"petrolle" - Translation from Turkish to Arabic

    • النفط
        
    • بالوقود
        
    Hayır petrolle ilgilenmiyorum. Tamam, haberleşiriz. Open Subtitles كلا، لست مهتماً بمجال النفط حسناً سنكون على إتصال
    petrolle, insanoğlunun zamanın zincirlerinden kurtulduğu devir başladı. Open Subtitles مع النفط يبدأ عصر الأنسان الحديث اللذي ححره من أغلال الزمن
    petrolle, bazılarımız eşi görülmemiş refaha, rahatlığa erdi. Open Subtitles بفضل النفط ، البعض منا استطاع اكتساب راحة ليس لها مثيل
    piller petrolle karşılaştırıldığında inanılmaz derecede verimsizdirler. TED البطاريات تكاد تكون معدومة التركيز مقارنة بالوقود
    Dünyanın petrolle yaşadığı ve çöllerde boru ve çelikten büyük kentlerin yükseldiği bir zamana. Open Subtitles عندما كان يعمل العالم بالوقود الأسود والصحاري كانت تنبت مدن عظيمة من الأنابيب والفولاذ
    Petrol deposuna düştüğüm zaman iç organlarımın beş tanesi petrolle dolmuştu. Open Subtitles في ذآك الوقت كنت قد سقطتُ في خزآن النفط والنفط كـآن قد أنسكب الى دآخل أعضـآئي الدآخلية
    Avukat yasalarla ne kadar ilgili ise petrolcü de petrolle o kadar ilgilidir. Open Subtitles تجارة النفط تدور حول النفط كما انك في ان تكون محامي تكون حول القانون
    Dünyanın en zengin sekizinci adamının sadece petrolle, telekomla ve aile eğlence parklarıyla ilgilendiğini mi düşünüyorsun? Open Subtitles أتظن أن ثامن أغنى رجلٍ في العالم يعمل في مجال النفط فقط، الإتصالات ومنتزهات عائلية للإستمتاع؟
    Dünyanın en zengin sekizinci adamının sadece petrolle, telekomla ve aile eğlence parklarıyla ilgilendiğini mi düşünüyorsun? Open Subtitles ولا يصنع الأسلحة. هل تظن أن ثامن أغنى رجل في العالم مهتم فقط في النفط والإتصالات والحدائق العائلية؟
    Evet, tüm o petrolle yapacak bir şey bulmamız veya orayı komple kapatmamız gerek. Open Subtitles أجل ، نحتاج إلى إيجاد إستخدام لكل هذا النفط أو سنقوم بالإغلاق
    Gemiyi açığa götürüp, kalan petrolle havaya uçuracaktık. Open Subtitles نحن كان من المقرر أن تبحر السفينة مرة أخرى إلى البحر وتهب عليه مع النفط حافظنا.
    Hepsi petrolle ilgili, biliyorsunuz, herkes biliyor. TED الأمر كله عن النفط : تعرفون ذلك ، الكل يعرف ذلك .
    Üçünü bölüm ise petrolün sonu Entropik son Bütün bu araba parçaları, lastikler, yağ filtreleri, helikopterler, uçaklar petrolle alakalı bütün bu malzemelerin sonunu gösteren manzaraları vardı. TED والفصل الثالث هو فكرة نهاية النفط هذه٬ هذه النهاية الحتمية -- حيث كل سياراتنا٬ دواليب سياراتنا٬ مصافي الزيت٬ المروحيات٬ الطائرات -- في أي أراضٍ سينتهي بها الأمر؟
    Böyle gider, bilişsel uyumsuzluk bizim petrolle uğraşma şeklimizin parçasıdır ve bu petrol sızıntısıyla uğraşmak gerçekten çok önemli. TED و غيرها, التناقض الإدراكي جزء لا يتجزأ في الطرقة التي نتعامل بها مع النفط و من المهم جداً أن نتعامل مع حوادث تسرب النفط
    Hasat kaldırmak - toprağı sulamak - tarlayı sürmek - ekmek - ürünü paketlemek - nakliye etmek için petrolle çalışan makineler kullanırız. Open Subtitles انت تقود الات تعمل على النفط وتستخدمها للزراعة - الحراثة - الري
    Tabi, bu petrolle ilgili hikayelerden biri, ve bu hikayeyi burada bitirip diyebiliriz ki, "Petrol asla bitmeyecek çünkü zaten çok fazla var." TED الآن، تلك هي قصة واحدة حول النفط، ونستطيع إنهائها هناك ونقول، "حسناً، لن ينتهي النفط مطلقاً لأنه، حسناً، هناك كميات ضخمة منه."
    Bu petrolle ilgili hikayelerden biri. TED إذاً تلك أحد القصص عن النفط.
    Yarıştaki tek petrolle çalışan araçta... .. problemlerimin çözümünü keşfettim. Open Subtitles مِن على المركبة الوحيدة التي تعمل بالوقود وجدت حلاً , وهو السرعة كما افعل دائماً
    Çünkü petrolle doldurdum. Open Subtitles لأني سأملأها بالوقود
    - Karavanı petrolle dolduruyorum. Open Subtitles -أملأ العربة بالوقود

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more