذكرني بأشياء كثيرة

Davadan bu yana pek çok şeyi düşündüm.
أعَدت التفكير فى أشياء كثيرة منذ الجلسة.

pek çok şeyi hatırlamıyordu. Kendi köpeği onu tanımadı.
عجز عن تذكر أشياء كثيرة حتى كلبه لم يميزه

Öyle olsa pek çok şeyi açıklardı.
وهذا سيفسر أمورًا كثيرة

Bildiğiniz pek çok şeyi Anlatmak istiyorsunuz ona
كثير من الأشياء التي تعرفنها تردن إخبارها بها