| Aklım ve kalbim pişmanlık duymadan geriye dönüp bakabileceğim daha zengin ve gerçek bir hayata vesile olacağını da biliyor. | TED | وأعلم في قلبي وعقلي أيضاً أن كل الصعوبة ستؤدي إلى حياة غنية وأصيلة يمكنني تذكرها دون ندم. |
| Hala ölebilecek olmak özel bir pişmanlık duymadan, öldürülmeden ya da esir edilmeden. | TED | مازلت قادر على الموت مع عدم وجود ندم خاص لم تذبح , ولم تستعبد |
| Kazanmak için ölmesi gerekiyorsa, korkmadan ve pişmanlık duymadan ölür. | Open Subtitles | إذا تطلب النصر أن يضحي بحياته فلن يتردد, بلا خوف أو ندم. |
| pişmanlık duymadan adam öldürmek, kendini Tanrı gibi hissetmeni sağlar. | Open Subtitles | أعني، القتل بلا ندم يُـشِـعــركِ كإنكِ إله. |
| Bu kadın ki şimdi sana zerre kadar pişmanlık duymadan elveda diyor. | Open Subtitles | بدون قدر من الندم وداعا |
| - Kendini kıyaslamaya kalkma. pişmanlık duymadan yaşamak pratik ve yetenek ister. | Open Subtitles | تحتاجين ممارسة و مهارة لكى تعيشين بدون ندم |
| Dostum, hayatımı şimdiye kadar hiç pişmanlık duymadan yaşamıştım. | Open Subtitles | صديقي. عِشت كامل حياتِي بدون ندم حتى الآن. |
| Böylece pişmanlık duymadan ölebiliriz. | Open Subtitles | فهكذا حين نموت، فنفارق الحياة بلا ندم. |
| 20. yüzyıldan pişmanlık duymadan ayrılıyorum. | Open Subtitles | ... أتخلى عن القرن العشرين من دون ندم ، لكن |
| Zalim bir hükümdarın zalim bir devlete ihtiyacı vardır bu yüzden 1 milyon küçük zalimi işe alır her biri de işlerini profesyonelce ve pişmanlık duymadan yaparlar çünkü suç 1 milyona bölününce hiç kimse suçlunun kim olduğunu hatırlamayacaktır. | Open Subtitles | الطاغية يحتاج مدينة طغاة حتي يجند مليون طاغية صغير كل واحد منهم ينفذ مهامه بإحترافية وبدون ندم لأن أحداً لن يتذكر أبداً أي جزء من ملايين الجرائم |
| Merhamet göstermeden, acımadan, pişmanlık duymadan. | Open Subtitles | بدون شفقة ، بدون رحمة ، بدون ندم |
| ömrü hayatımı zerre pişmanlık duymadan geçirdim, ta ki şu ana dek. | Open Subtitles | لقد عشت حياتى كلها بدون ندم حتى الأن |
| {\cH4411FF}Bir an için bile tereddüt etmeden, pişmanlık duymadan! | Open Subtitles | ! يمكنني قتلهم جميعهم دون تردد أو أدنى ندم |
| Hiç korkmadan, pişmanlık duymadan, üzülmeden. | Open Subtitles | بدون خوف ، بدون ندم ، بدون حزن |
| Öfke ile değil hiç pişmanlık duymadan. | Open Subtitles | أنظر إليها بدون غضب ولكن بدون أى ندم |
| Flack, o iki amigo kızla konuşmuş ve her ikisi de herhangi bir pişmanlık duymadan ve Emmy'nin tüm o zaman boyunca tuvalette olduğunu bilerek onunla dalga geçtiklerini itiraf etmişler. | Open Subtitles | تأكدت قصة " إيمي توماس " قابل " فلاك " مع المشجعتين وكلاهما اعترف دون ندم |
| Çünkü utanç ve pişmanlık duymadan öldürüyorsun. | Open Subtitles | لأنك تقتل دون ندم أو تأنيب الضمير. |
| Aşık olmadan birbirimizi kucakladık pişmanlık duymadan ayrılacağız. | Open Subtitles | لقد أتينا إلى هنا بدون مشاعر والآن ..نغادر ...بدون ندم" |
| "...pişmanlık duymadan... | Open Subtitles | "بدون قدر من الندم |