| Dinle, bu konuda pek iyi değilim, o yüzden sadece soracağım. | Open Subtitles | اسمعي, أنا لست جيداً في ذلك, لذا سوف أسألك مباشرةً |
| Siyah ya da beyaz olur. Ama gri konusunda pek iyi değilim. | Open Subtitles | يمكنني إما أن ابتعد تمامًا او أكون بقربك لست جيدة في الوسط.. |
| Bugün pek iyi değilim galiba | Open Subtitles | لابد أني لست على ما يرام اليوم |
| Pek... pek iyi değilim. | Open Subtitles | أنا لستُ بخير |
| Ne diyeceğimi bilemiyorum. Veda etmekte pek iyi değilim. | Open Subtitles | لا اعرف ما أقول انا لستُ جيدة في التوديع |
| Bu buluşma olaylarında pek iyi değilim. | Open Subtitles | أنا لست بارع بالمواعدة |
| Ama o konuda da pek iyi değilim. Doğru değil bu. | Open Subtitles | ـ لكني لست بارعة في ذلك أيضاً ـ هذا ليس صحيحاً |
| - pek iyi değilim. | Open Subtitles | - ليس جيد جداً |
| pek iyi değilim aslında. Angel ruhunu kaybettiğinden beri tuhaf mizah anlayışını geri kazandı. | Open Subtitles | ليس جيداً جداً , في الحقيقة , قبل ما (إنجل) يفقد روحه , إنه يستعيد أحساسه من النزوات |
| Ben bu tarz şeyleri halk içinde yapmak konusunda pek iyi değilim. | Open Subtitles | انا انا حقا لست جيداً في التعبير عن العاطفة امام الناس |
| Evet ama ben açlık grevinde pek iyi değilim. | Open Subtitles | نعم ، أنا لست جيداً في الاضراب عن الطعام |
| Verdiğin sinyalleri almakta pek iyi değilim. | Open Subtitles | أنت تعرف أنني لست جيدة في قراءة الإشارات الخاصة بك. |
| Erkeklerle tanışma konusunda pek iyi değilim ve senin hoş olduğunu düşündüm. | Open Subtitles | أنا لست جيدة في مقابلة الرجال ورأيت أنك لطيف |
| Korkarım, o işlerde pek iyi değilim. | Open Subtitles | أخشى أنني لست على ما يرام |
| pek iyi değilim. | Open Subtitles | أشعر أني لست على ما يرام. |
| Pek... pek iyi değilim. | Open Subtitles | أنا لستُ بخير |
| Doğrusu ben bu işlerde pek iyi değilim. | Open Subtitles | حسناً ، الحقيقة هي أنني لستُ جيدة بتلك الأمور ، حسناً ؟ |
| Şiddet konusunda pek iyi değilim ama... | Open Subtitles | أنا لست بارع في العنف، |
| Sorun değil, gerçekten. İltifatat alma konusunda pek iyi değilim zaten. | Open Subtitles | لابأس، حقاً أنا لست بارعة في سماع الملاحظات |
| - pek iyi değilim. | Open Subtitles | - ليس جيد جداً |
| - pek iyi değilim. | Open Subtitles | - ليس جيداً جداً - |
| Doğrusu pek iyi değilim. Biraz yardıma ihtiyacım var.. | Open Subtitles | لست بحالٍ جيدة, في الواقع بإمكاني الاستعانة ببعض المساعدة |
| Yalnız kalamam, çünkü fark etmiş olacağın gibi pek iyi değilim. | Open Subtitles | حيث .. لا بد أنِك لاحظتِ لست بخير حال |
| Hayır, aslında pek iyi değilim. | Open Subtitles | كلا، لست بخير في الحقيقة |
| Şu an pek iyi değilim. | Open Subtitles | أنا لست بصحة جيدة |
| İsterdim ama yapamam. Karşı koymak konusunda pek iyi değilim. | Open Subtitles | كنت أريد فعل ذلك، لكني لا أستطيع لست جيد في المجابهة |
| Evde pratik yapmaya çalışıyorum, ama pek iyi değilim. | Open Subtitles | حاولت التدرب بالمنزل لكني لست جيدةً. |