"pencerenin yanında" - Translation from Turkish to Arabic

    • قرب النافذة
        
    • بجوار النافذة
        
    • عند النافذة
        
    • بالقرب من النافذة
        
    • بجانب النافذة
        
    Beni takip ederseniz pencerenin yanında iki kişilik bir yer var. Open Subtitles إن أحببت يمكنك أن تتبعني للطاولة رقم 2 قرب النافذة
    Hesabı denkleştirdikten sonra pencerenin yanında uyuyacağım. Open Subtitles أنا سأنام قرب النافذة بعد مصالحة الحسابات
    pencerenin yanında sallanan bir sandalye vardı bazen gecenin bir vakti uyanırdın ben de seni sımsıkı tutar seni sallardım sonra sen yağan yağmuru izler tekrar uykuna geri dönerdin. Open Subtitles كان هناك كرسيّ هزاز بجوار النافذة.. وأحيانًا كنتِ تستيقظين بمنتصف الليل، فأحملكِ.. وأهزكِ وكنتِ تنظرين إلى المطر و..
    Onu, orada, pencerenin yanında otururken bıraktım. Open Subtitles تركته هناك جالسا بجوار النافذة
    pencerenin yanında bulduğun bantla ilgili haklıymışsın. Open Subtitles كنت على حق بشأن الشريط اللاصق الذي وجدته عند النافذة
    - pencerenin yanında bir gün geçirdim. Open Subtitles لقد قضيت اليوم بالقرب من النافذة.
    Ne zaman pencerenin yanında oturduğunu... formalı küçük kızları seyrettiğini... ve şu boşaldığın yerde oturduğunu, boşaldığını. Open Subtitles أعرف عندما تقف هنا بجانب النافذة وأنت تشاهد البنات الصغيرات بملابسهن البيضاء أعرف وأنت تجلس هنا على هذا الكرسي اللعين
    Biliyor musun,bence bu masa pencerenin yanında daha iyi dururdu Open Subtitles تعرفين ماذا؟ اعتقد ان هذه الطاولة ستبدو ألطف اذا وضعت قرب النافذة
    Johnnie burada benimle olacak. Belki siz de burada, pencerenin yanında. Open Subtitles "جوني" سيبقى هنا معي و أنت ربما ستكون قرب النافذة
    pencerenin yanında durma Deena. Open Subtitles لا تقفِ قرب النافذة, دينا
    Kapı hemen burada. pencerenin yanında. Open Subtitles هاهي البوّابة هناك إنّها بجوار النافذة
    Ben pencerenin yanında olacağım. Robin, masanın arkasına geç. Open Subtitles سأكون هنا بجوار النافذة (روبن) خلف الطاولة
    pencerenin yanında dur. Open Subtitles قف بجوار النافذة.
    Kanepeyi pencerenin yanında denemedik. Denemeliyiz bence. Open Subtitles لم نقم بتجربة الاريكة عند النافذة أعتقد يتوجب علينا المحاولة
    - Patron, pencerenin yanında itfaiye merdiveni var. Open Subtitles يا رئيس، يوجد سلّم برج عند النافذة.
    Onları pencerenin yanında beklerken gördüm. Open Subtitles رأيتهم، يقفون عند النافذة
    - pencerenin yanında olmalı. Open Subtitles - بالقرب من النافذة
    pencerenin yanında, içinde Mısır mücevherleri olan bir kutu vardı. Open Subtitles كانت هناك علبة مجوهرات مصريِّة بجانب النافذة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more