O yüzden, ben de kızımla gözleme pişireceğim, ama ne yazık ki, kendisi burada değil çünkü o büyüdü ve benim bebeğimi çaldı. | Open Subtitles | لذا سأطبخ الفطائر مع إبنتي لكنها ليست هنا لأنها كبرت وسرقت طفلي |
Pekâlâ, ona güzel bir akşam yemeği pişireceğim ve bu sayede yarın eve döndüğünde, onu kullanmadığımı bilecek. | Open Subtitles | حسناً، أنا سأطبخ لها عشاءاً و بهذه الطريقة عندما تعود لموطنها في الغد ستعرف أنني لم أستغلها |
Sana iyi bir yemek pişireceğim, ve herşey mükemmel olacak. | Open Subtitles | سأطهو لكي عشاءاً جميلاً جداً. وسيكون كل شيء مثالياً. |
Mağazaya gittiğimi haber vermek için aradım sana şu seksi akşam yemeklerinden birini pişireceğim, haberin olsun. | Open Subtitles | أنا أتصل، اردت ان اعلمك أني ذهبت للمتجر وانا سأطهو لك عشاء مثير |
Eve gittiğimizde sana domuz pişireceğim. | Open Subtitles | عندما نصل إلى البيت سأعد لك فطائر لحم خنزير |
Bir gün, acı soslu yaban tavşanı pişireceğim. | Open Subtitles | يوماً ما, سوف أطبخ أرنباً بالتوابل والصلصة البرّيّة. |
Boeuf bourguignon pişireceğim ki bu, seçkin misafirimizin, Fransız Mutfak Sanatının Erbabı adlı kitabı okuduktan sonra pişirdiği ilk tarifmiş. | Open Subtitles | سأصنع ــ بووف بورجنيو ــ و هو الطبق الأول الذي صنعته ضيفتنا المميزة و هي تدرس ماجستير في فن الطبخ الفرنسي |
Eve gidip yemek pişireceğim. | Open Subtitles | أنا ذاهب للمنزل و طهي بعض الإيتوفي |
Büyükannende senin için yemek pişireceğim. Neden bağırıyorsun? | Open Subtitles | سأطبخ لك في منزل جدتك، لماذا تصرخ؟ |
O zaman bu akşam, senin için özel balık yemeğimi pişireceğim. | Open Subtitles | إذاً الليلة، سأطبخ سمكتي الخاصة لك |
Marshall, sana hayatının en güzel akşam yemeğini pişireceğim. | Open Subtitles | مارشال، سأطبخ لك أفضل عشاء في حياتك. |
Günün sonunda, 30 kişi olabilecek kadar insan için... yemek pişireceğim, bu yüzden... rahatsız olmaya zamanım olmayacak. | Open Subtitles | حسنا، سأطبخ لما قد يصل في النهاية إلى 30 شخص، لذا... لن يكون لدي وقت للشعور بعدم الارتياح. |
Yaşlılara, işleri çıkan annelere ve yemek yapamayan insanlara yemek pişireceğim. | Open Subtitles | ماذا؟ سأطهو الطعام للمسنين... والأمهات اللائي بحاجة للراحة، ولمن لا يجيدون الطهو. |
Bil bakalım sana ne pişireceğim. | Open Subtitles | أحذر ماذا سأطهو لك يا موهان |
Sanırım bunu kendim pişireceğim. | Open Subtitles | أظنني سأطهو هذا بنفسي. |
Hayır hayır. Kalıyorum. Ailen için yemek pişireceğim. | Open Subtitles | كلا، كلا، سأبقى سأعد الطعام لعائلتكِ |
Bu akşam bana gel. Pirzola pişireceğim. | Open Subtitles | تعال عندي الليله سأعد شرائح اللحم |
Bir gün şu bahçedeki salyangozları pişireceğim. Güveç yapacağım. | Open Subtitles | فى يوماً ما سوف أطبخ القواقع الموجودة فى الحديقة، واصنع منها يخنة |
Ben pişireceğim ve sen döndüğünde birlikte yiyeceğiz. | Open Subtitles | سوف أطبخ وعندما تعودان, سوف نأكل معاً. |
Onu pişireceğim sana. Ve "plátanos" de pişireceğim. | Open Subtitles | سأصنع واحداً لك كما سأصنع "البلاتنوز" أيضاً |
Bu sayfadan sonra, kahve pişireceğim. | Open Subtitles | . سأصنع القهوة بعد هذه الصفحة |
Ateş yakıp yemek pişireceğim. | Open Subtitles | سأبدأ بإشعال النار و طهي الطعام. |
Ateş yakıp yemek pişireceğim. | Open Subtitles | سأبدأ بإشعال النار و طهي الطعام. |
Yani, ben bir ateş yakıp, yemek pişireceğim ve hiçbirinizin de bu konuda yapabileceği bir şey yok. | Open Subtitles | . لذا سأشعل النار ، لأطبخ بعض الغذاء . و لا أريد أى واحد منكم أن يتدخل فى هذا |