| pizzacı kız geldi, pizzayı verdi, parayı aldı ve gitti! | Open Subtitles | فتاة توصيل البيتزا وصلت ، و اعطتني البيتزا ثم غادرت |
| pizzacı kız geldi, pizzayı verdi, parayı aldı ve gitti! | Open Subtitles | فتاة توصيل البيتزا وصلت ، و اعطتني البيتزا ثم غادرت |
| - Evet. - Pizzayı çok severim. Çok iyi bir pizzacı biliyorum. | Open Subtitles | ـ إنني أحب البيتزا ـ أجل، إنني أعرف مكان يقدم بيتزا رائعة |
| pizzacı çocuk beni içeri soktu. Kimin umurunda? Aç kapıyı. | Open Subtitles | كان هنالك عامل توصيل بيتزا وجعلني أدخل, لا يهم, افتحي |
| Burada bir pizzacı çocuk öldürülüp evin altına gömülseydi, bir ihtimal. | Open Subtitles | كما لو كان رجل بيتزا قد قتل هنا ودفن تحت الأساسات |
| Borcum ne kadar, küçük pizzacı çocuk? | Open Subtitles | كَمْ تكون التكلفة، يا ولد البيتزا الصَغير؟ |
| İyi haber... pizzacı eleman pizzayı bebek bakıcısının yüzüne yapıştırdı. | Open Subtitles | الأخبار الجيدة هى أن فتى البيتزا أوقع بجليسة الأطفال |
| pizzacı gelmişti. Belki onun saçından düşmüştür. | Open Subtitles | رجل البيتزا كان هنا، ربما سقط منه بعض الشعر |
| Sokağın karşısındaki pizzacı iyi mi? - Ne? | Open Subtitles | مطعم البيتزا في الشارع المقابل هل هو جيد؟ |
| Gidip ödevime başlayacağım. pizzacı gelince beni ara. | Open Subtitles | أنا سأبدأ مع واجبي المنزلي أخبريني عندما يصل فتى البيتزا هنا |
| Ciddiye almadın, aynı o iyi pizzacı adama yaptığın gibi. | Open Subtitles | أنت كنت متجاهلا مثل ما طردت رجل البيتزا اللطيف |
| Ciddiye almadın, aynı o iyi pizzacı adama yaptığın gibi. | Open Subtitles | أنت كنت متجاهلا مثل ما طردت رجل البيتزا اللطيف |
| pizzacı işletiyorsun ve şiir yazıyorsun demek. | Open Subtitles | إذن أنت تدير محل البيتزا هذا وتؤلف أشعارا |
| Köşede pizzacı var diye kimse İtalya'dan vazgeçmiyor. | Open Subtitles | فالناس لم تتوقف عن السفر إلى إيطاليا لأن عند ناصية بيوتهم تباع البيتزا |
| Adada yeni bir pizzacı açtılar. Pizza sever misin? | Open Subtitles | و لقد أُفتُتِح محل بيتزا في الجزيرة هل تحبين البيتزا ؟ |
| Beni bu oyundan çıkarmak isteyen en az on pizzacı sayabilirim. | Open Subtitles | يمكنه القيام بذلك ؟ انا يمكنني ان افكر بعشره محلات بيتزا |
| Jonesy, senin şu 17 numaradaki pizzacı neredeydi? | Open Subtitles | جونسي ، أن بيتزا موجودة في المكان مع العدد 17؟ |
| Ben diyorum ki üst üste çıkıp zile basalım ve pizzacı olduğumuzu söyleyelim. | Open Subtitles | ارى ان نتكدس فوق بعض لاعلى و نضغط على الانتركم و نتظاهر اننا نوصل بيتزا |
| Bir iki hafta önce bankanın iki dükkan yanında topu dikmiş bir pizzacı olduğunu fark ettim. | Open Subtitles | ،لاحظت منذ أسبوعين وعلى بعد متجرين من البنك يوجد محل بيتزا مغلق |
| Anlamlı olması şart değil. Kadın ilaç çalıyor. Bu planı yaptığında kafası pizzacı çocuk kadar... | Open Subtitles | لا ينبغي أن يكون هذا منطقيًا، إنها تسرق أدوية لربما غالبًا كانت تنتشي كموصل للبيتزا.. |
| İşin aslı, ben dört yıl önce New York'ta bir pizzacı işletiyordum. | Open Subtitles | في الواقع، منذ نحو أربع سنوات (كنت أدير بيتزيريا في (نيويورك |
| Aynen, pizzacı parasının ödendiğini söyledi biz de yanlış yere götürdüğünü fark edene dek yiyip bitirmeye çalışıyoruz. | Open Subtitles | أجل، قال رجل التوصيل أنها مدفوعة سلفاً لذلك نحاول التهامها كلها قبل أن يكتشف أنه سلمها إلى العنوان الخاطئ |