"pheobe'" - Translation from Turkish to Arabic

    • فويب
        
    • لفويب
        
    Ne zamandan beri Pheobe pastırmayı önemsiyor? Open Subtitles منذ متى يَعمَلُ فويب إهتمّْ بلحمِ الخنزير؟
    Pheobe, Samantha gibi eski moda bir ev kadınına dönüşmekten korkuyordu. Open Subtitles فويب كَانتْ قلقة بشأن تُصبحُ ربّةُ بيت قديمةُ
    Eğer kaybettiğimi geri kazanacaksam bu Pheobe'yle olmak zorunda. Open Subtitles إذا سَأَستعيدُ ما فَقدتُ، هو يَجِبُ أَنْ يَكُونَ مَع فويب.
    Cole'un Pheobe'ye aşkı hala içimde mevcut, bununla başa çıkamam. Open Subtitles حبّ كول لفويب ما زالَتْ تَجِدُ ضمني، أنا لا أَستطيعُ التَغَلُّب عليه.
    Gelecek Pheobe ve Cole için neler saklıyor? Open Subtitles الذي يَعمَلُ المستقبلَ هَلْ لَهُ في المخزنِ لفويب وكول؟
    Ama Pheobe'de numarası var acil bir şey olursa diye. Open Subtitles لكن فويب عِنْدَها العددُ في حالة الطوارئِ.
    Anlamıyorum, eğer Kâhin, Pheobe'nin seninle evlenmesini engellemek istiyorsa, seni öldürmek istemesi gerekmez miydi? Open Subtitles أنا ما زِلتُ لا أَفْهمُ، إذا أرادَ العرّافَ أَنْ يَتوقّفَ فويب مِنْ زَواجك، ألا تُريدَ قَتْلك؟
    Çünkü Pheobe'nin geleceği görmek için kendi yolunu bulduğunu biliyor: Open Subtitles لأن يَعْرفُ فويب إستحضرَ طريقُها الخاصُ نَظْر في المستقبلِ:
    Öyleyse hiç geri döneceklerini sanmıyorum, çünkü yaşlı Pheobe Open Subtitles حَسناً، ثمّ أنا لا أعتقد هم يَذْهبُ إلى أبداً، لأن فويب كبيرة السن
    Sanırım küçük Pheobe'yi bir yere götürmeliyim. Open Subtitles أعتقد أنا يَجِبُ أَنْ آخذَ قليلاً فويب في مكان ما.
    Pheobe yakında zamanda herhangi bir kazıkta yanmayacak. Open Subtitles فويب لا يَحترقُ في الحصةِ أيّ وقت قريباً.
    İki kez tarota baktım Pheobe. Open Subtitles أنا عَمِلتُ قراءتي تارو، فويب.
    Peki, o zaman şimdi giyinip kiliseye gideceğiz ve bu arada da Pheobe'yi düzeltmenin bir yolunu arayacağız. Open Subtitles الموافقة، لذا، ما نحن نَعمَلُ نَلْبسُ الملابسَ، نَتوجّهُ إلى الكنيسةِ، بينما نَبْحثُ عن a طريق لتَثبيت فويب.
    - Senin iyiliğin için değil, hepimizin iyiliği için, özellikle de küçük Pheobe'ninki için. Open Subtitles - لَيسَ لأجلك، لكُلّ لنا، خصوصاً قليلاً فويب.
    O yüzden Cole, Pheobe'yi düzelt. Open Subtitles لذا، كول، يُثبّتُ فويب.
    Bu Pheobe ve Cole'un tarotu. Open Subtitles هذه فويب وقراءة تارو كول.
    Pheobe ölürse, plan kalmaz. Open Subtitles ليس هناك خطة مَع فويب ميتة.
    Belki 2002'ye karışmadan önce gidip küçük Pheobe'ye baksak iyi olur. Open Subtitles لَرُبَّمَا نحن يَجِبُ أَنْ نَذْهبَ نظرةَ لفويب صَغيرة قَبْلَ أَنْ تَهْربُ إلى 2002.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more